Güncelleme Tarihi:
Eğitim öğretim yılının 16 Haziran’da sona ermesiyle kimi çocuk tatili ailesiyle kimi de belli başlı yaz okullarında arkadaşları ve öğretmenleriyle geçiriyor. Otizmli çocuklar ise yaz döneminden daha fazla etkileniyor. Çünkü onların eğitim sürecinin kesilmesi gelişimlerine olumsuz yansıyabiliyor. Bu nedenle aileler yazın otizmli çocukları için eğitim kurumları aramaya başlıyor. Ancak bu kurumların bazıları hem sanıldığı kadar güvenilir değil hem de talep ettikleri meblağlarla aileleri maddi açıdan da yıpratıyor. İzmir Demokrasi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emre Ünlü, otizmde yaz akımı başladı diyerek, “Koç ya da spor mezunu ol, sosyal medyaya birkaç tane video at, 10-15 çocuğu topla, yaz kampı yap, ailelerinden yüklü para al, yoluna bak” şeklinde durumu özetledi. Doç. Dr. Ünlü, yaz aylarında otizmli çocukları rant kapısı olarak gören bu tarz yerlerin türediğine dikkat çekerek şunları söyledi:
PSİKOLOJİK SORUNLARA YOL AÇABİLİR
Alanında uzman ve tecrübeli kişilerden eğitim almayan otizmli çocuk gelişim göstermeyebilir, farklı ve istenmeyen davranışlar sergileyebilir, öfke nöbetleri geçirebilir ve agresifleşebilir. Ayrıca eğitimcinin nasıl bir eğitim metodu sergilediğini de bilmiyoruz. Bu psikolojik sorunlara neden olabileceği gibi fiziksel olarak da istismara ve etik ihlale neden olabilir.”
‘OTİZM BİLİNMEZLER DÜNYASIDIR’
Okulların kapalı olduğu yaz döneminde bu tarz durumların arttığını söyleyen Otizm Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Tolga Gökçe, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) mezunlarının herhangi bir deneyimi ya da uzmanlığı olmadan otizmli çocuklarla çalıştığını belirtti. Gökçe, her yöntemin her otizmli birey için doğru olmadığını vurgulayarak şöyle konuştu:
GÜNDE BİN 500 LİRA İSTİYORLAR
Yaşam merkezi, yaz kampı ya da yaz okulu adı altında çalışan yerlerdeki günlük ücretler bin 500 liraya kadar çıkmış durumda. Kalitesi ve niteliğine göre değişmekle birlikte bin liranın altında çalışan yok. Geçtiğimiz haftalarda federasyonumuza gelen bir aile, BESYO mezunu bir öğretmenin kendilerinden aylık 25 bin lira talep ettiğini söyledi. Başka bir aile ise bu tarz bir kuruma ayda 40 bin lira ödüyor. Bu tarz yerler, ‘Otizmdeki tüm sorunları çözüyoruz, hallediyoruz, etkili eğitim veriyoruz’ gibi vaatlerle yalan üstüne bir düzen kuruyor.
ONLARCA DAVA VAR
Otizmli çocuğun öğrenme süreci diğer çocuklara benzemiyor. Öğretmen olduğunu söyleyen bazı kişiler, çocuklara bir şeyler öğretmek adına onlara istismar ve şiddet uygulayabiliyor. Biz bunların peşindeyiz. Federasyonumuzun bu şekilde takip ettiği onlarca dava var. Öte yandan ödül ceza sistemiyle çalışanlar var. Bu da yanlış. Bu sistem otizmli çocuklarda travmaya neden olur.”
AİLELER TAKİPÇİSİ OLSUN
Bu tarz yerlerin uzun süredir var olduğunu ama yaz dönemlerinde görünürlüğünün arttığını söyleyen Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydan Aydın da buralarda kimin çalıştığının belli olmadığını belirterek şunları söyledi:
AİLELERİN SORMASI GEREKEN SORULAR
İzmir Demokrasi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emre Ünlü, doğru eğitim kurumunu belirlemek için sorulması gereken soruları şöyle sıraladı:
1) Personelin otizm konusundaki yeterlilikleri neler?
2) Nereden eğitim almışlar ve eğitim düzeyleri ne?
3) Deneyimleri var mı?
4) Uygulanan ya da uygulanacak sistemin bilimsel bir dayanağı var mı?
5) Daha önce denenmiş ve ispatlanmış etkinlikler mi yapılıyor?
6) Eğitimlerin içerikleri şeffaf mı?
7) Değerlendirme sistemi var mı?
8) Eğitimlerin verileceği ortamlar otizmli çocuklar için uygun mu?
9) Kurumun resmi onayı var mı?