Güncelleme Tarihi:
“Şimdi okullu olduk, sınıfları doldurduk, sevinçliyiz hepimiz, yaşasın okulumuz …” Bu şarkı okula başlayan bütün çocukların severek söylediği bir şarkı değil maalesef. Bazı çocuklar için okula başlama süreci oldukça sancılı olabiliyor. Okul günlerinde çocuğunuz yatağından kalmak istemeyebilir. Okula gitmek için yataktan kaldırabilseniz bile evden çıkması bir krize dönüşebilir ve giderken çok mutsuz olabilir. Pazar gecelerini ‘gitmeme’ pazarlığıyla geçirebilirsiniz. Gittiğinde tüm gün ağlayarak onu bir an önce almanızı isteyebilir.
Eğer bunlar size tanıdık geliyorsa muhtemelen siz de çocuğu okula gitmekte zorlanan pek çok ebeveyn gibi hayal kırıklığı, stres yaşıyorsunuzdur hatta öfkeleniyorsunuzdur. Peki, böyle bir durumda ne yapmalısınız, ne yapmamalısınız? Çocuğunuzun okula mutlu bir şekilde gitmesini nasıl sağlarsınız? Neden bazı çocuklar okula hemen uyum sağlarken bazıları uyum sağlayamıyor?
SİZİN STRESİNİZ ARTTIKÇA ONUNKİ DE ARTAR
Yeni bir ortama girmek ve yeni insanlarla tanışmak herkes için aynı derecede kolay olmayabilir. Uzun yıllardır yaşadığınız bir apartmandan hiç kimseyi tanımadığımız yeni bir apartmana taşındığınızda, “Acaba yeni komşularla nasıl anlaşacağız?”, “Acaba eski apartmanda olduğu gibi çat kapı birbirimize gidip gelebilecek miyiz?” soruları nasıl sizin aklınızdan geçiyorsa, çocuklar da yeni bir ortama gireceklerinde heyecanlanabilirler, hatta biraz da kaygılanabilirler. Bu geçiş sürecini doğru yönetmek, çocuğunuzun yeni yaşantısına uyumunu hızlı bir şekilde sağlayabilirken doğru olmayan yaklaşımların kullanılması çocuğun okulu reddetmesine neden olabilir. Peki, böyle bir geçiş sürecinde çocuğunuza yardım etmek için neler yapabilirsiniz?
- Okul açılmadan önce yapılan uyum haftası (oryantasyon) etkinliklerine mutlaka katılın.
- Okul malzemelerini okul açılmadan en az bir hafta önceden alın.
- Çocuğunuzla birlikte okulun etrafında bir tur atın. Okulu gezmeye, çocuğunuzun ilgisini çekebileceğini düşündüğünüz yerlerden başlayabilirsiniz. Örneğin, çocuğunuz spor yapıyorsa ilk olarak spor alanlarını gezmek gibi.
- Okulun psikolojik danışmanıyla çocuğunuzu tanıştırın, onun ofisinin yerini çocuğunuza gösterin ve okula ilişkin bir sorunu olduğunda okul psikolojik danışmanıyla görüşebileceğini söyleyin.
- Okula nasıl gideceği ve dönünce onu evde kimin karşılayacağı hakkında çocuğunuzla konuşun.
- Eğitim öğretim yılı başlamadan önce okul rutinine çocuğunuzu hazırlayın. Okula gideceği saate göre yataktan kaldırmak, kahvaltının ardından dişlerini fırçalamasını sağlamak bu rutin içerisinde yer alan en temel etkinliklerdir. İki hafta içinde bir düzen oturacağı için okulun ilk sabahı zor olmayacaktır.
- Okullar açılmadan önceki gece çocuğunuzla rahatlatıcı bir konuşma yapın.
- Çocuğunuzun okula başladığı ilk günde kendi programınızın esnek olmasına özen gösterin. Telaşlanmadan evden çıkarsanız çocuğunuzun üzerindeki baskı da daha az olacaktır. Unutmayın ki, ebeveynler olarak sizin stres düzeyiniz yüksek olursa çocuğunuzun da stres düzeyi artacaktır.
Unutulmaması gereken bir başka nokta daha var: Yapmanız gereken her şeyi yapsanız bile yine de çocuğunuz okula gitmeyi reddedebilir. Okulu reddetme davranışı, çocuğun okula gitmede veya tüm gününü orada geçirmede zorluk çıkarmasıdır. Bunun belirtilerini ve nedenlerini ele almadan önce birkaç noktayı vurgulamak gerekiyor.
OKUL FOBİSİYLE KARIŞTIRMAYIN
İlk olarak okulu reddetme davranışını, okul fobisi olarak tanımlamak tam olarak doğru değil. Bu davranış sorununu okul fobisi olarak tanımlamak sorunun kapsamını daraltıyor. İkinci olarak okulu reddetme davranışı, klinik bir tanı değil fakat ayrılma anksiyetesi bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu, karşıt gelme bozukluğu ve çocukluk depresyonu gibi psikiyatrik sorunlarla ilişkilidir. Üçüncü olarak okulu reddetme davranışı anaokuluna ya da ilkokula başlarken olabileceği gibi eğitim yaşamının farklı dönemlerinde de görülebilir. Dördüncü ve son olaraksa, çoğu zaman okulu reddetme davranışının altında yatan etmenler çocuğun yaşına göre de farklılık gösterebiliyor. Şöyle ki, ilkokula yeni başlayan bir çocuk ve liseye yeni başlayan bir ergen de okulu reddetme davranışı görüldüğünde, her ikisinde aynı davranış olsa da altında yatan nedenleri farklı olacaktır.
BELİRTİLERİ NELER?
Çocuklar okula başladıkları ilk birkaç günde veya okula sorunsuz olarak başlasa bile okulda akademik veya sosyal ilişkilerinde yaşadığı bazı başarısızlıklar nedeniyle okula gitmek istemeyebilir. Ancak okulun ve ebeveynlerin sergilediği doğru yaklaşımlarla bu sorun hızlıca ortadan kaldırılabilir. Diğer yandan okula gitmek istememeye aşağıdaki belirtilerden bir ya da birkaçı eşlik ediyorsa psikolojik destek alınması gerekebilir:
1- Genel kaygı düzeyinin yüksek olması veya kötü bir şey olacakmış duygusuna kapılma,
2- Sinirlilik,
3- Kendini sıklıkla mutsuz hissetme,
4- Altta yatan tıbbi bir neden olmaksızın karın ağrısı, baş ağrısı, titreme, mide bulantısı, kusma, sık idrara çıkma, ishal, baş dönmesi veya bayılma gibi fiziksel problemler,
5- Uykuya dalmakta güçlük,
6- Özellikle sabahları kendini yorgun hissetme,
7- Konsantre olmada güçlük,
8- Kendini diğer insanlardan izole etme,
9- Ağlama, çığlık atma, tekmeleme davranışlarının gözlemlendiği öfke nöbetleri,
10- Yataktan çıkmayı reddetme,
11- Okula gitmemek için kendini odaya ya da arabaya kilitleme,
12- Okula gitmemek için evden kaçma, okula bırakıldığında okuldan kaçma,
13- Okula gittiğinde kendinin ya da sevdiği kişilerin başına kötü bir şeyler geleceğinden endişe duyma,
14- Bir yetişkine -özellikle anne veya babasına- bağımlılık,
15- Okula gitmek için hazırlanmayı reddetme,
16- Okul kapısına geldiğinde eve dönmeyi isteme,
17- Ebeveynlerinden ayrılması gerektiğinde panikleme ve/veya öfke nöbeti geçirme,
18- Yalan söyleme,
19- Tekrar tekrar, “yarın okula gitmek zorunda mıyım?”, “evde kalamaz mıyım?”, “ya kötü bir şey olursa?” gibi sorular sorma. Bu soruları takiben “okuldan nefret ediyorum”, “okula gitmek istemiyorum” veya “beni zorla okula götüremezsiniz” ifadelerini kullanma.
NE YAPMALI, NE YAPMAMALI?
Okulu reddetme davranışı olan çocuklar yaşadıkları korku, kaygı ve/veya güvensizlik duygularıyla nasıl başa çıkabileceklerini bilemezler. Bazen okula gitme düşüncesi bile bu çocukların kaygılarının veya fiziksel semptomlarının ortaya çıkması için yeterli. Ebeveynlerin attığı doğru adımlar bu sorunun aşılmasında kolaylaştırıcı bir rol oynarken, ebeveynlerin yanlış adımları ise, bu sorunun daha da karmaşık bir hale gelmesine neden olabilir. Hangi durumlarda nelerin yapılması ve yapılmaması gerektiği üzerine şu öneriler faydalı olabilir:
1- Çocuğunuz okulla ilgili kaygılarını ya da korkularını anlatırken:
- İşlerinizi bir kenara bırakarak ve tüm dikkatinizi çocuğunuza vererek onu dinleyin. Ne zaman kaygılanırsa ya da ne zaman korkarsa gelip sizinle konuşabileceğini vurgulayın.
- Durum görmezden gelinmemeli. Bu sorunu görmezden gelmek kısa vadede çocuğun sosyal ve akademik alanda sorun yaşamasına neden olabileceği gibi uzun vadede kaygıyla ilgili farklı sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir.
2- Çocuğunuzun fiziksel semptomları (karın ağrısı, kusma, titreme vb.) varsa:
- Bu semptomların altında fiziksel bir neden olup olmadığını ayırt etmek için çocuk doktorunuza başvurun.
- Dalga geçmeyin ya da ailedeki diğer kişilerin bu durumla dalga geçmesine izin vermeyin.
3- Fiziksel semptomları nedeniyle okula göndermediğinizde:
- Okul rutinini devam ettirin. Aynı saatte kaldırıp kahvaltısını yapmasını sağlayın, hatta evde de okul kıyafetlerini giyip mutfak masasında oturması ve okulla ilgili çalışmalarını tamamlamaları istenebilir.
- Evde televizyon seyretmesine, bilgisayar oynamasına, oyuncaklarıyla oynamasına veya parka gitmesine izin vermeyin.
4- Okula bıraktığınızda ağlamaya başlarsa:
- Çocuğunuzun ne hissettiğini, ne düşündüğünü ve ne yaşadığını anlamaya çalışın. Sakin bir ses tonuyla, “Okuldayken kötü bir şeyler olacağından korktuğunu biliyorum” gibi bir cümle kurarak onu anladığınızı gösterin.
- “Maskaralık yapma, senden utanıyorum”, “Etrafına bak senin gibi yapan var mı?” gibi cümleler kurmayın. Bu cümleler size zararsız gibi gözükse bile çocuğun kişiliğinin gelişiminde son derece yıkıcı etkileri olabilir.
5- Çocuğunuz tekrar tekrar okula gitmeyi istemediğini söylediğinde:
- Bu probleminin üstesinden gelmek için çocuğunuzun neler yapabileceğini ona sorun. Böylelikle durumu kendi kontrolünde hissetme olasılığı daha fazla olacaktır.
- Öfkelenmeyin; bağırıp çağırmayın, çocuğunuzu suçlamayın. Özetle sizin bu konuda hayal kırıklığı yaşadığınızı görmeleri, çocuklarınızın kaygısını daha çok arttırabilir.
Tüm bunlardan sonra hala çocuğunuzun okulu reddetme sorunu olduğunu düşünüyorsanız mutlaka çocuğunuzun okuluyla iletişime geçin. Özellikle sınıf öğretmeni ve okul psikolojik danışmanıyla endişelerinizi paylaşın ve çocuğunuzun okula uyumu sağlayacak bir program geliştirmesi için işbirliği sağlayın.
PROF. DR. DİĞDEM MÜGE SİYEZ KİMDİR?
Lisans ve yüksek lisans eğitimin Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümünde tamamladı. Başta ergenler olmak üzere toplumsal cinsiyet, cinsel eğitim ve akran zorbalığı gibi birçok konuda çalışmalar yapan Siyez, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Başkanı görevini yürütüyor.