Okullar yarın kapanıyor

Güncelleme Tarihi:

Okullar yarın kapanıyor
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 14, 2007 12:04

Okullar yarın kapanırken binlerce öğrenci karne heyecanı yaşıyor. Karne sendromuna karşı nasıl davranmalı. İşte öneriler

Haberin Devamı

Karne dönemiyle birlikte çocuklar okulun bitmesinin heyecanını yaşarken aynı zamanda kötü notlara sahip olanlar ailelerinin kızacağı korkusunu da yaşıyor. Uzmanlar, karneyi ailelerin bir onay belgesi olarak görmemesi gerektiğini söylüyor. Ailesinden korkarak para karşılığı karnesini değiştirme gibi uygunsuz kurtuluş arayışlarına giren çocuklar yanında evden kaçanlar hatta daha da ileri giderek intahara teşebbüs edenler bile olabiliyor. Bu nedenle ailelerin çocuklarının bu endişesi karşısında olgun ve bilinçli davranması gerekiyor. Ayrıca karneyle ilgili tek sorumluluğun sadece öğrencide değil aynı zamanda ailede ve okulda da olduğu biliniyor. Aile en baştan itibaren çocuğun sorunlarıyla ilgilenmeli ve çocuğun başarısını da yakından takip etmelidir. Çocuğun okulda kendini rahat hissetmemesi ya da arkadaşlarıyla olan ilişkisi de karne üzerindeki etkili sebeplerdendir.

Haberin Devamı

Başarı artırmanın yolları
• Çocuğunuzu eğitirken kararlı ve adil davranın.  Çocuklar sorumluluk kazanmak ve bağımsız olabilmek için makul bir

Başarısızlığın sebeplerini öğrenin
Uzman görüşü

Memorial Hastanesi’nden Pedagog Dr. Melda Alantar ile karne sendromu hakkında görüştük.
 Â
Karne başarısı çocuk için hayat başarısı anlamına mı gelir?
Karne başarısı çocuğun akademik alanda, yani ileride okuma anlamında başarısına işaret eder. Hayat başarısı ise bir alanda meslek sahibi olmak, mesleğinde başarılı olmak, iyi sosyal ilişkiler kurmak olarak kabaca belirtilebilir. Okul notları çok iyi olmayan bir çocuk birçok meslek alanında çok başarılı olabilir, iyi bir aile kurabilir ve sosyal olarak çok popüler olabilir.
Karnesi çok başarılı olan çocuk çok zeki midir?
Karne notları okullara göre çok değişkenlik gösterse de, yüksek olması çocuğun düzenli, sorumluluk sahibi, zekâsını da iyi kullanabildiğini gösterir.
Karnesinde ilk kez zayıf gelen çocuğa ailenin tepkisi ne olmalı?
İlköğretim döneminde çocuklar almış oldukları karneden değil, anne ve babaların tepkileri nedeniyle kaygı duyarlar. Ailelerin tutumları ise farklılıklar göstermektedir. Anne-babaların bir kısmı karnede zayıf gelmesi nedeniyle endişeli olan çocuklarda kaygıyı gidermek yerine daha fazla tepki göstererek kaygı ve korkuyu pekiştirmektedirler. İlk kez alınan bir zayıf çocuğun problem çözme becerilerini test edeceği, geliştireceği için faydalı etkileri bile olabilir. Ailenin nasıl çözüm bulunacağı konusunda çocuğa rehberlik etmeleri faydalı olur.
Zayıf alan çocuğu aileler nasıl teselli etmeli?
Öncelikle çocuğun duygularının ifade etmesine olanak verip, neler yaşadığının değerlendirilmesi gerekir. Aşırı koruyucu ve kollayıcı bir yaklaşım sorunun yok sayılmasına neden olur. Başarısızlığın nedeninin çocukla birlikte değerlendirilip, nedenini onun anlaması sağlanmalı, çözüm yolları ile sorunun nasıl aşılacağı çocukla birlikte değerlendirilmelidir. Çocuğun başarılı olduğu alanlar vurgulanarak, bunu da başarabileceği belirtilebilir. Belli kapasiteleri nedeni ile çocuğun daha fazlasını yapamayacağı düşünülüyorsa anne-baba sevgisinin karnedeki notlardan bağımsız olduğunun ifadesi çocuk için faydalı olur.
disiplin anlayışına gereksinim duyarlar.
• Çocuğunuza evde sorumluluk üstlenmesini öğretin. Ev ortamında görevler vererek özdenetimini geliştirmesine yardım ederseniz, onu okul yıllarına da hazırlamış olursunuz.
• Çocuğunuzla okulu hakkında konuşun, okulda gerçekleştirilen etkinliklerle ilgilendiğinizi belli edin. Onu dinleyin.
• Tüm aile bireylerinin katılabileceği, öğrenmeyi özendiren etkinlikler düzenleyin, örneğin müzeleri ziyaret etmek gibi.
• Öğrenmenin önemli olduğunu düşündüğünüzü ona belirtin.
• Başarılar için olanak yaratın. Çocuğunuza yapmaktan hoşlandığı ve başarılı olduğu etkinlikleri belirlemesi için yardımcı olun.
• Çocuğunuza yardımcı olurken ödül ve yaptırımları dengeleyin. Sürekli yaptırım uygulamak onu bezdirebilir. Ailenin yüksek başarı beklentisi ve  ‘tembel’, ‘sorumsuz’ gibi olumsuz sıfatlarla çocuğu etiketlemesi onun kendine duyduğu güveni zayıflatır. Öğrencinin çabasını ve üretkenliğini ödüllendirin. Ancak unutmayın ödüllendirmek ona her zaman para vermek ve ayrıcalık tanımak değildir. Çocuğunuza sadece onunla gurur duyduğunuzu söylemek veya onun başarmak için sarf ettiği gücü fark ettiğinizi belirtmek yeterlidir.
• Evinizin sakin bir köşesini çocuğunuzun ödev yaparken gerekebilecek malzemeleri kolayca bulabileceği bir çalışma alanı olarak düzenlemesi için ona yardım edin. İlköğretim çağındaki çocuğunuzla birlikte her gün ödevlere ne kadar zaman ayıracağınızı konuşabilirsiniz. Günlük ödev yapma saatini belirleyin. Bu saat süresince diğer faaliyetler durmalıdır. Aşırı televizyon izleme, bilgisayar ve video oyunlarıyla ilgilenme gibi öğrenmeyi kötü etkileyen etkinliklerin süresini kısıtlayın.
• Onun gelişme gösterdiği ve zorlandığı alanları belirlemek için çocuğunuzla birlikte öğretmeniyle görüşün.
• Öğrenme güçlükleri, dikkat eksikliği gibi akademik başarıyı etkileyen konularda okuldaki öğretmen ve psikolojik danışmanların çocuğunuzla ilgili  kuşku ve  uyarılarına önem verin. Gerekli durumlarda uzmanlara başvurun.
• Yaz tatilini, çocuğunuzun okulda neden zorlandığını belirledikten sonra uygun çalışma programıyla başarıyı yakalaması için bir fırsat dönemi olarak değerlendirin.

 

Haberin Devamı

Olumsuz aile modelleri
Çocuğun başarısını etkileyenler

• Aşırı kontrolcü aileler çocuğun diğer bütün davranış ve aktiviteleri gibi, ders çalışma süreçlerini de kontrol altında tutmaya çalışırlar ve çocuklarının her hangi bir işi tek başlarına yapabileceklerine inanmazlar. Çocuğun ödevlerini yaparken yanında durup, birçok ödevi birlikte yapar ve ödevin her şeyini denetlerler veya kendileri ders çalıştırmaya çalışırlar. Bu durum çıkan problemleri takip edecek başka biri olması nedeniyle çocukların sorumluluk duygusunu kazanmasını engelleyeceği gibi, tepki olarak derslerin savsaklanmasına yol açar. Çocukların kişilik gelişimine de bu sorun yansıyarak kendine güvensiz yapıların gelişmesine neden olur.
• Aşırı koruyucu aileler çocukları ile aşırı ilgili olup, onlara görev vermeyerek ve onların yüklenecekleri iÅŸleri kendileri üstlenerek çocukları daha mutlu edeceklerini düşünürler. Çocuklarına ödev yapma ve ders çalışma sorumluluÄŸu vermediklerinden sorumluluk duygusunu kazanmalarını engeller ve tembelleÅŸmelerine neden olurlar. Bu durum aynı aşırı kontrolcü ailelerdeki gibi çocukların kiÅŸilik geliÅŸimine yansıyarak kendine güvensiz yapıların geliÅŸmesine neden olur.Â


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!