Güncelleme Tarihi:
Dava dilekçesinde laiklik vurgusu öne çıkarken bu bölümde şu ifadeler yer aldı:
“Yönetmeliğin ‘başı açık’ hükmü yerine ‘yüzü açık’ deyimine yer verilerek öğrencinin başını kapaması suretiyle derslere girmesinin laiklik kuralını ihlal edeceği açık seçik ortadadır. Bu nedenle bu hüküm Milli Eğitim Temel Yasası’nın ana ilkelerine ve Anayasa’nın 2. maddesine aykırıdır.”
Yapılan yönetmelik değişikliğinin, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin dört maddesini ihlal ettiği savunulurken zız çocuğunu kapatmaya çalışmanın ve onun gereksinimlerini görmezden gelmenin çocuk istismarı olduğu vurgulandı.
KENDİSİNİ CİNSEL OBJE OLARAK GÖRÜR
Dava dilekçesinde toplumsal cinsiyet ayrımcılığı da iptal gerekçeleri arasında yer aldı. Başını bağlayan kız çocuğunun cinsel yönden ayrımcılığa maruz kalacağı, ‘erkeklerin saçını görmelerinin cinsel yönden doğru olmadığı bilgisi verileceği için kendisini cinsel öğe’ olarak görmeye başlayacağı’ belirtildi.
4 Kasım’da açılan davada, ayrıca ileride telafisi imkânsız zarara neden olacağından iptal kararı verilinceye kadar yürütmenin durdurulması da talep edildi.
Okullarda başörtüsünü serbest bırakan düzenlemeye karşı Eğitim-İş ve Eğitim Sen de eylül ayında Danıştay’da dava açmıştı.