Oratoryo Nedir Ve Nasıl Yapılır? Oratoryo Örnekleri Ve Hakkında Bilgi

Oratoryo ilk olarak ortaya çıktığı dönemlerde kilise ve tiyatroyla alakalı olan epik, lirik ve dramatik türleri de içinde barındırmaktaydı. Uzun bir metin şeklinde orkestrayla birlikte ses solistleri için yazılmıştır. Bu türde kostüm giymeye ihtiyaç yoktur. Aynı şekilde sahne düzenine de gereksinim duyulmaz.

Oratoryo Nedir ve Nasıl Yapılır?

Sahne sanatları veya müzik ile alakadar olan bireyle oratoryo terimini mutlaka bir şekilde duymuştur. Oratoryo genellikle dini konuların ele alındığı nitelikte bir sanat türü olarak karşımıza çıkmaktadır.Bu sanat türünde çalgı için yazılan müzik, koro ve solo sesler vardır. Oratoryo sahnesinde şahısların kostüm giymesine ihtiyaç olmaz. Bunun yanı sıra herhangi bir şekilde sahne düzenine de gereksinim söz konusu değildir.

Oratoryoda sahnede herhangi bir oyun ögesi bulunmamaktadır. Operaya benzer şekilde oratoryo da barok döneminden çağımıza kadar gelmeyi başarmış olan bir sanat türüdür. Oratoryo ilk defa 16. yüzyılda ortaya çıkmış bir sanat türü olup ilk çıktığı dönemlerde daha çok kilise etkinlikleri için kullanılmıştır.

Operayla oratoryo genellikle birbirine karıştırılmaktadır. Ancak operada şahıslar kostüm giyerek gösteri yapar ve bunun beraberinde sahne düzenini varlığı da söz konusudur. Oratoryoda ise konu genel olarak dinsel bir nitelik barındırır ve sahne düzeninin yanı sıra kostüme ihtiyaç yoktur.

Oratoryo Örnekleri ve Hakkında Bilgi

Mozart, Beethoven, Paer, Paisiello, Cimarosa ve Rigel, Zingarelli, Gossec, Bach gibi önemli bestekarların günümüze kadar ulaşmayı başarmış olan olan pek çok oratoryo bestesi mevcuttur. Türkiye'de de batı tekniğinde yazılmış niteliğe sahip durumda olan pek çok oratoryo bulunmaktadır. Ahmet Adnan Saygun, Yunus Emre'den esinlenerek yunus Emre oratoryosu kaleme almıştır.

Nevit Kodallı, Cahit Külebi'nin bestelemiş olduğu bir şiirin sonrasında Atatürk oratoryosunu yazmıştır. Bunun yanı sıra 19 Mayıs Oratoryosu, Ay'a Güzelleme gibi oratoryo örnekleri de mevcuttur.

Oratoryo, (İtalyanca: Oratorio), 16. yüzyılın ikinci yarısında Roma'da ortaya çıkan, hem kiliseyle, hem de tiyatroyla ilgili müzik türü. Lirik, epik ve dramatik türleri olan oratoryonun motet'le çile ile (paston), kantat ve kimi zaman da operayla yakınlığı vardır.

Kaynağı tam olarak olarak bilinmemekle birlikte, çileyi ifade eden dini şarkıların oratoryoyu ortaya çıkardığı tahmin edilmektedir. Sermizy, Lassus ve Obrecht ve çile'lerini besteledikleri esnada "dramatik diyalog" ilkesine uymuşlardır. 1563 tarihinde doğru Oratorium Tarikatı'nın kurucusu olan Aziz Filippo Neri, Palestrina, Anomuccia ve Soto da Langa'dan sonra ise Felice Anerio'dan, San Girolamo della Carita ya da Santa Maria in Vallicella kilisesinde düzenlemiş olduğu dini nitelikteki toplantılar için Laudi spirituali'ler yazmalarını istemiştir. Oratoryo terimi de buradan gelmiştir.

Oratoryo teriminin kısaca anlamı ve tanımı şu şekilde yapılmakatdır:

Kutsal: Dokunulmaması, bozulmaması, karşı çıkılmaması gerekli olan, üzerine titrenilen. Tanrı'ya adanmış durumda olan, tanrısal niteliğe sahip olan. Oldukça güçlü bir dini saygı uyandıran ya da uyandırması gerekli olan, kutsi, mukaddes. Tapınılacak olan ya da yolunda can verilecek düzeyde sevilen, kutsi, lahut, mukaddes.

1600 tarihinde Santa Maria in Vallicella'da, Emilio dei Cavaileri, daha sonraları ise Agazzari ve Laudi'nin yazmış oldukları gibi gerçek bir ruhani opera olma niteliği barındıran Rappresentazione di Anima Corpo'yu (Ruh ve Bedenin Temsili) icra ettirmiştir. Carrisimi ise daha fazla İncil ve Tevrat hikâyeleri yazmış ve bunlarda serbest melodiyle birlikte recitativo arasında tam bir denge kurmayı başarmıştır. İtalya'da ve yabancı ülkelerde pek çok besteci onu kendisine örnek almıştır.