Güncelleme Tarihi:
Eğitim kalitesini yükseltmek amacıyla farklı ülkelerden uzmanların bir araya geldiği ‘Global Educational Supplies and Solutions (GESS)’ 19-21 Ekim tarihleri arasında düzenlendi. Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü ve Londra merkezli Tarsus Group bünyesindeki İFO Fuarcılık ve F&E Group iş birliğinde düzenlenen etkinlikte, gelişen dijital içerikler ve yeni eğitim teknolojileri ele alındı. 20 Ekim’de Uğur Okulları Okul Öncesi ve İlkokul İngilizce Dil Edinimi Bölüm Başkanı Oya Liz Öngüç, ‘Erken çocukluk ve çocukluk döneminde ikinci dil ediniminde uygulanabilecek etkin yaklaşımlar’ konusundaki görüşlerini katılımcılarla paylaştı. Öngüç özetle şöyle konuştu:
“Her öğrencinin biricik ve tek olduğunu unutmamalıyız. Bir toplulukla beraber, sınıflarda eğitim alıyor olabilirler ancak hepsi aslında tek bir birey. Bu sebeple onların öğrenme alışkanlıklarını keşfetmemizdeki en etkili yolu gözlem. Yüzlerce farklı öğrenme kuramından, öğrencinin ilgisine uygun olanını keşfedebilmeli ve eğitimlerimizi bu doğrultuda kurgulamalıyız. Bu süreçte tek başına ‘ilgi’ yeterli olmayabiliyor, öğrencilerin düşüncelerini tetikleyerek onları öğrenmeye yönlendiriyor olmalıyız. Bugün öğrencileri nasıl besleyebilirseniz, yarın sonucunu da bu doğrultuda alırız. Bu sebeple onların odak noktalarını gözlemlemeliyiz.”
ÖĞRENCİLER FARKINDA OLMADAN ÖĞRENEBİLİYOR
Görev aldığı kurumdaki çalışmalara da değinen Öngüç, “Okul öncesi ve ilkokul kademelerinden başlayarak uyguladığımız eğitim yaklaşımları öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre kurgulanıyor. Reggio Emilia felsefesi, ikinci dil edinimi, erkenSTEM yaklaşımı, müfredatta yer verilen kodlama eğitiminde öncü yaklaşımlar. Dil ediniminde hedef şarkı söylemek ya da oyun oynamak gibi görünmekle birlikte o hedefe varabilmek için İngilizceyi kullanmak zorunda kalan bir öğrenci, oyuna odaklanırken İngilizceyi farkında olmadan edinir. Bu sebeple çok farklı öğrenme yöntemlerine sahip olan öğrenciler, çoklu algı öğrenme ortamları ile kendi öğrenme modellerine, öğrenme tercihlerine ve 21’nci yüzyıl becerilerine yönelik tüm ihtiyaçlarını karşılayabilirler” dedi.