Güncelleme Tarihi:
2 aydır hizmet veren ancak resmi açılışını 9 Aralık Perşembe günü yapan sınıfta bebeklik çağındaki 8 özel çocuk akranlarıyla aralarındaki dezavantajı azaltmak için anneleriyle birlikte sınıfa geliyor ve her biri haftanın 2 günü 40’ar dakikadan 2 ders eğitim görüyor. Öğretmen Elçin Songür okulda verilen eğitimle ilgili; “Çocuklarımızın her birinin özel ilgiye ihtiyacı var. Her birinin sorunu ve yaklaşımı farklı. Ağır ve hafif otizmli, down sendromlu ve zihinsel engelli çocuklarımız var. Bu yüzden sınıf olarak çalışamıyoruz. Bizler için de veliler için de yeni bir tecrübe. Çok güzel kazanımlar elde ediyoruz çocuklarımız adına” dedi.
ÇOCUĞUN İHTİYACINA GÖRE EĞİTİM
Çocukların her birinin ihtiyacına yönelik eğitimler verildiğini dile getiren öğretmen Songür sözlerine şöyle devam etti; “Bilişsel ve fiziksel eğitim olarak iki ana başlığa ayırabiliriz eğitimleri. Otizmliler genelde dil gelişimi için geliyor. Biz onlarla konuşma antrenmanlarına ağırlık veririz. Zihinsel engellilerde ise bilişsel eğitim gerekli. Meyvelerden sebzelere, hayvanlardan nesnelere öğretiyoruz. Yaşı 3’e yakınsa o zaman sayıları da çalışıyoruz. Down sendromlular için motor gelişim ön planda. Örneğin hamura şekil verebilme, top sektirebilme, kaşık çatal tutabilme gibi…”
VELİLER DE ÖĞRENİYOR
İşini gücünü bir kenara bırakıp tüm vaktini otizmli 34 aylık oğlu Mert’e ayıran Tuğçe Semiz çocuklarla birlikte velilerin de özel çocuk bakımı ve eğitimi konusunda bilgilendiklerini söyledi ve oğlunun gelişim sürecini şöyle anlattı: “Durumunu 28 aylıkken öğrendim. Önce psikiyatriye gittik ve oradan aldığımız raporla Şişli Rehberlik Araştırma Servisi’ne yönlendik. Oradan da bu okulun açıldığını öğrenmiş olduk. Çocuğum bir ay boyunca burada eğitim gördü ve şimdi bir ay önceki hali ile arasında dağlar kadar fark var. Hiç göz teması kurmuyordu, kurmaya başladı. Cümle kuramıyordu söyledikleri anlaşılmıyordu. Şu anda anlaşılır üç cümle kuruyor, derdini anlatabiliyor.”
Otizmli Kutay’ın annesi Saliha Akça oğlunun 2 ayda yaşadığı gelişimle başarıya ulaşmak üzere olduklarını dile getirerek; “Çocuğuma otizm teşhisi konduğunda Rehberlik ve Araştırma Merkezi’ne adımızı yazdırdık. Bu okula öğretmen atanır atanmaz da derslere başladık. Biz çok hızlı ilerledik. Hatta şu anda öğretmenimizin söylediğine göre konuşmasıyla ilgili ufak sorunları da aştığımız zaman Kutay seneye kaynaştırma sınıfında yer alabilecek.”
Özel sınıfın açılması için dilekçe toplayan ve başvuru yapanlar arasında yer alan down sendromlu Sare’nin annesi Çiğdem Ekiz; “. Buranın bize faydası hem maddi hem manevi. Maddiyatı da bir yere bırakmıyorum. Eğitimler özelde çok pahalı. Dışarıdan bu eğitimi almaya kalksak binlerce lira para harcamak ya da borç altına girmek zorunda kalacağız. Burada aldığı eğitim manevi yönden de kızımın gelişimi açısından da bizim her şeyimiz. Burada çocuğu sosyal hayata adapte etmeye çalışıyoruz. Geldiğimizde çocuğumuzun yapabildikleri ve yapamadıkları ilk bir ay gözlemlendi. Sonra yapılacaklar ve yapılmayacaklar listesi çıkarıldı. Burada çalışıp eğitime evde birlikte devam ediyoruz.”
EN KÜÇÜK ÖĞRENCİ 11 AYLIK ASAF
Sınıfın en küçük üyesi down sendromlu 11 aylık Asaf’ın annesi Gülşen Kıvanç; “Doğduktan bir gün sonra oğlumun down sendromlu olduğunu öğrendim. Asaf sürekli donuk bakıyordu, bakışları bir noktaya takılı kalıyordu. Şimdi etrafa karşı, seslere karşı çok ilgili olmaya başladı. Müziğe karşı da öyle. Öğretmenimiz sağ olsun hangi oyuncakları almam gerektiğinden, ne yemesi gerektiğine kadar her şeyi söylüyor.
Minik Asaf’ın gelişiminde kat ettiği yolu öğretmeni Elçin Songür de, “Biz onunla oturur vaziyetten emekleme pozisyonuna geçme ve tekrar tersine hareketi çalışıyoruz ve şu ana kadar durumu oldukça iyi. Down Sendromu’nda kaslarda zayıflama çok görülür bu yüzden erkenden pratiklere başlaması onun için gelecekte çok faydalı olacak” dedi.