Önce etik sözleşme sonra işbaşı

Sağlık Eğitim Vakfı (SEV), okullarında tüm çalışanlarına ihmal ve istismarla ilgili sözleşme imzalatıyor. Türkiye’nin çocuk koruma alanından çalışan, bu alana emek veren hukukçu, psikolog ve uzmanlarla SEV Çocuk Koruma Politikası’nı oluşturan vakıf, Çocuk Koruma Rehberi hazırladı. Müdür, öğretmen, servis şoförü, temizlik görevlisi ve velileri bilinçlendirmeyi amaçlayan bu çalışmada, işe giren herkese önce 'etik sözleşme' imzalattıklarını açıklayan SEV Genel Müdürü Binnur Karademir, “Bu konuda bir politika geliştirip, hayata geçirmek kaydıyla bütün okullardaki öğrencilerin güvenlik ve refahını sağlamak amacındayız” dedi.

DEVLET VE ÖZEL OKULLAR DA ÇOCUK KORUMA PROGRAMI KULLANMALI
Eğitici bir ekiple 'SEV Çocuk Koruma Rehberi' hazırladıklarını anlatan Karademir şunları söyledi:
"Okullarımızın akredite olduğu CIS (Council of Interntaional Schools-Uluslararası Okullar Konseyi) kriterleri arasında da çocuk koruma önemli bir yere sahip. Kağıt üzerinde kalmayan, yaşayan bir politika oluşturduk. Böylece çocuk koruma politikaları konusunda uluslararası çapta bir model, bir sistem oluştu. Bu birikimimizi devlet ve özel tüm okulların, eğitim camiasının, meslektaşlarımızın paylaşımına sunmak için çalışmalar yapıyoruz. İki yıldır Türkiye’deki tüm okullardaki öğretmenlerimizin değil, öğretmen adaylarının da bu konuda farkındalığını arttırmayı amaçlıyoruz. Bilkent Üniversitesi ile öğretmen yetiştirme yüksek lisans programındaki çocuk koruma alanında atölye çalışmaları yaptık. Çocuk koruma alanında önemli bir birikime ve yol haritasına sahip bir kurum olarak, online bir portal oluşturduk, bunu tüm eğitim kurumlarına açmayı planlıyoruz.

ÇOCUKLAR BİZE EMANET
Çocuğun okulda, eğitim ortamında güven ve esneklik altında olması önemli. Okullar, çocukların hayatında en kilit rolü oynayan kurumlar. Çocukların zamanlarının büyük çoğunluğu okullarda geçiyor. Çocuk, bir tatsızlık yaşadığında ilk gözlemleyecek, onlarla iletişim kuracak olanlar da öğretmen başta olmak üzere okul personeli oluyor. Örneğin, servis şoförü de temizlik görevlisi de çocuğu koruma sorumluluğu taşıyor ve bu sorumluluğu hakkında bilinçlenmeli.

İŞE GİRMEDEN ÖNCE ETİK SÖZLEŞME
İş ilanlarımızda gerekli bilgilendirmeyi yapıyoruz. Çocuk Koruma Politikamız bütün sözleşmeli, taşeron olarak görev yapan üçüncü şahıslarla tüm paydaşlarımızı kapıyor. Kurumlarımızda işe aldığımız her kişiye yönelik bir etik form hazırladık. Okulumuz sınırları içinde sadece öğretmen değil tüm çalışanlar 'Çocuk Koruma Kanunu kapsamındaki tüm uygulamalara uyğun davranacığını beyan eden Çocukların Korunmasına İlişkin Davranış Kuralları Sözleşmesi’ni imzalayarak işe başlıyor. Uluslararası öğretmenler de bu etik formu imzalıyor.

‘SABIRLI VE NAZİK OLACAĞIM’
Çalışanlar imzaladıkları belgelerinde yer alan ilkelerin dışına çıkmayacağına yönelik söz veriyor. Sözleşmede 'hiçbir koşulda küfür ve argo içeren konuşmalar yapmayacağım, sabırlı ve nazik olacağım, sosyal medyadan eğitim dışı konularda öğrenciyle mesajlaşmayacağım' gibi maddeler var. Bütün öğretmen ve taşeron çalışanlara periyodik eğitim veriyor, velileri bilgilendiriyoruz.

AMAÇ FARKINDALIK YARATMAK
Okul olarak en önemli sorumluluklarımızdan biri çocukların güvenli bir ortamda bulunmasını sağlamak; haklarını bilmeleri ve kullanabilmeleri için gerekli ortamı yaratmak. Bu okullarımızda çalışan herkesin mesleki ve ahlaki sorumluluğudur.

GÜVENLİ ORTAMLAR OLUŞTURMALIYIZ
Eğer sağlıklı, geleceğe güvenle ve umutla bakan, kendi ayakları üzerinde durabilen, ülkesine faydalı bireyler yetiştirmek istiyorsak, ilk adım olarak onlara güvenli bir eğitim ortamı oluşturmalıyız. Etkili bir öğrenme için öğrencinin öncelikle kendisini güven içinde hissetmesi gerekiyor.

UZMANLARLA ÇALIŞTIK
Çocukların korunmasına yönelik somut politikalar bulunmalı. Sadece kağıt üzerinde taahhüt etmekle kalmayıp, çocuk korumayı önceliğimiz, kurum felsefemiz, kırmızı çizgimiz haline getirdik. Bu konuda çalışan hukukçu, psikolog ve uzmanlarla SEV Çocuk Koruma Politikası’nı oluşturup, kapsamlı bir harita hazırladık. Çocuk Koruma Komiteleri kurduk. En üst aşamadaki yöneticiden velilere tüm kesimleri dahil ettik. İstanbul, İzmir ve Tarsus’taki yedi okulumuzda bu çalışmaları yürütüyoruz.

KORKMAMALI BİLİNÇLENMELİYİZ
çocuk koruma deyince taciz, şiddet gibi hepimizi karamsarlığa sürükleyen uç noktalar gelmemeli. Ailenin bakmakla yükümlü olduğu çocuğuna yeterli fiziksel, tıbbi, duygusal bakımı vermemesi veya çocuğun kendini ifade etmesine izin vermemek, ötekileştirmek, arkadaşlarıyla kıyaslamak da ihmal ve istismar örneğidir. Çocukları zihni açık, aydınlık, kendi haklarını bilen ve savunan bireyler haline getirmek için de çocuk koruma politikasına ihtiyacımız var."