Özel anneye dünya başarı ödülü

Güncelleme Tarihi:

Özel anneye dünya başarı ödülü
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2014 12:25

Down Sendromu Derneği Başkanı Gün Bilgin, 20 yıldır gösterdiği çalışmaların ve yarattığı dönüşümün bir takdiri olarak Dünya Down Sendromu Birliği’nden Olağanüstü Başarı Ödülü aldı.

Haberin Devamı

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde lisans eğitimi alan Gün Bilgin, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi master programı yüksek onur mezunu olarak eğitimini tamamladı. Daha sonra bir holdingde çalışmaya başladı, 1994’ten itibaren ilaç sektöründe hizmet veren bir şirketin kurucu ortağı olarak iş hayatına devam etti. Asıl hikayesi ise, oğlu Robert Cem’in down sendromlu olarak dünyaya gelmesiyle başladı. Robert Cem’in dünyaya gelmesiyle birlikte down sendromu ve engelli hakları için çalışmalar yaptı. 2009 yılından beri bu alandaki çalışmalarına kurucularından olduğu Down Sendromu Derneği Başkanı olarak devam ediyor. Bilgin, 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü’nde, yaptığı çalışmalar nedeniyle Dünya Down Sendromu Birliği’nden 2014 yılı Olağanüstü Başarı Ödülü aldı. Anneler Günü’nde kendisine en büyük hediyenin bu ödül olduğunu söyleyen Bilgin’le ödüle giden süreci ve çalışmalarını konuştuk.

Haberin Devamı

- Alınan ödül ne ifade ediyor?
Bu ödül her sene Dünya Down Sendromu Birliği tarafından Down sendromuna en çok katkı yapan kişi veya kuruluşlara veriliyor. Yani seneler boyunca Down sendromlu kişilerin hayatlarına neler kattığınıza , bu yolda ne gibi yeniliklere imza attığınıza bakılıyor ve değerlendirilerek ödül sahibi belirleniyor. Veren kurum da tüm Down sendromlular derneklerinin ortak platformu. Çok anlamlı ve değerli bir ödül. Uzun dönemli süreçte çalışmalarınıza bakıp fark yaratan ve faydalı işlere imza atmış kişilere veriliyor.

-Bugüne kadar yapılan hangi çalışmalar bu ödülü getirdi?
Oğlum Robert Cem doğduğundan beri yani 20 senedir down sendromlu insanların hak ettikleri kalitede hayata kavuşmaları için çalışıyorum. Pek çok ilkin gerçekleşmesinde katkıda bulundum, bu konu ile ilgili çalışan pek çok STK’ya destek verdim, bazılarında fiilen görev aldım. Çeşitli projeler yarattım ve gerçekleşmesini sağladım. 20 yıl önce ‘Ben Türkiye’yi değiştireceğim’ diye yola çıktım. Bugün geldiğimiz yere baktığımda, birlikte yürüdüğüm yol arkadaşlarımla beraber çok şey başardığımızı görüp çok mutlu oluyorum.

Haberin Devamı

-Anneler Günü’nde bir anne olarak hisleriniz neler?
Annelik yolculuğum başlayalı neredeyse 20 yıl olmak üzere. Özel anne dediklerindenim ben, çünkü büyük oğlum özel bir bebek olarak doğdu. Doğduğunda down sendromlu olduğunu öğrendik. İki oğlumla beraber paylaştığım tam 15’inci Anneler Günü. İlk anneler günü deneyimimi hatırlıyorum da nasıl belirsizlikler ve endişelerle doluydum. İçimi saran kaygının kalbimi sıkıştırdığını, nefes almakta zorladığını hatırlıyorum. Sonra yıllar geçti ve bir oğlum daha oldu. Her ikisiyle beraber kutladığım ilk anneler gününde aniden fark ettim ki bu endişeler, belirsizlikler aslında anneliğin doğal hali. Annelik kalbin elinde yaşamak demek ve bunun için çocuğunuzun downlu olması ya da olmaması hiç mi hiç önemli değil. Hatta özel anne ve özel çocuk diye de bir şey yok çünkü tüm çocuklar özel ve biricik. Gene de, belki birazcık da övünerek mi söylesem; hayatı daha derinden yaşıyoruz bizler, biz özel anneler. Her anının tadını çıkarmayı, her adımı takdir etmeyi ve tüm yaşamımızı şükranla karşılamayı öğreniyoruz ve öğretiyoruz çevremize. Hiçbir başarı önemsiz değil, hiçbir adım küçük değil ve hiçbir ilerleme değersiz değil. Biliyoruz ki o en küçük adım bile çok kıymetli, arkasında ne büyük bir emek ve umut var. İşte bu yüzden belki de, özel bir çocuk sahibi olmanın size öğrettiği en önemli şey nedir diye sorulduğunda cevabım tereddütsüz ‘Hayatın tadını çıkarmayı öğrendim’ olur.

Haberin Devamı

-Bu ödül nasıl bir sorumluluk yüklüyor?
Emeklerinizin bir yerlere ulaştığını görmek, çalışmalarınızla yararlı olduğunuzu bilmek ve bunun bir ödül ile takdir edilmesi çok gurur verici. Ama ben hiçbir zaman bunları bir ödül almak için yapmadım. Sadece ve sadece kendimi sorumlu hissettiğim için, bu misyonu üstlendiğim için yaptım. Dolayısı ile ödül ilave bir sorumluluk getirmiyor ama her zaman yaptığımız iyi şeylerin kalıcı farklar yarattığını göstermesi açısından motivasyon sağlıyor.

-Siz kişisel olarak böyle bir ödülü aldığınız için neler hissetiniz?
Bunca yıldır aynı heyecanla çalışmak, sadece tek tek sayısız ailelerle ve çocuklarla değil aynı zamanda kurumlarla çalışmak, ben Türkiye’yi değiştireceğim diye yola çıkmak ve asla pes etmemek ancak içinizde yanan bir ateş varsa, ancak adanmışlıkla mümkün. Bu çalışmalarımda zamanımdan, ailemden, işimden pek çok fedakarlık yaptım, çok emek verdim ama bir yandan da çok büyük bir tatmin yaşadım. Dokunduğum çocukların, ailelerin bakışları, bir sözleri ile çok mutlu oldum. Şimdi bu ödülle bunu taçlandırmış oldum. Çok onur verici.

Haberin Devamı

-Bu ödüle götüren başarının sırı nedir?
Çok çalışmak, çok sevmek ve elimden gelenin en iyisini ortaya koyma taahhüdüme hep sahip çıkmak.

-Down Sendromu Derneğinizin bundan sonraki hedefleri neler?
Eğitimdeki bariyerleri yıkmak istiyoruz. Bütünleşmeyi destekleyici projeler yapacağız. Üniversiteye girmek isteyen gençlerimiz için yeni düzenlemeler yapılmasını istiyoruz.18 yaş üstü down sendromlu gençlerin bağımsız yaşamayı öğrenmesi ve iş hayatına dahil olması için bir Bağımsız Yaşam ve İş Akademisi açıyoruz. Bu ülkemizde ilk defa gerçekleşecek, çok önemli bir çalışma. Müfredatı ile bir model geliştireceğiz ve ülke çapında uygulamaya koyulacak. 2016 yılında Avrupa Down Sendromu Kongresini İstanbul’da yapacağız. Farkındalık etkinliklerimize devam edeceğiz. Kısacası gelişime liderlik eden, dünya çapında bir danışma, araştırma ve uygulama merkezi olma yolunda ve Hayata +1 Değer katma yolunda çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Sınırımız gökyüzü.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!