Milli Eğitim Bakanı Yılmaz’dan öğrencilere: Önce hayal edin, sonra icat çıkarın

‘Marifet iltifata tabidir’ sözünü hatırlatan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, gayret gösteren, bir eser ortaya koyan kişilerin fark edilmesinin, yapılanların boşa gitmediğinin gösterilmesi açısından önemli olduğunu söyledi.      

Farklı yaş ve eğitim seviyelerindeki bireylere yönelik bilimsel çalışmaların konuyla ilgili toplumsal farkındalığın oluşmasına ve birçok alanda yeni gelişmelere zemin hazırlayacağını belirten Yılmaz, "Bilimle ilgili her faaliyet, gençlerde merak uyandıracak ve gelecekle ilgili hedeflerine bilimi dahil etmelerini sağlayacak. Öğrencilerimizin uluslararası arenada rekabet edebilecek seviyede yüksek teknolojiye vakıf olması, bildiğini üretime dönüştürmesi eğitimde önceliğimiz" dedi.     

Ülkenin en öncelikli ve en önemli konusunun eğitim olduğunu belirten Yılmaz, bu bilinçle, merkezi bütçeden en çok payı eğitime ayırdıklarını, 2017'de eğitime ayrılan miktarın 122 milyar liraya ve bütçe içindeki oranının da yüzde 20'ye yükseldiğini hatırlattı.     

Eğitimde fırsat eşitliğini, kaliteli eğitimi, hayat boyu öğrenmeyi, öğretmenlerin eğitimini, mesleki ve teknik eğitimi önemsediklerini belirten Yılmaz, "Avrupa'da yükseköğretim öğrencileri sayısı bakımından ikinci sıradayız. Tek bu kriter bile Türkiye'nin yarınının çok daha aydınlık olacağını göstermeye yeterli" diye konuştu.     

"En önemli kazanım, milletin tekrar özgüvenini kazanmış olması"     

Bakan Yılmaz, hızla değişen dünyada yeni teknolojilerin geliştirildiğini, 100 yıl önce kablosuz olarak istenilen kişiyle görüşülebileceği hayal bile edilemezken bugün akıllı cihazlarla görüntülü görüşmeler yapılabildiğini anlattı.     

İstenilen birçok bilgiye tek tuşla ulaşılabildiğine vurgu yapan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu yarışmanın odağındaki robot teması da yavaş yavaş hayatımızın birçok alanında kendine yer bulan önemli bir konu. Teknolojide en büyük gelişim, robot alanında gerçekleşiyor. Bu alanda dün hayal denilen şeyler bugün birer birer gerçekleşiyor. Bu alandaki gelişmelere bir sınır koyabilmek de mümkün değil.     

Önce hayal sonra icat... Her öğrencimizin bu alanda bir icat çıkarmasını istiyoruz, icatların da birbiriyle yarışmasını istiyoruz. Bu etkinlikten de görüleceği üzere gerek ülkemizde gerek dünyada güzel bir gelecek için hayal kuran birçok gencimiz var. Einstein, 'Mantık bizi A noktasından B noktasına götürür, hayal gücü ise her yere' diyor. Onun için hayal etmeyi hiçbir zaman bırakmayacağız. Hayal edeceğiz ki hayalimiz bir gün gerçek olsun ve hayat bulsun.     

Başarı için öncelikle hayal gücümüzün ve başarma azmimizin önündeki engelleri kaldırmalıyız. Engelleri özgüvenle kaldırabiliriz. Son 15 yılda bu ülkeye çok önemli şeyler kazandırıldı. En önemlisi bu milletin tekrar özgüvenini kazanmış olması."     

"Bunu söyleten bu milletin kazanmış olduğu özgüven"     

Bakan Yılmaz, Türk mühendislerin Atak helikopterini, Altay tankını, Göktürk-2 uydusunu, insansız hava aracı ANKA'yı, ilk savaş gemisi MİLGEM'i, HÜRKUŞ eğitim uçağını, milli mühimmatlar olarak UMTAS, Cirit ve SOM füzelerini ürettiğini, bunların birçoğunun da ihraç edildiğini dile getirdi.     

"Türkiye, kendi savaş uçağını yapar mı?" diye sorduklarında "Yaparız" yanıtının verildiğini söyleyen Yılmaz, "İşte bize bunu söyleten, bu milletin kazanmış olduğu özgüven. Türkiye, hafif ticari araç üretiminde Avrupa birincisi, otobüs üretiminde Avrupa ikincisi, Avrupa'da en çok marka üretimi yapan ülke. Tarihi mirasımız ne kadar büyükse onları yaşatma ve koruma sorumluluğu da o derece büyük. Çağıyla rekabet eden, bilgiyi ve yüksek katma değerli ürünleri üreten, ürettiğini ihraç edebilen ve her alanda marka olan bir Türkiye istiyoruz. Bunun yolunun da nitelikli bir mesleki eğitimden geçtiğini biliyoruz" dedi.     

Ülkelerin eğitim seviyelerinin, milli geliriyle eş seviyede olduğunu belirten Yılmaz, "Eğer petrolünüz, doğalgaz ve madenleriniz yok, buna rağmen ürettiğiniz milli gelirle dünyada ilk 20 ülke arasındaysanız, bunu beşeri sermayenize borçlusunuz. Beşeri sermayenin gücü de eğitimden kaynaklanıyor" diye konuştu.     

Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefini hatırlatan Yılmaz, "Buna ulaşabilmek için daha kaliteli eğitime ihtiyaç var" dedi.     

Yılmaz, geçen yılki yarışmada dereceye giren Karabük Üniversitesi ekibinin, robotun adeta ana ülkesi olan Japonya'da birincilik ve ikincilik kazandığını hatırlattı.     

Türkiye'de teknik ve bilimsel eğitimin geliştiğini söyleyen Yılmaz, "Bizim çocuklarımız azimle, sebatla çalıştıklarında ve gerekli destek verildiğinde büyük başarılar kazanacak yeteneğe fazlasıyla sahiptirler" diye konuştu.     

"Türkiye'nin yarını, bugünden daha aydınlık olacak"     

"Endüstri 4.0" olarak adlandırılan 4. Sanayi Devrimi'nin başlangıç yıllarının yaşandığını belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
"Endüstri 4.0 temel olarak bilişim teknolojileriyle endüstriyi bir araya getirerek daha rekabetçi, daha ekonomik bir o kadar da yüksek verimlilikle çalışan cihazların üretimini amaçlayan bir anlayışın genel adı. Böylesine önemli bir sürecin başında bulunduğumuzun farkında olarak kendimizi ve siz gençlerimizi bu geleceğe hazırlıyoruz. En önemli avantajımız, teknolojiyle iç içe yaşayan, araştıran, üreten, öğrenen, geliştiren bir genç neslimiz olması. Dünyanın en genç nüfusuna sahip ülkelerden biri olan Türkiye'de köklü medeniyetimizden aldığımız güçle, gençlerimizi bedenen ve ruhen iyi eğitim almış, her anlamda donanımlı bireyler olarak yetiştirmek istiyoruz. Şundan eminiz ki Türkiye'nin yarını, bugünden daha aydınlık olacak."     

TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu da Türkiye'nin, 2023 hedefleri için insan kaynağını doğru yönlendirmesi gerektiğini belirtti.     

MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Nuri Gülay ise ilki 2007'de düzenlenen Robot Yarışması'nı ‘Hamdım, Piştim, Yandım’ diyen Mevlana'nın şehri Konya'da gerçekleştirmenin mutluluğu içinde olduklarını söyledi.     

Bu yılki yarışmanın temasının ‘Mevlana’, sloganının ise ‘Ahican Hoşgörü Kenti Konya’ olarak belirlendiğini hatırlatan Gülay, yarışmaya 391 kurumdan 3 bin 240 öğrenci ve öğretmenin 2 bin 834 robotla başvuru yaptığını anlattı.     

Gülay, robotların endüstri 4.0 yaklaşımıyla geliştirildiğini söyledi.

Mesleki ve teknik eğitimin niteliğinin artırılması için çalıştıklarına işaret eden Gülay, çalışmalar sonucu beyaz eşyadan otomobile, sanayide kullanılan makinelerden insansız hava araçlarına kadar birçok alanda Türk mühendislerinin önemli başarılara imza attığını vurguladı.     

Gülay, yarışmanın hoşgörü kenti Konya'da ‘ne olursan ol yine gel’ diyen engin hoşgörü sahibi Mevlana temasıyla düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.     

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ise yarışmanın, Konya ve ülkenin vizyonuna katkı yapacağını düşündüğünü belirtti. Akyürek, "90'lı yıllarda büyük darbe yemiş olan mesleki ve teknik eğitim, Cumhurbaşkanımızın siyasetinde artık hak ettiği konuma geldi. Bu yarışmalar mesleki ve teknik eğitimin önemini artırıyor" dedi.

Konya Valisi Yakup Canbolat ise kendilerini geleceğe güvenle taşıyan milletlerin; bilgiyi üreten, geliştiren ve yönetenler olduğunu söyledi. Bilginin katlanarak çoğaldığı ve teknolojinin de hızla ilerlediği son yüzyıllarda, insanoğlunun hayatını kolaylaştırmak adına ürettiği pek çok yeniliğin ortaya çıktığını söyleyen Canbolat, "Böylesine önemli teknolojik yenilikle ve gelişmeyle alakalı uluslararası bir yarışmanın Konyamızda Mevlana temasıyla yapılıyor olması, tüm dünyaya verilebilecek en güzel mesajlardan biri" diye konuştu.     

Bakan Yılmaz, açılışın ardından Karatay Aykent Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesini ziyaret etti. Ziyarette Yılmaz'a öğrenciler tarafından üretilen ayakkabı hediye edildi.