Güncelleme Tarihi:
2 Temmuz’da yaz tatiline girecek okulların 2020-2021 eğitim öğretim sezonuna ne zaman başlayacağı merak konusuydu. “Olağan açılışımız 7 Eylül’de. Önümüzdeki sürece baktığımızda yazın okul açmamız Türkiye’nin iklim koşullarında çok kolay değil” diyen Bakan Selçuk şöyle konuştu:
OKULLARI EYLÜL’ÜN İLK HAFTASI AÇMAK İSTİYORUZ
“Ağustos’ta okulları açıp eğitim yapmak bizim için uygun değil. Öğretmelerimiz dinlenmesi lazım. Eylül’ün başına alalım biraz daha erken başlayalım diye düşünüyoruz. Kazanımları nasıl yerleştiririz diye hesap yapıyoruz. Salgının durumuyla ilgili güzel haberler geliyor aşıyla ilgili. Biz şunu çok istiyoruz; 5 gün okulumuzu açacağız, mümkünse 1 Eylül’de açacağız. Ama bu koşullar dünyada ve Türkiye’de ne getirir? Biz bunu tam olarak bilmediğimiz için hesabımızı yaza göre de kışa göre de yapıyoruz. Eylül’ün ilk haftası açmak istiyoruz. Buna göre hazırlığımız var.
ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 80’İ OKULDA
Şu an da okullar hazır. Salgının ilk başlarında çok ciddi sıkıntılar vardı. Biz bu sene ve geçen sene her yıl yıllık temizlik bütçemizin on katını verdik ve çok şanslıyız ki meslek liselerimiz üretiyor bunları. Tedarikte sıkıntı çıkmadan halledebiliyoruz. Türk standartlar enstitüsünün birtakım standartları var. Onlara uymak için temiz okul belgesi oluşturuldu. Bizim okullarımızda devam çok yüksek. İsteyen çocuk gelebilir, isteyen gelmeyebilir diyoruz. Bizim ödevimiz gelmeyene de ortam hazırlamak gelene de hazırlamak. En az yüze 80’i geliyor çocukların. Sınıflar çok kalabalık oluyor ve mesafeyi ayarlamakta zorlanıyoruz. En çok ilkokullar rağbet ediyor. Arkasından ortaokul ve lise.
1 SAAT BİLE KALSA DEĞER
Çocuklarla sürekli beraber olan, okulları ziyaret eden, öğretmenlerle beraber çok vakit geçiren, 600 bin öğretmenle bu salgın süresinde bir araya gelen ve onlarla görüşen biri olarak söylüyorum; Okulların açılması gerçekten iyi bir haber. Diyorlar ki kalmış bir ay niye açıyorsunuz. 1 saat kalmış deyin 1 saat açalım. Çocukların gözünü, öğretmenlerin heyecanını görmelisiniz. Bir öğretmenimiz koşarak geliyor ve teşekkür ediyor. Çocukların heyecanını, neleri özlediklerini, gökyüzünü yeni görmüş gibi nasıl heyecanlandıklarını anlamak lazım. Hiçbir şekilde okulu görmeyen, okulun içindeki atmosferi yaşamayan insanların bunu anlaması çok zor. 1 saat bile olsa değer.
EN ÖNEMLİ ŞEY ARKADAŞLIK
Bir çocuğun hayatında en önemli şey arkadaşlıktır. Kitabından, defterinden, okulun müfredatından hepsinden daha önemlisi arkadaşlıktır. Bahçedir, oyundur, sosyalleşmedir… O özlem ilişki ve iletişim merkezli bir özlem. Çocuklar birebirinden çok güzel şeyler öğreniyorlar. Eğitimin ana parçalarından biri bu. Bırakın ders yapmayı bu süre içinde sürekli teneffüs yapsak bile büyük faydası var. Okullara gittiğimde çocuklara niye seviniyorsunuz diye soruyorum. O kadar çok hikaye anlatıyorlar ki. Bu mutluluk onlar için tam da hayatın provasını yapmak gibi bir şey.
YÜZ YÜZE 2 GÜNDEN FAZLA OLABİLİR
Toplamda her hafta 2 gün gidiyor bir öğrencimiz. Önümüzde 4 hafta var. Bazı okullarımızda öğretmenlerimiz ihtiyaçların farkında. Gerekirse belli grupları davet edip bu iki günün dışında da çalışma yapabilirler. Okulu en iyi onlar bilirler. Biz sadece genel bir çerçeve çiziyoruz ve çocuklarımızın ihtiyaçlarına göre ortam oluşturuyoruz.
SEMİNER YAPMAYACAĞIZ
Her zaman okullar kapandıktan sonra iki hafta seminer dönemi olurdu. Ama biz yapmayacağız. Çünkü biz o dönemde vereceğimiz eğitimin kat kat fazlasını yıl içinde aldılar. Dolayısıyla ihtiyaçları yok diye düşünüyoruz.
KÖY OKULLARINDA EKSİKLER VAR
Köy okullarında ortamlarımız çok daha müsait. Bizim yaptığımız araştırmalar köy okullarındaki öğrencilerimizin akademik eksiklerinin daha fazla olduğunu gösteriyor. Bizim bunu bir şekilde tamamlamamız gerekiyor. Uzaktan eğitimde alt yapı, mezralarda fiber alt yapı olup olmaması gibi eksikleri var. Bu çocukları hiç yormayalım öğretmenlerimiz zaten canla başla çalışıyorlar. 5 gün eksiğini tamamlayarak gidelim ki diğer çocuklara göre dezavantaj yaşamasınlar.
AİLELER 5 GÜN OKUL İSTİYOR
Anne babalar 5 gün açılsın istiyorlar. Böyle yarım olduğunda çocukların evde kalması bakıcı bulunması konusunda bazen sıkıntı çıkıyor. Anne babalar memnun olmasa yüzde 80’den fazlası okula gelmez.
KARNELER DİJİTAL VERİLECEK
Geçen dönemde de karneyi günler öncesinden verdik. Karne dijital verildiği için tüm öğrenciler aynı anda sınıfa gelip hep beraber şenlik içinde karne dağıtım töreni olmadığı için. Milyonlarca öğrencimiz var. Hepsi aynı anda dijital sisteme girmeye çalışıyor. Yığılma ve sıkışma oluyor. O yüzden günler öncesinden açıyoruz. Okullarda salgın yokken mayıs ayı daha bir şenlik havasında geçer. Öğretmenler notlarını vermiş olurlar sonrasında birtakım eğlenceler, yıl sonu şenlikleri olur. Çocukların motivasyonu bu dönemde sadece karneye bağlı değil.