Oligarşinin Tunç Kanunu nedir ve kime ait? Oligarşinin Tunç Yasası hakkında bilgi

Güncelleme Tarihi:

Oligarşinin Tunç Kanunu nedir ve kime ait Oligarşinin Tunç Yasası hakkında bilgi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2021 05:29

Günlük hayatta sık sık karşılaşılmayan bazı sözcükler, terimler, kavramlar ve konular olabilir. Buna neden, insanların rutin yaşamlarını ilgilendiren, hayat alanlarına giren konuların dışında kalan meselelerin daha az bilinilir oluşudur. "Oligarşinin Tunç Kanunu" da böyle bir kavramdır. Oligarşinin tunç kanununa gazetelerde, televizyon programlarında, bilimsel makalelerde, farklı sosyal medya platformlarında rastlamak olanaklıdır. Merak konusu olan Oligarşinin tunç kanunu nedir, kime aittir ve konu hakkında çok daha fazlasını sizler için derledik.

Haberin Devamı

Alman sosyolog Robert Michels tarafından ortaya atılan sosyoloji alanında bir kanundur.

 Oligarşinin Tunç Kanunu Nedir?

 Günümüzde bile hala güncelliğini koruyan bu tez Alman sosyolog Robert Michels tarafından ortaya atılmıştır. Sosyolog, partiler ve işçi sendikaları üzerinde yaptığı araştırmalara dayanarak "Oligarşinin Tunç Kanunu" isimli teorisini 1911 tarihinde geliştirmiştir.

 Oligarşinin Tunç Kanunu, gayet açık bir şekilde modern büyük ölçekli örgütlerin kaçınılmaz olarak oligarşik özellik gösterdiklerini anlatır.

 İşte bu oligarşik düzen, yöneten ve yönetilenlerin idealleri ve niyetleri ile uyumlu olmasa dahi durum kaçınılmaz biçimde bu şekilde gelişim gösterir. Sosyolog Robert Michels'e göre bu şekilde örgütlerin tamamı, yapıları resmiyette "demokratik olanlar" dahi, fiilen oligarşiye dönüştüren "tunçtan bir kanuna" tabi olacaklardır.

Haberin Devamı

 Oligarşinin Tunç Kanunu Kime Aittir?

 "Seçilmişlerin seçmenler, vekillerin vekalet verenler, delegelerin delege edenler üzerinde egemenlik kurmasına yol açan örgütün kendisidir. Örgütten bahseden gerçekte oligarşiden bahsediyor demektir." Bu sözler Alman sosyolog Robert Michels'in "Oligarşinin Tunç Kanunu"nu özetleyen sözleridir.

 Sosyolog Robert Michels bu çalışması için, diğer partilere nazaran daha demokratik örgütlendiği varsayılan Alman Sosyalist Partisinin iç yapısını incelemiştir.

 Oligarşinin Tunç Yasası Hakkında Bilgi

 Bilindiği üzere oligarşi; egemenliğin az sayıdaki, bir kaç ailenin elinde bulunduğu siyasi rejim ve örgütlü gruplarda ise fiili egemenliğin küçük bir zümre tarafından kullanılmasıdır.

 Tam adı "Demokrasi Ve Oligarşinin Tunç Kanunu" olan ve Alman sosyolog Robert Michels tarafından ortaya atılan bu tez hala güncelliğini korumaktadır. Michels "Siyasal Partiler" isimli eserinde yer almaktadır.

 Alman sosyolog R. Michels yaptığı araştırma ve incelemelerde, sistemin oligarşik olduğunu ve demokrasinin sadece resmi uygulamalarda ve yasalarda ortaya çıkan bir dış görünüş olduğunu ortaya koymayı başarmıştır. Robert Michels, tüm bu gözlemlerini genelleştirerek bütün örgütlerin içsel demokrasi ihtimalini ortadan kaldıracak bir bürokratik yapı geliştirme eğiliminde olduğu sonucuna varmıştır. Alman sosyolog R. Michels tarafından 1911 yılında ortaya atılan bu tezin özetini şöyle sıralamak mümkündür:

Haberin Devamı

Michels'e göre amacı ya da yöntemi ne olursa olsun bir örgüt, sendika ve siyasi partide, yani bir örgütte üye sayısı belli bir miktarın üzerine çıkarsa,

Bu örgüt, sivil toplum kuruluşu ya da siyasal partide iletişim problemleri yaşanmaya başlar.

Örgüt içerisindeki iletişim sorunları bu kez grupların, kliklerin oluşmasına yol açar.

Oluşan bu klikler ve grupların bu kez de kendi aralarında "iletişime" geçmeleri hiç öngörülmemiş bir biçimde bürokrasiyi doğurur.

Ortaya çıkan bu bürokrasi ise güçlenir ve oligarşiyi getirir.

İşte tam da bu noktada farklı bir gelişme gözlenir. Demokratik gayelerle oluşmuş bu örgüt ve topluluklar kendi yapıları içerisinde "demokratik özelliklerini" yitirmeye başlarlar. Çünkü artık örgüt içerisinde iletişim bu "bürokratik gruplaşma ve klikler " sayesinde yürütülebilmektedir.

Haberin Devamı

Örgüt içerisinde iletişimi sağlayan, karar ve kontrol mekanizması işleten bu kitle bir müddet sonra kendini daha yetkin ve temsil ettiği kimselerden daha seçkin hatta feda edilemez, örgüte hakim pozisyonunda görecektir.

İşte bu noktada sosyolog Robert Michels'e göre demokrasi ve bürokrasi bir arada bulunamaz. Örgütler içerisinde iddia edilen demokratik yapı bu süreçte eriyecek ve işlevsiz hale gelecektir. 

BAKMADAN GEÇME!