Güncelleme Tarihi:
Bakan Avcı, eğitim-öğretim desteğiyle özel okula kayıt yaptıran öğrenci sayısıyla ilgili, Türkiye'de özel okullaşma oranın OECD ortalamasının altında olduğunu belirtti.
Türkiye'de 2002'de özel okullaşma oranının yüzde 2.3 civarında olduğunu belirten Avcı, bu rakamın yüzde 5'in üzerine çıktığını, ancak halen yüzde 15 olan OECD ortalamasının altında bulunduğunu anlattı.
Özel okulların eğitim sektöründe daha etkin olmasını istediklerini belirten Avcı, dershane dönüşüm programının da bu amaçla başlatıldığını söyledi.
Geçen yıl her kademede 166 bin 563 öğrencinin eğitim öğretim desteğinden yararlandığını hatırlatan Bakan Avcı, "Bu yıl ise 227 bin 422 öğrenci yararlandı. Toplam şu anda 393 bin 985 öğrencimiz devlet teşviki de alarak özel okullarda okuyor. Geçen yıla göre bu yıl özel okullarda öğrenci sayımız yüzde 40 arttı. Çok büyük bir yükseliş var. Geçen yıl 778 bin 235 öğrencimiz özel okulda okuyordu. Bu yıl 1 milyon 95 bin 747. Şimdi bazıları 'Siz, zaten özel okullara gönderecek velilere ayrıca destek veriyorsunuz' diyor. Hayır. Rakamlar ortada. Birçok veli destekle çocuğunu özel okula gönderebilir hale geldi. Bu orta gelir grubundaki insanlarımız için çok yararlı. Ayrıca her özel okulun yasa gereği yüzde 3 oranında burslu öğrenci okutma zorunluluğu var."
250 bin Suriyeli öğrenciye eğitim veriliyor
Bakan Avcı, Suriyeli öğrencilerin Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı özel ve resmi eğitim kurumlarında 50 bin, kamplarda 85 bin, kampların dışında sivil toplum kuruluşları, belediyeler veya derneklerin aracılığıyla 110 bin olmak üzere yaklaşık 250 bin Suriyeli öğrencinin eğitim aldığını bildirdi.
Avcı, "Bizim planlamamız bu yıl sonuna kadar bunu 460 bine yaklaştırmak. Çünkü acil olarak eğitim görmesi gereken nüfus bu kadar" dedi.
"Eksiklerimiz var, bunu biz söylüyoruz"
MEB'le ilgili "Bu kadar çok bakan değişir mi" eleştirisinin de gündeme geldiğini anımsatan Avcı, "Başka bakanlıklarda ne kadar değiştiyse burada da o kadar değişti. Beş bakan değil dört bakan değişti. Erkan Mumcu'yu sayma, Erkan Bey üç ay bakanlık yaptı, sonra Hüseyin Bey ile becayiş ettiler. Değişen bakanlar, farklı partilerin bakanları değil" ifadesini kullandı.
Projelerin pek çoğunun daha önceki bakanlar tarafından başlatıldığını aktaran Avcı, bu projelerin hiçbirinin bir gecede "Yarın eğitimi şöyle yapayım, sınavları böyle yapayım" diye ortaya çıkmadığını belirtti.
Projeler için önce çalıştayların, kamuoyu yoklamalarının, pilot uygulamaların yapıldığını, aksaklıkların belirlendiğini ve buna göre tekrar düzenlemeye gidildiğini anlatan Bakan Avcı, şunları söyledi:
"Bunları yapınca da birileri çıkıp 'eğitimi yaz boz tahtasına çevirdiniz...' Ne istiyorlar? Hiçbir şeye dokunmayalım. Yaz-boz tahtası ne demek, hiçbir şeyi elleme, her şey aynı kalsın, her şeyden memnunuz demektir. Eğer her şeyden memnunlarsa onu söylesinler. Şunu demiş oluyorlar, 'Ne güzel işler gidiyordu, işler çok düzgündü, iyiydi, Milli Eğitimin yaptığı her şeyden biz çok memnunuz, lütfen hiçbir şeyi değiştirmeyin.' Hayır, biz memnun değiliz. Eksiklerimiz var, biz söylüyoruz bunu, kalabalık sınıflarımız var, öğretmenlerimizin hizmet içi eğitime ihtiyaçları var, oryantasyon eğitimine ihtiyacı var. Eğitim Bilişim Ağı'ndan (EBA) 7,5 milyon kişi yararlanıyor, yapılan düzenlemelerle sistem daha iyi hale getirildi. 4+4+4 oturdu, çocuklarımız da velilerimiz de öğretmenlerimiz de bundan fevkalade memnun. Her çocuğumuzun kendi özel yeteneğine göre yollar belirlendi."