Okulun 22 öğretmeninden 7’si yönetici oldu

Veliler çocuklarının öğretmensiz kalmasına tepki gösterirken, görevlendirmelerin yönetmeliğe aykırı olduğunu savunan Türk Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Merih Demir, "Bayındır’da 25 öğretmen başka okullara müdür ve müdür yardımcısı olarak görevlendirildi. Bu öğretmenlerin 1-2 ’si dışında tümünün Eğitim-Bir-Sen üyesi olması herhalde tesadüf değil. Eğitim kurumları maalesef birilerinin gelecek hayallerinin oyuncağı haline getirilmeye çalışılıyor" dedi.

İzmir’de 750’ye yakın ilk ve orta dereceli okul müdürü, performans değerlendirmesine tabi tutulurken 75 ve üzerinde puan alamayan 480 okul müdürü koltuğunu kaybetti. Yerini koruyan müdürlerin 132’si başka okullara tayin isteyip giderken, diğerleri kendi okulunda "Göreve devam" dedi. Performans değerlendirmesine takılan 480 müdürden bir bölümü görevlerini sürdürürken, büyük çoğunluğunun öğretmenliğe dönüşleri sağlandı. İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü, gönlünde müdürlük yatan adaylara 692 okulun müdürlüğünün boş olduğunu açıklayıp, başvuruları toplamaya başladı. Müdür adayları bu ay içinde girecekleri mülakatın heyecanını yaşarken, Bayındır’da yönetmeliğe karşın müdür görevlendirmeleri yapılması başta veli ve sendikaların tepkisine neden oldu. Yönetmelikteki mevcut yöneticiler başlıklı geçici maddenin ikinci fıkrası ‘2013-2014 ders yılı bitiminde yöneticilik görevi sona eren müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcıları, bu yönetmelikte öngörülen usul ve esaslara göre yerlerine görevlendirilen yöneticiler göreve başlayana kadar göreve devam ederler’ denilmesine karşın, Bayındır’da görevleri sona eren yöneticilerin yerine 25 öğretmen çeşitli okullara müdür ve müdür yardımcısı olarak görevlendirildi. Bayındır’ın en gözde okullarından Kazım Dirik Ortaokulu’nda mevcut 22 öğretmenin 7’sinin yönetici vekili olarak çevre okullarına görevlendirilmeleri dikkat çekti.

Kimler nerede görevlendirildi?

Kazım Dirik Ortaokulu’ndan Volkan Berkan (Türkçe) Çırpı Mustafa Adanır Ortaokulu (müdür vekili), Mehmet Emin Armağan (Türkçe) Canlı 60. Yıl Ortaokulu (müdür vekili), Serdar Ökay (Müdür Yardımcısı- rehberlik) Sadık Susamcıoğlu Anadolu Lisesi’ne (müdür vekili) görevlendirildi. Yine Kazım Dirik Ortaokulu’ndan Sevil Zengin (Sınıf öğretmeni) Zeytinova İlkokulu’na, Ali Çınar (Fen ve Teknoloji Öğretmeni) Kazım Dirik Ortaokulu’na, Halit Dinçer (İlköğretim matematik öğretmeni) Canlı 60. Yıl Ortaokulu’na, Ufuk Nuri Uyrum (Matematik öğretmeni) Çırpı Mustafa Adanır Ortaokulu’na müdür yardımcısı vekilleri olarak getirildi. 7 öğretmeni başka okullara yönetici yapılan Kazım Dirik Ortaokulu’nun boş müdürlüğüne ise henüz 3.5 yıllık öğretmen olan Muzaffer Tuzcuoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi İmam Hatip Meslek Dersleri Öğretmeni Ömür Yüksel’in müdür vekili olarak görevlendirilmesi tepkileri artırdı.

"Eğitim birilerinin hayallerine oyuncak ediliyor"

Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Bayındır’da yaptığı görevlendirmelerin yönetmeliğe aykırı olduğunu, bu yanlışı müdürlük yetkililerine ilettiklerini belirten Türk Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Merih Demir, şöyle konuştu:

"Bayındır, benim bölgem içinde. Bu ilçedeki eğitim kurumlarına yapılan yanlışları izliyor, belgeliyor ve yanlışları İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerine söylüyor, düzeltilmesini istiyorum. Ama düzeltilmediği gibi yeni yanlışlar yapılıyor. Yönetmeliğe göre yerine yenisi gelene kadar eski müdürün görevde olması gerekiyor. Yani yönetmeliğe aykırı işlem yapıldı. Kazım Dirik Ortaokulu’nun öğretmen ihtiyacı varken, 22 öğretmeninden 7’si yönetici vekili olarak görevlendirildi. Toplam 25 öğretmen çeşitli okullara müdür ve müdür yardımcısı olarak verildi. 25 öğretmen eksiği okullarda eğitim öğretimi ciddi aksatacak. Müdür adaylarının mülakatları 16- 23 Ekim’de gerçekleştirilecek, 13-18 Kasım’da da atamaları yapılacak. Bu süre için vekil görevlendirilmeleri yapılması ilginç. Görevlendirilen 25 öğretmenden 2’si dışında tümünün Eğitim-Bir-Sen üyesi olması herhalde tesadüf değil. Mülakatlarda değerlendirmelerin neye göre yapıldığını göreceğiz. Öğrenciler öğretmensiz bırakılarak cezalandırılırken, öğretmen görevlendirmeleriyle devlet zarara da uğratılıyor. Eğitim kurumları maalesef birilerinin gelecek hayallerinin oyuncağı durumuna getirilmeye çalışılıyor ki buna Türk Eğitim-Sen olarak asla müsaade etmeyeceğiz. Gerek eylemlerimizle gerek hukuki yollardan her türlü mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. Atatürk’ün gençliğe emanet ettiği bu Cumhuriyetin geleceği gençlerin nitelikli bir eğitim alabilmesi için eğitim sistemimiz, öğretmenimiz ve eğitim çalışanlarımızın hak ettikleri değerin yeniden tesisi için durmayacağız."