Okullar açıldı, peki öğrencileri neler bekliyor?

Eğitim denince akla gelen matematik, fen gibi akademik bilgiler olsa da, okulun öğrencilerin hayatına kattığı beceriler yaşamın çok daha büyük bir kısmını oluşturuyor.

Okul, hayatın birebir simülasyonunu çocuğa yaşatıyor, bilgi ve kültürün nesilden nesle aktarımını sağlarken, çocuğun fiziksel gelişiminin akranlarıyla benzer süreçte gittiğinin izlenmesi için de önem taşıyor.

Ev hayatında çocuğun bütün günlük düzeni çoğunlukla ailesi tarafından sağlıyor. Okul öncesi eğitim ise çocukların öz-düzenleme becerisini geliştiriyor. Okulda öğrenilen düzenleme becerileri, daha sonra bilişsel düzenleme becerilerine dönüşüyor.

ODTÜ Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümünde öğretim üyesi Prof. Dr. Soner Yıldırım, Kolay Kampüs Bilim Kurulunda öğrenci ve velilerine okula dönüşte yapmaları gerekenleri anlattı:  

“Eskiden akademik içerik çok öne çıkıyordu, çünkü erişim zor ve pahalıydı. Bilgiye ulaşmak için kitaplara ve öğretmenlere bağlıydık. Günümüzde ise çocuklar internet üzerinden her şeyi öğrenebiliyor. Artık akademik içeriğe ulaşmak kolay, hatta birçok bilgiyi çocuk online öğrenip okulda öğretmenine aktarıyor. Dolayısıyla sadece bilgi aktarımı okulun öncelikli misyonları içine giremiyor. Okulda sadece bilgiyi öne koyarsanız, internette daha eğlenceli öğrenme alternatiflerine ulaşabilen çocuk okuldan sıkılıyor.

Pandemi sonrasında çocuklar yüz yüze eğitime nasıl kolay uyum sağlar?

Pandemiyle birlikte okul kapandı. Uzaktan eğitim döneminde çocuğun akademik içeriğe erişimini sağladık. Ancak çocuk disiplinli bir çalışma ortamını oluşturamadı. Öğrenmede öz-denetim, öz-düzenleme becerileri ve üst bilişsel becerilerin önemi ortaya çıktı. Eğitim sisteminin bu ihtiyaca cevap vermesi gerekiyor.

Çocukların 2 yıl süresince farklı yaşam deneyimleri oluştu. Ailesinde kayıpları oldu, hastalıklar oldu. Çocuğun ne yaşadığını doğru yorumlayabilmesi için diğer arkadaşlarının ne yaşadığını bilmesi önemli. Yoksa bu travmaları sadece kendi yaşadı zanneder. Halbuki bu yoksunluk, mutsuzluk gibi duygu ve durumların sadece ona ait olmadığı, toplumun genelini etkilediği ve yetişkinlerin de benzer şeyler yaşadığı çocuğa anlatılarak, okula adaptasyon öğretmenler tarafından sağlanmalı.

PANDEMİDE KAZANILAN BECERİLERİ KAYBETMEMEK İÇİN EĞİTİM HİBRİT OLARAK DEVAM ETMELİ

Pandemi sürecinde kayıplarla birlikte kazanımlar da oldu. Çocuğun otonom öğrenme, dijital içerik kullanma ve bağımsız öğrenme becerileri gelişti.

Yeni dönemde gruplar arası proje çalışması ve dijital içerikler, konu anlatımları gibi öğretim etkinliklerinin bazıları online olarak devam etmeli. Çocuk okula tartışma ve gözlem için gelmeli. Kazanılan online becerileri kaybetmemek için devamını sağlamak önemli.

Okullar hibrit öğrenme için hazırlık yapmalı. Özellikle İstanbul trafiğinde çocuklar okuldan 1 saat erken çıkıp eve dönerek online çalışabilir. Okul saatinin uzun olması eğitimin kaliteli olduğu anlamına gelmez. İş ve çalışma ortamları da buna göre düzenlenmeli.

ÇOCUĞUNUZUN EĞİTİMİNİ DOĞRU YÖNLENDİRMEK İÇİN ÖNCE İLGİ ALANINI BELİRLEYİN

Çocuğun iyi bir eğitim için önce kendini tanıması gerekli. İnsan beyni her şeyi öğrenir ama aynı sürede ve aynı duyguyla öğrenmez, ne kadar keyif alırsa o kadar hızlı öğrenir. Çocuğun neye ilgisi varsa onu öğrenmeye eğilimi de fazladır. Öğrenme hızını önbilgi miktarı ve onunla eşlediğimiz duygu belirler.

Çocukların mesleki ilgisini keşfetmek için erken karar vermeleri ve belirli yolları kendilerine hedef koymaları lazım. Mesleki ilgi, çocuğun hangi alanlara daha eğilimli ve duygusal olarak daha pozitif baktığını ortaya koyuyor. Böylece yüzlerce bölüm arasından kendine en uygun olanlarını hedefleyebiliyor. “

Ebeveynler çocuklarının mesleki ilgisini öğrenip, aile kültürü ve talebine göre çocuklarının eğitimini şekillendirebilirler. Aşina olmadıkları bölümler için, Kolay Kampüs (www.kolaykampus.com) Eğitim Gündem yazılarından faydalanarak meslek tanıtımları ile ilgili detaylı bilgi alabilirler.