Güncelleme Tarihi:
Kant'ta ifadesini bulan görüşe göre, insan kendi iradesi ile ahlak yasalarını özgür bir biçimde kendisi belirlemektedir. Determinizm, belirlenimcilik olarak da açıklanan evrende meydana gelen olayların bilimsel kurallara ve bu belirlenen olayların gerçekleşme zorunluluğu olduğuna dayanan bir öğretidir. İndeterminizm ise determinizm yaklaşımını kabul etmez ve belirlenmezcilik ilkesini temel alır. Otodeterminizmde, ahlak yasaları insanın dışında konulan ve uyulması istenilen yasalar olmayıp insanlar kendi özgür iradeleriyle belirledikleri genel geçer ahlak yasalarına yine kendileri uyarlar.
Otodeterminizm Nedir?
Otodeterminizm, determinizm ile indeterminizm arasında uzlaşma sağlamaya çalışan görüş olarak tanımlanabilir. Otodeterminizm öğretisine göre insan davranışını belirleyen ve etkileyen bir takım etkenler var olsa bile özgürlük kişisel olarak elde edilebilir. Kişilere, özgürlük ve ahlaki bir ortam hazır bir şekilde sunulmaz. Lakin bu durum kişinin hiçbir zaman özgür olamayacağı manasını da taşımaz. Çünkü kişi, kendi özgürlüğünü kendisi yaratmaktadır.
Belirtilen ve üzerinde durulan özgürlüğün tek bir sınırı mevcuttur. Bu tek sınırda; Tanrı veya doğa gibi dış etkenler tarafından değil, yalnız insan aklının kendisi tarafından konulan bir sınır olabilir. Bu nedenle insanlar, aklını kullanarak özgürleşebilirler. Özgürlük, otodeterminizme göre insanın kendi ahlaki değerlerini oluşturabilme ve bu oluşturduğu değerlere ulaşabilme özgürlüğünü ifade eder.
Özgürlük tanımının kaynağı ise kişiliktir. İnsanlar, kişiliklerini geliştirmeleri ve akıllarını kullanmaları sonucunda özgürleşir. Kişilik eylemleri kapsamında irade ile ahlaki eylemler bulunmaktadır. İradesini kullanarak ve buna bağlı olarak ahlaki eylemde bulunan insanlar, bilgi birikimlerini zenginleştirip kişiliklerini geliştirerek ve akıllarını kullanarak özgürleşirler. Otodeterminist yaklaşımda, kişiliği gelişmiş olanlar, kişiliği gelişmemiş olanlar ile kıyaslandığında çok daha özgürdür.
Otodeterminizm (Ahlaki Özerklik) Hakkında Bilgi
Ahlaka dayalı görüşler, eski çağlardan günümüze kadar ortaya atılmakla beraber bu görüşlerin üç kavram etrafında şekillendiği açıkça görülmektedir. Bunlar en yüksek iyi, doğru eylem ve irade özgürlüğü kavramlarıdır. Otodeterminizm, irade özgürlüğü problemi ile doğrudan ilgilidir. Bu problem, eylemin eylemde bulunan kişinin özgür kararına bağlı olup olmadığı sorununa ilişkindir.
Bu belirtilen iç kavramdan birisini teşkil eden irade özgürlüğünden yola çıkılarak ortaya sürülen görüşlere göre bir ahlaki eylemi yalnızca bir ahlaki eylem belirleyebilir. İnsanlar, bir eylemde bulunurken bir değeri gerçekleştirmeyi veya çiğnememeyi amaçlarlar. Konuya ilişkin örnek vermek gerekir ise dürüst insan, dürüstlük denilen değeri gerçekleştiren insan olarak bilinmektedir.
Otodeterminizm ve Immanuel Kant
Ahlaki özerklik veya ahlaki özbelirlenim olarak da bilinen otodeterminizmin en önemli savunucusu dünya çapında tanınan büyük Alman filozof Immanuel Kant'tır. Immanuel Kant'a göre insan yalnız doğal zorluklardan ve bedensel gereksinimlerden dolayı değil, bir ahlaki değeri gerçekleştirmek amacı ile de eylemde bulunur. İnsanlar, bu açıdan eylemlerine kendi kararlarıyla doğal sebeplerden bağımsız olarak karar verebilirler. Bu bakımdan bir değerlendirme yapıldığında varılan sonuç; insanın bu anlamda özgür olduğudur. Fakat özgürlük, keyfe göre değil, ahlak yasasına uygun eylemde bulunmaktır.
Immanuel Kant'a göre insan bir yönü ile doğal belirlenim altında iken otonom yönü ile de özgürdür. Ona göre dışarıdan gelen yasaya veya buyruğa göre davranma durumunda bulunan birisi ayıplanma korkusu ile eylemde bulunurken ahlaki ve özerk davranan birisi ise her ne olursa olsun o eylemin ahlaken yapılması gerektiğini düşünür.