Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Haktanır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okul öncesi dönem olan 0-7 yaş arasının çocuk gelişimi açısından son derece önemli olduğunu vurguladı.
Bu süreçteki eğitimi “Doğumdan sonra, okuldan önce” olarak adlandıran Haktanır, “İnsanın eğitimi doğumla başlar. Çünkü o doğal bir varlıktır, doğanın parçasıdır. Anne baba ne yaparsa, çocuk da 'sosyal öğrenme kuramı'na göre, 'sosyal model' alarak öğrenir. Çocuğun yakın çevresindeki bütün yetişkinler onun için son derece önemlidir. Çünkü onlar, çocukların ilk öğretmenleridir” diye konuştu.
Çocukların “ilk öğretmenlerinin” taşıdıkları karakteristik özelliklerinin de önemine dikkati çeken Haktanır, bu kişilerin huzurlu olması, öğrenilmiş çaresizlik düzeyinin yüksek olmaması, yaşamdan zevk alan ve sorunlara daha pozitif yaklaşabilen insanlar olmasının, o ortamda yetişen çocukları da etkilediğini belirtti.
Çocuk gelişiminde 0-7 yaş arasının kritik bir dönem olduğunu ifade eden Haktanır, çocuğun doğal ortamlarda, doğallıkla yaşamasının çok önemli olduğunu vurguladı. Haktanır, ebeveynlerin olumlu tutumlarının çocuğu doğru yola yönlendirme ihtimalini güçlendirdiğini de kaydetti.
Haktanır, “Çocuğun yetiştiği yer kitap okunmayan bir ortamsa, o evde televizyon girer girmez açılıyorsa, çocuk gerekli gereksiz her türlü uyarıcıya maruz kalıyorsa ve ev ortamı sıcak samimi bir ortam değilse, çocukların ilerde yanlış yollara sapma ihtimali yüksek olur” diye konuştu.
“7 ÇOK GEÇ”
Anne Çocuk Eğitim Vakfı'nın (AÇEV) eğitim için “7 Çok Geç” kampanyasına da değinen Haktanır, çocuğun öğrendiklerinin yüzde 70'ini 0-7 yaş arasında öğrendiğini belirtti. 7 yaşından sonra öğrenme sürecinin daha yavaş ilerlediğini ifade eden Haktanır, bu nedenle ebeveynlerin mümkün olduğunca, bu yaştaki çocuklarına eğitim ortamları hazırlaması gerektiğini söyledi. Haktanır, aksi halde çocuğun tüm şokları ilköğretimde yaşamaya başlayacağını kaydederek, anne babaların çocuğun tavırlarına karşı sürekli ve kesin tutumlar sergilemesi gerektiğini söyledi.
Bu dönemde anne babaların evde, okul öncesi öğretmenlerin ise kreş ya da anaokullarında çocuğu hayata hazırlamaları gerektiğini vurgulayan Haktanır, ”Çocuk için ev, bahçe, müze bir eğitim ortamıdır. Bakkala gittiğinizde orası da bir eğitim ortamıdır. Doğru kullanırsanız, alışveriş merkezleri de bir eğitim ortamıdır. Çocuğa, buralarda nasıl davranılması gerektiğini öğretmek gerekir” dedi.
GELİŞİM ALANLARINA DİKKAT
Ailelerin “7 Çok Geç” kampanyasıyla ilgili olarak paniğe kapılmasına gerek olmadığını belirten Haktanır, ebeveynlerin zaman zaman bu tür kampanyalar sonrasında telaşlanıp, çocuğa her şeyi vermeye çalıştıklarını, bunun da eğitim alanında kirlenmeye yol açtığını belirtti. Haktanır, şöyle konuştu:
“Bazen bu tür sloganlarla ya da anne babaların konferans, seminer dinlemeleriyle yola çıktıklarında, kaş yaparken göz çıkardıklarını da görmek mümkün. Panikleyip 'madem bu yaşta ne versek çocuk alıyor, o zaman çocuk erken okumayı yazmayı öğrensin, erkenden bale yapmaya başlasın, piyano çalsın' gibi sadece bilişsel becerilerin peşine düşmek, çocukta ilerde sosyal duygusal başarısızlığa, inatçılığa, bıkkınlığa yol açabiliyor.”
Ebeveynlerin genellikle çocuklarının sadece bilişsel becerilerine önem verdiklerini vurgulayan Haktanır, fiziksel, sosyal, duygusal ve öz bakım becerileriyle pek ilgilenmediklerini, oysa insanda tüm gelişimin paralel işlemesi gerektiğine dikkati çekti. Haktanır, “İnsanoğlu öyle bir canlıdır ki, bir tarafı gelişirken bir tarafı durmaz. Hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Çocuktaki tüm gelişim alanlarını desteklemek gerekir” dedi.
BEN MERKEZCİ DÖNEM
Çocukların 0-7 yaş arasında “ben merkezci” dönemde olduğunu ve her şeye sahip olmak istediğini belirten Haktanır, ebeveynlerin çocuklarına “Özgürsün, ama sınırların var” mesajını vermesi gerektiğine işaret etti.
Gerçek hayatta da herkes için sınırlamalar olduğunu ifade eden Haktanır, ”Trafikteki yeşil, kırmızı ve sarı ışıklar bizim sağlığımız için konmuştur, sadece trafiğin sağlığı için değil. İnsanların her ortamda uyması gereken kuralları vardır. Bunların çocuklara okul öncesi dönemde öğretilmesi gerekir” diye konuştu.