Güncelleme Tarihi:
Bolu’da dünyaya gelen Ahmet Ortaarmutçu, iki günlük bebekken havale geçirdi. Sonrasında spastik engelli tanısı konulan Ortaarmutçu’nun annesi Fatma Ortaarmutçu, Ahmet 5 aylıkken hareket gelişiminin diğer bebeklerden geride ve kısıtlı olduğunu fark etti. Bunun üzerine Ortaarmutçu ailesi arayış içine girerek Ahmet’i önce Ankara’da tedavi ettirmeye çalıştı. Tavsiyeler üzerine Antalya’ya taşınan Ortaarmutçu ailesinin çabasıyla Ahmet önce dizinin üstüne, sonra da ayağa kalkmayı başardı.
‘Okuyamaz’ denildi, ikinci üniversiteye yazıldı
Ailesi, yüzde 94 engelli Ahmet’i 7 yaşına geldiğinde okula yazdırmaya karar verdi. Ancak okul müdürü ısrarla engelsiz çocukların Ahmet’le dalga geçeceğini ve ona zarar vereceğini söyleyerek okula kaydını yaptırmadı. Ailenin ısrarıyla Ahmet başka bir ilkokulda eğitim hayatına başladı. Ahmet, ilkokul hayatı boyunca annesinin kucağında okula gitti. ‘Okuyamaz’ denilen Ahmet, ilk ve ortaöğrenimin ardından, Akdeniz Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu, şimdi de Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne kaydını yaptırdı.
Hayatını film yaptı
Ahmet Ortaarmutçu, aile bütçesine katkı sağlamak için çeşitli işlerde de çalıştı. Festivallerde stant açan Ortaarmutçu, izlediği filmlerde gerçek engellilerin oynamadığını fark edince kısa film çekmeye karar verdi. Kendi hayatından esinlenerek senaryosunu yazdığı ve başrolünü oynadığı ‘Öyle Bir İste ki’ filmi beğenilen Ahmet Ortaarmutçu, şimdi ise uzun metraj film çekmek için kolları sıvadı.
‘Çabalamaktan boğuldum’
Uzun metraj filmine müthiş bir ad bulduğunu aktaran Ahmet Ortaarmutçu, yönetmenle birlikte filmin ana temasını da oturttuklarını söyledi. Film sektöründeki isimleri eleştiren Ortaarmutçu, ‘Öyle Bir İste ki’ filminin senaryosunu yazmasının 1 ayını aldığı, çekilmesi içinse 5- 6 ay uğraştığını belirtti. Çekim için uğraştığı sürenin çok daha fazlasını sesini duyurabilmek için harcadığını vurgulayan Ortaarmutçu, şöyle konuştu:
"O kadar çok uğraştım ki onlar duymazlıktan gelmeye bıkmadı. Ama benim yüreğim çabalamaktan bezdi artık, insan çabalamaktan boğulur mu? Ben boğuldum. Bu sektördeki birçok kişiyle yazıştım, zannedersiniz lavaboya gidecek zamanları yok, 1- 2 ayda zor cevap veriyorlar, çoğu dönmez bile. Ama para kelimesini duydular mı ‘Ahmet’im’ oluverirsiniz bir anda. Bu sektörde gözünü para bürümemiş, güzel yürekli insanlar da var."
Ortaarmutçu, heyecanına, sevincine ve başarısına ortak olacak yüreği ve bilgisiyle destek olabilecek senaristlere ihtiyacı olduğunu söyledi.
Murat Boz’a ‘adamım’ diyecek
Murat Boz’un çok büyük hayranı olduğunu belirten Ahmet Ortaarmutçu, para biriktirip sanatçının jüri üyesi olduğu yarışmaya gitmek istediğini belirtti. Ortaarmutçu, "Murat Boz’un karşısına çıkıp ona ‘Adamım benim’ diyeceğim. Hayattaki en büyük dileklerimden biri onunla tanışmak" dedi.
Patronu, Ahmet için işyerini yeniden düzenledi
Ahmet Ortaarmutçu’nun konuşmacı olarak katıldığı bir söyleşide kendisinden etkilenen işadamı Sami Altıntaş, Ortaarmutçu’ya iş teklifinde bulundu. Kumluca ilçesindeki fide serasında işe başlayan Ahmet için patronu Altıntaş, kimseye bağımlı kalmaması için yeni düzenlemeler yaptı. Kapıları Ahmet için otomatik yaptıran Sami Altıntaş, Ortaarmutçu’nun eksikliklerinin, fazlalıklarının yanında hiçbir şey olduğunu söyledi. Bu özelliklerini görünce Ahmet Ortaarmutçu’ya iş teklif ettiğini belirten Altıntaş, zor ikna ettiğini söyledi. Sami Altıntaş, Ahmet’in burnuyla bilgisayar klavyesini çok hızlı kullandığını belirterek, "Bu özelliğinden de faydalanarak bilgisayar kayıtlarını ondan istedik. Gösterdiği enerjiyle burada herkesin sevgisini kazandı" diye konuştu.
Anne de aynı işyerinde
Anne Fatma Ortarmutçu da oğlunun işe başlamasıyla aynı iş yerinde yemekhanede çalışmaya başladı.
Baba İbrahim Ortaarmutçu ise ilkokula başlatmak için çok zorluk çektikleri Ahmet’in ikinci üniversitesini okumaya başladığını belirterek oğluyla gurur duyduğunu söyledi. Oğlunun çalışıp para kazandığını anlatan baba Ortaarmutçu, "Bunlar bizim için çok güzel şeyler. Oğlumuzun istediği bütün hedeflere ulaşacağına eminim" dedi.