Özel gibi devlet okulu... İngilizce yaşam alanı ve meyve sebze bahçesi var
Güncelleme Tarihi:
İstanbul’daki Hüseyin Aycibin İlkokulu, öğrencilerine sunduğu imkanlarıyla özel okulu aratmıyor. Okulda açılan ve öğrencilerin yaşayarak İngilizce öğrendiği ‘İngilizce müzik sınıfı’, meyve ve sebzelerin yetiştiği ‘ekobahçe’ ile öğrenciler, hayata dair birçok beceriyi okulunda deneyimleyerek öğreniyor.
Toplam 456 öğrencinin eğitim öğretim gördüğü İstanbul Beşiktaş’taki Hüseyin Aycibin İlkokulu, çocukların yaşayarak ve deneyerek öğrenmesi için farklı uygulama alanları açtı. Okul, şehrin tam merkezinde olmasına rağmen çocukların doğa bilincini kazanması ve ekoloji hakkında bilgi edinebilmesi için 300 metrekarelik bir ‘ekobahçe’ye sahip. Diğer yandan ‘İngilizce müzik atölyesi’nin içinde ise yok yok. Okulun bir sınıfının dönüştürülmesiyle hazırlanan bu alanda mutfak araç gereçlerinden, süs bitkilerine, bateriden piyanoya kadar birçok malzeme ve müzik enstrümanı yer alıyor. Öğrenciler burada İngilizceyi ‘konuşarak’ öğrenme fırsatı buluyor.
Okul Müdürü Erhan Ziya Sancar, çocukların yaşayarak öğrenmesini istediklerini belirterek okulda yer alan alanlarla ilgili şunları söyledi:
“Öğrenciler, İngilizce müzik atölyesinde hem ritim çalışıyorlar hem kek yapıyorlar. Çocuklar bunları yaparken sadece İngilizce konuşuyor. Diğer yandan normalde Milli Eğitim Bakanlığının yönetmeliğinde okullarda revir olmasına dair bir zorunluluk yok. Bu nedenle de her okulun reviri olmuyor. Ancak biz sponsorlarımızın desteğiyle okulumuza bir de alanı kazandırdık. Bunu yaparken çocuklarımızın sağlığını ve güvenliğini düşündük. Aslında revir, tüm okulların ihtiyacı özel okulların mutlaka reviri oluyor ancak bu devlet okullarında istisnai bir örnek. Revirimizde sürekli bir sağlık görevlimiz de var.
Günümüz öğrencileri ‘tablet çocuğu’ olarak yetişiyor. Tabii ki teknolojiyi kullanmalılar ama bunun yanında toprağı, solucanı, salyangozu da tanımalılar. Ayrıca çocukların, ağaçların isimlerini bilmediğini de gözlemlediğim. Öğrencilerimizin, bu alanda toprağa dokunarak büyümesini ve bizzat kendi eliyle diktiği tohumun meyveye dönüştüğüne şahit olmasını amaçlıyoruz. Onlar burada hem enerjilerini atacaklar hem de doğanın işleyişi hakkında bilgi edinip deneyim kazanacaklar. ‘İlerleyen süreçte ‘ekobahçe’ye bir kümes de yapmayı planlıyoruz. Öğrencilerimiz marul, lahana, tere, roka ve havuç diktiler. Ayrıca bahçemizde malta eriğinden vişneye, fıstık çamından ayvaya 34 farklı ağaç bulunuyor.”
DİL ÖĞRENİMİNDE AZERBAYCAN MODELİ
Aslen Azerbaycanlı olan İngilizce öğretmeni Gönül Turan, ‘İngilizce Müzik Sınıfı’ fikrinin de sahibi. Azerbaycan’da öğrencilerin dil becerilerinin gelişmesi için öğrenilen dile daha fazla maruz bırakıldıklarını söyleyen Turan, aynı modeli buraya da taşıdığını belirterek 3 ay önce kurulan ‘İngilizce Müzik Sınıfı’nı şöyle anlattı:
“İngilizce kitaplardan değil, uygulayarak öğrenilmeli. Türkiye’de öğrenciler İngilizceyi kitaplardan öğrendiği için pek başarılı olamıyor. Ancak eşyalara dokunduğumuzda ya da günlük hayattaki işlerimizi yaparak konuştuğumuzda dil akılda daha kalıcı oluyor. Bu nedenle sınıfta bir mutfak alanı var. Çocuklar bu sayede kendilerini ev ortamında gibi hissediyor. Bu alanda kek de yapıyoruz, patates de kızartıyoruz. Diğer yandan müzik enstrümanları da aynı şekilde çocukların eğlenerek öğrenmesine fayda sağlıyor. Ayrıca burada minik bir çiçek bahçemiz de var. Tüm bu alanlarla ilgili kalıcı bir öğrenme gerçekleşiyor. Ben sınıfta piyano çalarken öğrenciler de arkada İngilizce kelimelerle şarkı söyleyerek bana eşlik ediyor. Derslerimiz bu sayede çok daha keyifli geçiyor.”
ÇOCUKLARIN ‘SAĞLIK EVİ’
Yusuf Özkan, Sağlık Çalışanı: “Okuldaki revir alanında çocuklara ilk yardımı ve acil müdahaleyi gerçekleştiriyorum. Burada uygulayamayacağım işlemlerde de hemen hastaneye başvuruyorum. Düşme, burkulma ve yaralanmalar için kısacası ilk yardım müdahalelerine dair her türlü malzeme revirimizde bulunuyor. Ayrıca burada çocukların ateşine bakıyor, mide bulantısı varsa önce aileye haber verip ardından uygun tedavi yöntemlerini uyguluyoruz. Bir anlamda bu alan çocukların okuldaki ‘sağlık evi’ olarak hizmet görüyor.”