Güncelleme Tarihi:
Şiddet olgusu toplumda var olmasına ve yıllardan beri yaşanmasına rağmen bugüne kadar ciddi bir sorun olarak algılanmadı. Okullarda meydana gelen şiddet olaylarının diğer ülkelerdeki gibi ülkemizde de son yıllarda arttığı dikkat çekiyor.
Şiddet olaylarından en önemlisi öğrenciler arasında gözleniyor. Okulların temel işlevlerinden biri öğrencilere istenmeyen davranışlardan arınmış güvenli bir çevre sunmaktır. Okullar ve çevresinde güvenliğin etkinlikle sağlanması ve öğrencilerin olumlu bir okul ikliminde kendilerini fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan özgür hissetmeleri, eğitim etkinliklerinin sürdürülebilmesinin ön koşullarından biri. Öğrenciler arasında meydana gelen şiddet olaylarının, onların üzerindeki zararları fiziksel, psikolojik ve gelişimsel oluyor.
Şiddetin genelde fiziksel zararları üzerinde durulsa da şiddete uğrayan öğrencilerin stres, kaygı, öfke gibi psikolojik belirtiler de gösterdikleri biliniyor. Şiddet öğrencilerin akademik, fiziksel ve sosyal gelişimlerini yavaşlatıyor, kapasitelerini ortaya koymalarına engel oluyor.
Mağdurların okul sevgileri azalıyor
Özellikle zorbalığa uğrayan öğrencilerin çoğunlukla okul sevgilerinin azaldığı, okula gitmekten ve aşağılanmaktan çekindikleri gözleniyor. Daha güvenli okullar için okul içi şiddet önlenmeli. Bahçeşehir Üniversitesi-CSG City Security Group işbirliğiyle 2013 yılında yapılan bir araştırmada, “Her 10 veliden 6’sı okullarda öğrencilerin birbirlerine şiddet uyguladıklarını ve tehdit ettiklerini” düşünüyor.
Okullarda yaşanan zorbalık olayları nedense toplumun ve ailelerin dikkatini yeterince çekmiyor. Şiddeti sadece fiziksel şiddet olarak gören bir bakış açısı önemli bir sorun olan bu gerçeği gözden kaçırıyor. Okulda öğrencinin kendi akranı tarafından uygulanan zorbalık, bir ya da çok sayıda öğrencinin kendinden daha güçsüz öğrencileri sürekli rahatsız etmesiyle ortaya çıkan ve kurbanın korumasız kaldığı bir şiddet türüdür. Okullarda en çok tekme atma, tokat vurma, itme, çekme gibi fiziksel olduğu gibi, sataşma, dalga geçme, isim takma, alay etme gibi sözel, dedikodu çıkarma, arkadaş grubundan dışlama gibi dolaylı ya da eşyalarını zorla alma, tehdit etme gibi davranışsal şekilde kendini gösteriyor.
Okul zorbalığı konusunda yapılan araştırmada sırasıyla öğrencilerin en çok itme, saç kulak çekme ve kaba şakalar şeklinde fiziksel zorbalık, isim takma, sürekli takılma ve laf atma şeklinde de sözel zorbalığa uğradıkları anlaşılıyor. Şiddet türleri arasında en yaygını sözel şiddettir. Bu nedenle okullarda şiddeti önlemek için olumlu davranış desteği sağlamak ve okul iklimini olumlu ve güvenli bir iklime çevirmek gerekiyor. Bu konuda okul genelinde belirli disiplin yaklaşımları benimsenerek uygulanabilir stratejiler ve etkinlikler geliştirilmesi gerekiyor.
Risk grubu için önleme yaklaşımı
Risk grubuna giren öğrenciler yakından izlenmeli ve olumsuz davranışlar önlenmeli. Okul ortamında eğitsel ve pozitif davranış desteği sağlanırken risk grubundakiler için bireyselleştirilmiş önleme yaklaşımları belirlenmesi gerekiyor. Öğrencilerin olumsuz davranışlarını ortadan kaldırmak, en az çabayla en etkili sonucu almak için bütüncül bir yaklaşım izlenmeli. Okul içi ve dışı ortamların, gerekli önlemler alınarak güvenli hale getirilmesi gerekiyor.
Ailelerle iletişim kurularak bilgilendirme ve eğitici çalışmalar yapılması, öğrencilerle de ayrı ayrı görüşülmesi olumlu etki sağlar. Akran zorbalığını önleyici stratejiler geliştirilmesi iklimsel bir farkındalık yaratır. Uyarı işaretlerine karşı tetikte olunması, güvenli bir sınıf ortamı, şiddet riskini azaltıcı okul politikaları çalışmalara anlam kazandırır. Riskli mekanlar ve zamanlarda öğrencilerin gözlenmesi önemli. Öğrencilerin sosyal ve arkadaşlık becerileri geliştirilmeli.
Doğrudan gözlenemeyen zorbalığa özellikle, aşağılama, küçük düşürme, yalnızlaştırma gibi zorbalık türlerine dikkat edilmesi lazım. Şiddete karşı geliştirilen uygulama ve stratejilerin etkililiğini düzenli olarak değerlendirmek gerekiyor. Okul yöneticileri ve öğretmenler ya da rehber öğretmenler tarafından alınması gereken tüm önlem ve uygulamalar ortak bir okul politikası doğrultusunda gerçekleştirilmeli. Okul paydaşlarının işbirliği bu politikanın uygulanmasında önemli bir faktör olacak.