Güncelleme Tarihi:
Bugüne kadar sayısal verilerde, sınav sonuçlarında pek şeffaf olmayan Bakanlık, küçük de olsa bazı istatistikleri açıkladı. Yıllardır özellikle lise müdürlerinin pek yakındığı okul terk ve devamsızlık oranının kamuoyuyla paylaşmayan Bakanlık, stratejik planda bunları sınıf sınıf açıkladı. Rakamlara bakınca pek de parlak sonuçlar değil. Öğrencilerin eğitim ve öğretimden ayrılma oranı yüzde 38.2. İlkokulda 20 gün ve üzerinde devamsızlık yüzde 14.8, ortaokulda yüzde 35, ortaöğretim kurumlarında yani liselerde yüzde 34.8.
Son üç yıla göre devamsızlık ve eğitimden ayrılmada minik de olsa düzelme olsa da ortaokul ve lisede devamsızlığın arttığı göze çarpıyor.
Bütün okul tür ve kademelerinde devamsızlık, sınıf tekrarı ve okuldan erken ayrılma nedenlerinin tespiti için Bakanlık araştırma yapacağını belirtiyor. Zorunlu eğitimden ayrılmaların önlenmesi ve devamsızlıkların azaltılmasına yönelik izleme ve önleme mekanizmaları geliştireceğini vurguluyor.
Stratejik Plan’da benim dikkatimi çeken bir diğer nokta da kitap okuma oranları. İlkokulda öğrenci başına düşen kitap oranı yüzde 23.32 iken, ortaokulda yüzde 7,26’ya lisede ise yüzde 2,77’ye düşüyor.
Peki okullarımızda durum ne? Kütüphanesi olan okul oranı yüzde 39.2. Bu oran da bence abartılı. Kütüphane fiziki olarak var, ama okumayı teşvik edecek ortam ve yayınlar eksik ya da yetersiz.
Oysa okuma kültürü erken yaşlarda başlayarak yaygınlaştırılmalı, okullara gönderilen kitap sayısı arttırılmalı, en önemlisi öğrencilerin gözüyle ortam ve yayınlara bakılmalı, yani onlara bu ortamlar daha cazip hale getirilmeli.
Eğitimciler, öğretmenler öncelikle neden çocuklara okumayı sevdirmediğini, hatta kitabı nasıl olup da ellerine almadığını oturup düşünmeli.
En önemlisi de çocukları okullardan nasıl uzaklaştırdığımızı araştırıp, acil önlemler almalıyız.
Okuldan kitaptan uzaklaşan neslin ne hale geldiğini hepimiz bizzat yaşayıp görmüyor muyuz?