Güncelleme Tarihi:
Kamuoyunda yer alan tartışmalarla gündeme gelen 'dershanelerin özel okula dönüştürülmesi' ile ilgili özel okul dernekleri temsilcileri görüş ve önerilerini Ankara’da basın toplantısıyla duyurdu. Özel Okullar Platformu adı altında yapılan açıklamada, hükümetin dershane yöneticileri ile görüştükten sonra açık lise fikrinden vazgeçerek, ‘akademik lise’ adıyla devam etme fikrini benimsediği belirtildi. Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan, şöyle konuştu: ‘‘Zaten bizim isim üretmekten çektiğimiz sıkıntıları anlatmak mümkün değil. Geçen sene bütün liseler Anadolu Lisesi oldu. Oldu mu Allah aşkına? Tabelasını değiştirmekle Anadolu lisesi oluyor mu? Herkes kendini Anadolu lisesini kazandı sanıyor. Akademik lise, açık lise gibi kavramlar eğitime çok ciddi darbeler vurur. İsimleri çok dikkatli seçmemiz lazım.’’
Platforma üye altı dernek ve federasyon adına konuşan Cem Gülan, Türkiye’de özel okul sayısı artarken, özel okullarda okuyan öğrenci sayısının azaldığını söyledi. Günal, 1985’te özel okullarda bir öğretmene 19 öğrenci düşerken, bugün 8 öğrencinin düştüğünü anlattı.
Özel okullarda öğrencilerin yüzde 91’i dershaneye gidiyor
Özel okulların kazançtan vazgeçerek kaliteli eğitim vermeye çalıştıklarını aktaran Günal, özel okula giden öğrencilerin neden dershaneye gittiklerinin sorulması üzerine ise şunları söyledi:
‘‘Dershane sadece sınava hazırlayan bir kurum değildir. Öğrenciler dershanelerde eğitim eksiklerini tamamlıyor. Dershaneler esnek ve dinamik yapılarıyla özel okullardakiler dahil her öğrencinin ihtiyacına hitap ediyor. Özel okullardan dershaneye gitme ihtiyacı hisseden öğrenci oranı yüzde 91. Türkiye’nin ilk beş binindeki öğrencileri aldığımız halde halde devletin fen liselerinde bu oran yüzde 94’e çıktı.”
Dönüşümle eğitim yara alacak
"Umarım bu dönüşüm olmaz" diyen Özel Okullar Platformu Sözcüsü Cem Gülan, sözlerine şöyle devam etti:
"Dershane sahibi arkadaşların da özel okulları var. İsteselerdi dershane açmak yerine özel okul açabilirlerdi. Dünyada öğrenci başına 6 bin dolardan 17 bin Euro’ya kadar devlet destekleri var. Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı 1500 TL’lik teşvik yetersiz. Çocuğunu özel okula gönderen veliler devletten gelecek 1500TL’ye bakmadan zorlanarak dahi olsa çocuklarını gönderiyor.”
Gülan, limitte çalışan özel okulların yeni düzenlemeyle daha da zorlanmaları halinde bunun ister istemez eğitim kalitesine yansıyacağını söyledi. Gülan, dönüşüm neticesinde özel okullardaki kaliteli eğitimde zorlanılacağı ve ders saatinden kaçarak, sınıftaki öğrenci mevcudiyetinin artırılması, sosyal etkinlikten ödün verilerek, öğretmen ücretlerinden kaçılması gibi olumsuz yansımalarla ilgili endişesini dile getirdi.
Devlet dershaneye gidene para versin
Olayın artık tamamen ekonomikleşmeye başladığını söyleyen Güral, şöyle konuştu:
"1500 TL’ye ben hizmet satın alırım demek de aynı mantık. 1500 TL’yle eğitim-öğretim olmaz. Madem tarlalarını sattırmak istemiyorlar vatandaşa, devlet dershaneye gidene 1500 TL yardım verebilir. Özel okullarda ortama ücret 11 bin TL civarındadır Türkiye genelinde."
Eğitimin maliyeti var
5580 sayılı kanuna göre özel okullar çalıştırdıkları öğretmenlere devletteki denginden az maaş verilemeyeceğini anlatan Güral, bir öğretmenin maliyetinin 3 bin 600 TL civarında olduğunu, bir sınıfta en az iki öğretmen hesaplandığında bu rakamın 7 binleri bulduğunu söyledi. Güral, ‘‘On üç ay maaş verdiğiniz zaman 91 bin lira gibi bir rakam çıkar. Bunu 1500’e böldüğünüzde kaç çıkar? İki bine bölseniz 45 öğrenci çıkar. Demek ki, devletin verdiği en düşük kalite eğitimden birisini vermek durumunda kalacaksınız. Kalite eğitimden söz edemezsiniz. Kaliteli eğitimin ciddi maliyeti var. Böyle bin lirayla dört bin lirayla olmaz’’ dedi.
Dershaneler kapansın diye teşvik verildi
Gülan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Özel okullar zaten elli yıldır destek istiyor. Artık yüzümüz tutmuyor. Kendimiz için para istemiyorduk. ‘Velilerden aldığınız KDV’lerden vazgeçin’ dedik. Kimse yüzüme bakmıyordu. Bugün bir anda dershaneler kapansın da ne gerekiyorsa verelim. Bunlar hesapsız kitapsız işler. Böyle bin lirayla dört bin lirayla olmaz. Kaliteli eğitim çıkmaz."
Sosyal devlet vurgusu
Özel okullardaki öğrenci doluluk konusunda çok ciddi endişeleri olduğunu dile getiren Gülan, devlet müdahalesi ile pazara giren özel okulların kaliteyi ciddi anlamda düşüreceğini ve piyasanın ‘ucuz öğrenci’ kapma yarışına gireceğini anlattı. Cem Güral, Eskiden özel okullar olarak kendilerinin diploma veren okullar olarak görüldüklerini, fakat özverili çalışmalarla şimdi ilköğretimden ortaöğretime geçişte ezici bir üstünlükleri olduğunu dile getirdi.
Sosyal devlet vurgusu yapan Gülan, şöyle devam etti:
"Hakkari’nin Yüksekovası’ndan Edirne’nin Kapıkulesi’ne kadar her öğrenciye aynı kalitede iyi eğitim verirseniz kimse dershaneye gidip para vermek istemez. Hiç kimse de gidip devlet daha iyisini veriyorken özel okula 20-25 bin TL vermez. Önemli olan ihtiyacı ortadan kaldırmaktır."
615 bin öğrencinin günahı ne?
Vaat edilen teşvikin dershanelerden özel okullara dönüşenlere mi yoksa özel okullardaki boş kontenjanlara da mı verileceği konusunda netlik olmadığını belirten Platform Sözcüsü, şöyle devam etti:
"O zaman şu anda özel okullarda çocuklarını okutan 615 bin velinin günahı ne? Onlar tırnaklarından artırıp çocuklarına iyi eğitim aldırmaya çalışıyor. Türkiye’de özel okula giden her öğrenciye devletimiz aynı teşviki sağlarsa başımız üstüne yeri var."
Gülan, ayrıca küçük ilçelerdeki dershanelerin özel okula dönüşmesinin mümkün olmadığını söyledi.
ÖZEL OKULLAR PLATFORMU
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan’ın başkanlığında toplanan platformun ortak basın açıklamasında Ege Bölgesi Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Engin Dirikal, Özel Öğretim Kurumları Derneği Başkanı Hüseyin Gürsel Durmaz, Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği Başkan Yardımcısı Kaan Kalınyazgan, Marmara Özel Öğretim Kurumları Federasyonu Başkanı Bilal İndi ve Güney Özel Öğretim Federasyonu Başkanı Kenan Tatar hazır bulundu.