Güncelleme Tarihi:
Zekatta aranan bazı şartlar öşürde aranmamaktadır. Buna göre öşürde; altın, gümüş, para ve ticaret mallarından, yılda bir kez zekat verilmesi gerekirken, arazide yılda kaç mahsul elde edilmiş ise, hepsinden ayrı ayrı öşür vermek gerekmektedir. Diğer malların zekatı hususunda mükellef olan kişinin elinde bulunan malın ya da paranın, üzerinden bir yıl geçmesi beklenmeden, hasat zamanında öşrünü verilmesinin gerekliliği söz konusudur.
Öşür Nedir ve Kimlere Verilir?
Öşür Arapça kökenli bir kelime olup lügatte onda bir (1/10) anlamına gelmektedir. Istılahta ise, öşür arazisinden elde edilmiş durumda olan mahsulün zekatını ifade etmektedir. Onda bir (1/10) olarak verildiğinden öşür olarak ifade edilmiştir. Öşrün farz olduğu ise, Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde de belirtilmiştir.
Öşür ile ilgili Ayet-i kerimede bu konuyla alakalı olarak şöyle buyrulmuştur:
“Ey iman edenler! Kazandıklarınızın ve yerden sizin çıkardıklarımızın temiz (helal) olanlarından infak edin (zekât ve öşür verin). Gözünüzü yummadan (sıkılmadan) alıcısı konumunda olmadığınız şeylerin yaramazını vermeye kalkışmayın. Ve bilin ki Allah Gani’dir (sadakalarınız sizin menfaatiniz içindir) ve Hamid’dir (herkes Allah’a hamd ve şükür borçludur.)” (Bakara Suresi, âyet 267)
Zekat verilebilen herkese öşür verilebilmesi söz konusudur. Buna göre öşür verilebilecekleri şu şekilde sıralamak mümkün:
- Fakirler,
- Zekât toplamakla görevlendirilen memurlar,
- Miskinler,
- Müellefe-i kulûb adı verilen ve kalpleri İslam’a ısındırılmak istenen kişiler,
- Esaretten kurtulacak olanlara,
- Borç sahiplerine,
- Allah yolunda cihad edenlere,
- Yolda kalmış olanlara,
Fakir ve miskin; temel ihtiyaçları haricinde herhangi bir maldan nisab miktarına sahip durumda olmayan kişidir.
Borçlu; kul hakkı olarak borcu bulunmakta olan ve borcunu ödeyeceği maldan başka nisab miktarı malı bulunmayan kişidir.
Yolda kalmış kimse; sürekli olarak yaşadığı yerde malı bulunsa dahi, çıktığı yolculukta parasız kalarak parasına ulaşma olanağı bulamayan, başka bir ifadeyle, parasızlık nedeniyle yolda kalmış ve memleketine dönemeyen kişidir.
Allah yolunda cihad edenler: “Allah yolunda” anlamına gelmekte olan “fi sebilillah” ifadesi ise, kendisini Allah yoluna ve İslam’a adamış olan hac yolcuları, askerler ve ilim için yola çıkmış olan gerçek kişilerdir.
Öşür Ne Zaman Verilir?
Öşrün verilme zamanı, ekimi yapılmış durumda olan ürünlerin tarladan çıktığı ve meyve ağaçlarının meyvelerinin belirdiği vakittir. Tarlalarda çıkmış olan mahsullerin hasat zamanı geldiğinde öşrünün verilmesinin gerekliliği söz konusudur.
Öşür Ne Kadar ve Nasıl Verilir?
Öşürde yerden çıkmış durumda olan mahsulün azından ve çoğundan öşür vermek gerekmektedir. Öşür verilmesinde zengin olma şartı aranmaz. Topraktan çıkmış olan mahsul az olsun, çok olsun, çıkmış olan ürünün onda birinini (1/10) öşür olarak verilmesi gerekmektedir. Yine İmam-ı A’zam’a (rah.) göre öşürde sene geçmesi koşulu da bulunmamaktadır. Mahsul çıktığı vakit öşrü verilir.
Yağmur, dere ya da nehir suları ile sulaması gerçekleştirilen arazi mahsulü için tam (1/10), hayvan, dolap kovalar ile ya da motor gücü kullanılarak yahut suyu para ile alınarak sulanan arazilerdeki mahsul için ise yarım öşür (1/20) verilir. Öşür, topraktan çıkmış durumda olan mahsulün tamamından hesap edilir.
İşçi ücreti, çift sürme, sulama, bakım, tohum, ekim, gübre ve ilaç gibi çeşitliliğe sahip olan masraflar çıkarılmadan öşür verilir. Borçlu durumda olan kimsenin arazisinden çıkan mahsulden de öşür verilmesi farzdır. Öşür, malın cinsinden verilebildiği gibi, değerinden de verilebilir. Yani, onda bir ya da yirmide birin bedeli kaç liraya denk ise para olarak ya da bir mal olarak ödenir.