Güncelleme Tarihi:
Çocuk kitaplarının neden önemli olduğu ya da nasıl olması gerektiği konusunda ülkemizde farklı görüşler olsa da sonuçta her fikir, çocuk kitaplarının okuma alışkanlığı ve okuma kültürünü geliştirmede bir ‘araç’ olduğu üzerinde birleşiyor. Çocuk, “kendine özgü algıları olan, dünyayı kendi bakış açısıyla değerlendiren; toplumsal, bilişsel, dilsel, ruhsal yetileri henüz tam olarak gelişmemiş ya da yetişkinlerin dünyasıyla bütünüyle örtüşmeyen bir varlık” olarak görülüyor. Bu nedenle çocuklar için “çocuk gerçeği” gözardı edilmeden ve “çocuğa göre” oluşturulmuş bir edebiyata ihtiyaç duyuluyor.
OKUMAK, SÖYLEYECEK BİR ŞEYİ OLANLARLA İLETİŞİMDE OLMAK DEMEK
Okumak neden önemli ya da okumak gerçekten önemli mi? Aslında okumak, söyleyecek bir şeyi olanlarla iletişimde bulunmak demek. Okumak, karşılaştırma ve anlama becerileri gelişmiş insan tipi gerektirir. Bu koşulları sağlayabilmenin en sağlıklı yolu çocukları erken yaşlarda dilsel ve görsel uyaranları sanatçı bakış açısıyla oluşturulmuş kitaplarla buluşturmaktan geçiyor. Okuma adına söylenecek o kadar çok şey var ki aslında! Okuru belirleyen en başat öğelerden ilki onun eleştirel okur kimliği taşıması. Eleştirel okur olmaksa, okuduğuyla belli bir uzaklıktan ilişki kurmayı, okuduklarıyla hemen özdeşleşmeden anlatılanı nesnellik ölçütleri içinde yorumlamayı ve yargılamayı gerektiriyor. Ancak bu aşamadan sonra seçici okur kimliğinden söz edebiliriz. Yani seçici okur okuduklarını sıradan bir anlayışla seçmez. Daha çok “ne istediğini bilen okur” tipi diyebileceğimiz bir gruptur. Bu okur tipinin bilişsel gelişim özellikleri, basit bir söyleyişle anlama ve kavrama becerileri de gelişmiştir. Yani okuyan bireyin anlama becerisi hızla gelişir ve birey kendini düşünceleriyle var edebilir.
KEYİF VEREN ŞEYLER ALIŞKANLIĞA DÖNÜŞÜYOR
Okuma kültürü ve alışkanlığı edindirme sürecinde neden çocuk kitaplarına ihtiyaç duyduğumuzun yanıtı bu söylenenlerle ortaya çıkıyor. Nitelikli çocuk kitapları, gelişim ruhbilimi, eğitimbilim, toplumbilim, yazınbilim gibi konularda da doyurucu olmalı ki gelişme evresinde olan çocukların ihtiyaçlarını karşılayabilsin, onları insan gerçeğiyle yüzleştirebilsin. Ancak keyif veren şeyler alışkanlığa dönüşeceğinden, okumanın keyifli bir sürece dönüşmesi için gerçekten çocukların dünyasına girecek, onları anlayıp kendilerine farklı açıdan baktıracak kitaplar gerekli. Her ne kadar çocuk kitaplarında mutlak bir öğreticilikten kaçınamasak da, işaret parmağı havada belli değerleri öğretmeye çalışan kitaplar edebiyat gerçeğiyle uzaktan yakından ilgili olamaz. Bunlardan kesinlikle kaçınmak gerekiyor.
KİTAP SEÇİMİNDE BUNLARA DİKKAT!
Bu nedenle anne babalar ve öğretmenlerin kitap seçiminde öğreticiliğin ötesinde çocuğa göre olan ve çocuk gerçeğini göz ardı etmeden kitaplarla çocuklarını buluşturmaları bir zorunluluk. Günümüzde çoğu ilimizde kitap fuarları kuruluyor, çeşitli gazete ve dergiler çocuk kitabı konusunda bilgiler veriyor. Çocuk kitabı konusunda bilim alanına olduğu kadar anne baba ve öğretmenlere kurumsal olarak hizmet veren Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇOGEM) kitap seçiminde ilgililere geniş bir çerçeve sunuyor. Anne baba ve öğretmenler bu merkezin internet sayfasından rahatlıkla yararlanabilirler. Bu araştırma merkezimiz eğitimciler ve çocukları olanlara önemli bir ışık tuttuğu kadar ülkemizde okuma kültürünün yerleşmesine ve çocuklarımızın okuma alışkanlığı kazanmasında da önemli bir yeri var. Bunun ötesinde çoğu yayınevi kendi internet sayfalarında yaş grubuna göre çocuk kitaplarının tanıtıyor ve seçim yapmak isteyenleri bilgilendirip yönlendiriyor.
DUYGUSAL DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRMENİN ANAHTARI KİTAP OKUMAKTA
Çocuğun beslenmesi, bedensel gelişimi açısından son derece önemli ancak duygu ve düşüncelerinin gelişmesi için de çocukları, onların gereksinimlerine yanıt verebilecek, edebiyat değerinden ödün vermeyen kitaplarla buluşturmak en az beslenme kadar önemli. Çünkü biliyoruz ki çocuklar erken yaşlarda zengin görsel ve dilsel uyanlarla, yani nitelikli kitaplarla buluştukça anlama ve anlatma becerileri olduğu kadar okuma alışkanlıkları da gelişiyor. Sonuçta çocuklar, yaşamın her aşamasında başarılı, duygu ve düşünceleri eşgüdüm içinde olan bireyler olarak karşımıza çıkıyor. En önemlisi de bütün araştırmalar, okuma kültürü ve alışkanlığının geliştirilmesiyle akademik başarı arasında güçlü bir ilişki tanımlıyor.
PROF. DR. SELAHATTİN DİLİDÜZGÜN KİMDİR?
1960 yılında Bursa’da doğan Selahattin Dilidüzgün, ilk ve ortaöğrenimini Bursa ve Almanya’da tamamladı. 1985 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Almanca Öğretmenliği programından mezun oldu. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili Eğitimi Bilim Dalı’nda başladığı yüksek lisans çalısmasını, 1994’te tamamladığı ‘Yazın Eğitiminde Çocuk ve Gençlik Yazını’ başlıklı doktora çalışması izledi. 2000 yılında Türkçe eğitimi bilim dalında doçent olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü Başkanlığı’na getirildi. 2007’de profesör olduktan sonra 2008 yılında atandığı Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Dekanlığını 2014 yılına kadar sürdürdü. Dilidüzgün’ün çalışmaları arasında edebiyat eğitiminde kuram ve uygulamalar, Türkçe ve edebiyat öğretmenlerinin yetiştirilmesi, çocuk edebiyatı gibi konular ağırlık noktasını oluşturuyor. Halen edebiyat öğretim yöntemleri, Türkçe öğretiminde çocuk kitaplarının kullanım alanları, okuma davranışı ve çocuk gibi alanlarda çalışmalarını sürdürüyor. Almanca’dan Türkçe’ye pek çok kitap çeviren Dilidüzgün’ün ayrıca, Çağdaş Çocuk Yazını -Yazın Eğitimine Atılan İlk Adım ile İletişim Odaklı Türkçe Derslerinde Çocuk Kitapları adlı kitapları bulunuyor. Prof. Dr. Sedat Sever’le birlikte Okulöncesi Öğretmenliği Programı için Çocuk Edebiyatı ve İlköğretim öğretmenleri için Çocuk Edebiyatı ders kitaplarını da hazırladı.