Okula ilk başlangıç ve uyum

Güncelleme Tarihi:

Okula ilk başlangıç ve uyum
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2022 10:25

Dünyayı tanımaya çalışan erken yaş çocukları için okul öncesi eğitim kurumuna başlamak heyecan verici olduğu kadar kaygı uyandırıcı da olabilir. İlk defa okula başlayan çocukların anne-babaları hatta büyükanne, dede gibi yakınları da heyecan içinde çocuklarının ilk eğitim yaşamına başlamasının nasıl olacağına dair beklenti içine girerler.

Haberin Devamı

Çocuğun okula başlamasından önce ailede okulla ilgili konuşmalar, hazırlıklar yapılması bazı çocuklar için olumlu olurken, bazıları için zorlaştırıcı olabilir. Her çocuğun mizacı, aile yapısı, ortamı ve etkileşimi farklı olduğundan okula başlandığında kimisi çabucak uyum sağlayabilirken, kimisi için uyum daha zor sağlanabilir. Aileler çok kere okulla ilgili olumlu konuşmalar yaparlar ama bu çocuğun okulda ilk günlerini rahat geçirmesini sağlamayabilir. Başka etkenler örneğin evde yeni doğmuş bir kardeşin olması ailenin tüm olumlu çabalarını boşa çıkarabilir.

ANNE BABA DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ
Anne-babanın çocuğun okula uyum sürecinde zaman ayırması önemlidir. Çocuk okulun ilk günlerinde anne veya babasının yakınında olmasını isteyebilir. İlk günlerde çocuğun öğretmeniyle iletişim içinde anne veya babanın giderek kısalan sürelerde sınıfın hemen dışında, bahçede olması çocuğu rahat ettirecektir. Çocuk alıştıktan sonra anne veya babanın okul bitince gelip, seni alacağız demesi yeterli olabilir. Ancak ailenin mutlaka kararlaştırılan saatte çocuğu alması gerekir. İlk günlerde anne veya babanın okula vaktinde gelip, çocukla birlikte eve dönmesi çocuğu rahatlatacaktır. Ailesinden okul saatleri boyunca uzak kalan çocuğun vaktinde mutlaka alınması okul yaşamına alışmasında önemli bir etkendir. Çocuğu okula yeni başlayan aileler okul dönüşünde çocuklarını çok kere soru yağmuruna tutabilirler. Ailelerin okulda yapılanlarla, öğretmenle, diğer çocuklarla ilgili soruları çocuğun ilk günlerinde sorması uyum sürecini zorlaştırabilir. Bazı aileler soru sormayı çok abartabilmektedir ama bunun çocuğa yararı olmaz. Merak ettikleri soruları öğretmene yöneltmeleri daha uygundur. Kendini tutup, çocuğuna çok soru yöneltmeyen heyecanlı ailelerin bazıları öğretmeni de bunaltabilmektedir.

Haberin Devamı

VELİLER İÇİN DE UYUM HAFTASI
Ailelerin okulun ilk günlerinde öğretmenin zamana ihtiyacını olduğunu, ilgisini çocuklara yönelttiğini aklında tutmaları çocuklarının yararınadır. İlk haftalardan sonra öğretmen zaten ailelerle iletişim kuracak, bilgi verecektir. Bazı okullarda çocuklar okula başlamadan öğretmenler ailelerle iletişime geçerek hem kendilerini tanıtmakta, hem de çocuk ve aile hakkında temel bilgiler edinerek, uyum sürecine daha hazırlıklı girmektedir. Bu tür uygulamalar yararlı olmakla birlikte, her okul ve öğretmenden böyle bir ön hazırlık beklememek gerekir. Her okul ve öğretmenin bu tür hazırlık yapacak imkanı olmayabilir ama ilk haftaların sonunda öğretmenler çocuk ve aile ilgili temel bilgileri edineceklerdir. Ailelerin öğretmenle uyumlu işbirliği yapması çocuğun okula daha kısa sürede uyum sağlamasının yolunu açacaktır. Örneğin ailede babanın uzun süreli bir iş gezisine katılması gerektiği bilgisi öğretmenin çocuğa çok daha dikkat ederek yaklaşmasını sağlayacaktır.

Haberin Devamı

UYKU VE YEMEK DÜZENİ DEĞİŞEBİLİR
Okulun ilk günlerinde çocuklar için uyku, yemek gibi belirli kurallara uyulması gereken zamanlarda daha çok sorun çıkabilir. Alıştığı düzenden farklı bir ortamda çocuk uyumak istemeyebilir veya yemeğini yemeyebilir. Okul öncesi öğretmenleri aldıkları eğitimle bu sorunları aşma becerisine sahiptir ama aileler için de yemek ve uyku konusu önem taşır. Öğretmenler uyumak istemeyen bir çocuğa ısrar etmezler, uyku saatinde vücudunu dinlendirmesini önerirler. Çocuğu zorlamamak uyum sağlamasını, zamanla uyku saatinde uyumasını da sağlayacaktır. Çoğu anne için çocuğunun okulda ne yediği ve ne kadar yediğini öğrenmek çok önemlidir ama bu konuda da ne çocuğu ne öğretmeni zorlamamak gerekir. Çocuk okula alıştıkça düzen ve belirli kurallara da uyum sağlayacaktır. Yemek öncesi arkadaşlarıyla sıraya girip, ellerini yıkayacak, sofraya oturacak ve yemeğini yiyecektir. İlk günlerde çocuğun okulun uyku ve yemek düzenine uyum sağlaması aile tarafından sabırla beklenmelidir. Okul öncesi eğitim kurumunda verilen eğitim bir çocuk için en önemli başlangıçtır. Farklı bir ortama alışmak için yetişkinler bile zamana ihtiyaç duyarken, çocuklara dikkat ve sabırla yeterince uyum süresi verilmelidir.

Haberin Devamı

ÖĞRETMENLE İLETİŞİM DOĞRU OLMALI
İlk günlerden sonra çoğu çocuk okula artık hevesle gidecek duruma gelir ama bazı çocuklar için bu gecikebilir veya zorlaşabilir. Böyle bir durumda öğretmen çocuğun ailesiyle iletişim içinde birlikte hareket eder veya gerekirse psikolojik danışman ve rehber, psikolog veya pedagog gibi bir uzmandan destek isteyebilir. Uyum süresi diğer çocuklara göre daha uzun süren, öğretmen desteğine rağmen sorunların devam ettiği durumlarda bir an önce uzman desteği almak çocuk yararınadır.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM EKSİKLİĞİ
Okul öncesi eğitime yeni başlayan çocuklar dışında temel eğitime yeni başlayan çocuklarda uyum süresine ihtiyaç duyarlar. Ülkemizde ne yazık ki hala okul öncesi eğitim alamamış ve ilk eğitimine temel eğitim basamağında başlayan çocuklarımız vardır. Bu çocuklarda okul öncesi eğitim kurumundan çok daha kural gerektiren ilkokulda zorlanabilirler. Sınıf öğretmeni sınıfında düzeni bir an önce kurma eğiliminde ise uyum sağlamakta zorluk yaşayan çocuğa fazla vakit ayıramayabilir. Ailenin temel eğitimin ilk günlerinde öğretmenle iletişimde olması işleri kolaylaştırabilir. Temel eğitime uymakta zorluk çeken okul öncesi eğitim almış çocuklarda olabilir. Daha sıkı kurallara uymak konusunda bu çocuklar sorun yaşayabilirler. Sınıf öğretmenlerinin esnek, sabırlı ve anlayışlı yaklaşımları bu çocuklar üzerinde olumlu etkisini kısa sürede gösterecektir.

Haberin Devamı

OKULA SEVEREK GİTMESİNİ SAĞLAMAK BİR BAŞARIDIR
Okul öncesi eğitimin veya temel eğitimin ilk günleri çocuklar, öğretmenler ve aileler için özen göstermeyi, vakit ayırmayı gerektiren önemli bir uyum sürecidir. Aile ve öğretmenin çocuğun bu süreçten zorlanmadan geçmesi için birlikte, işbirliği içinde davranması, sabırlı ve anlayışlı olması, aşırı zorlamalardan kaçınması gerekir. Çocuğun okuluna severek gitmesini sağlamak, uyum sürecinin başarılı olduğunun en büyük göstergesidir.

PROF. DR. OZANA URAL KİMDİR?
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Pedagoji Bölümü’nden lisans derecesini aldıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde Rehberlik ve Psikolojik Danışma Programı’nda yüksek lisans derecesini almış ve asistan olarak aynı üniversitede, Eğitim Fakültesi’nde görev yapmaya başlamıştır. Sonrasında Boğaziçi Üniversitesi’nde Yetişkin Eğitimi alanında ikinci yüksek lisans derecesini almış ve aynı alanda doktora eğitimine başlamıştır. Doktora derecesini aldıktan sonra o sırada lisans düzeyinde eğitim programı olan Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi’nde Halk/Yetişkin Eğitimi Bölümü’nde görev yapmaya başlamış ve bu alanda doçent olmuştur. Yüksek Öğretim Kurulu kararınca, Halk/Yetişkin Eğitimi lisans programı yerine yüksek lisans programı uygulanmaya başlayınca Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda görev yapmaya başlamış ve profesör unvanını bu alanda almıştır. Akademik çalışmalarının yanı sıra Anabilim Dalı, İlköğretim Bölümü Başkanlıkları, Dekan yardımcılığı ve Eğitim Bilimleri Enstitü Başkanlığı gibi yönetim görevleri de üstlenmiştir. Halen Okul Öncesi Eğitimi anabilim dalında Anabilim Dalı Başkanlığını yürütürken Yetişkin Eğitimi Yüksek Lisans Program Başkanlığı görevine de devam etmektedir. Uluslararası ortaklı okul öncesi eğitimi alanında (PETAL) yüksek lisans programının koordinatörlüğünü de sürdürmektedir. Yerel yönetimler işbirliği içinde ortak yetişkin ve aile eğitim projeleri uygulamaktadır. Akademik çalışmalarının yanı sıra doktora dersleri vermekte ve doktora tez danışmanlıkları yapmaktadır. Yetişkin eğitimi ve psikolojisi, aile ve anne eğitimleri, kadın araştırmaları, çocuğun bilişsel gelişimi ve sınav kaygısı konuları başlıca çalışma alanları arasında yer almaktadır.

BAKMADAN GEÇME!