Okul öncesi deyip geçmeyin
Güncelleme Tarihi:
Okul öncesi dönem, insan hayatının diğer dönemlerinin temelini oluşturan çok önemli bir süreçtir. Çocuk ilkokul döneminde öğreneceklerini destekleyecek bilgiler edinirken becerilerini de geliştirir, kendini ifade etmeyi öğrenir. Okul öncesi eğitimin çocuğu merkez aldığını belirten Pedagog Elçin Özkan, “Çocuğa rahatça ve korkmadan güvenle hareket edebileceği uygun bir ortam hazırlar. Yapılandırılmış eğitimden çok çocuğun ihtiyaçlarını ve ilgilerini karşılamaya çalışır” dedi.
Çocuğa sevgi ve anlayış ile yaklaşarak güven duygusunu hissettirmek önemli. Bunu yaparken de çocuğun hem kendi akranları ile hem de yetişkinlerle kurduğu çevreyi göz önünde bulundurmak gerekiyor. Okul öncesi dönemdeki çocuğun ihtiyaçlarını anlayabilmek için önce çocuğun özelliklerini ve çevresel koşullarını bilmek gerekir. İlk yıllarda çocuğun çevresi evdir ve anne babalar çocuklarının ilk öğretmenidir. Aileler okul öncesi yaştaki çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamada birincil sorumluluğa sahiptirler. Anne babalar düşüncelerini ve ilgi duydukları konuları başkalarıyla paylaşabilmeye ve sağlıklı bir çocuk yetiştirebilmek için bilgi edinmeye ihtiyaç duyarlar. Okulda neler yaşandığından haberdar olunduğunda kendilerini çocuklarının okul hayatlarının bir parçası olduklarını hissettiklerinde ailelerin de güven duygusu pekişir. Okulun çocuğun sosyalleşmesi sürecinde en önemli ve ilk basamak olduğunu belirten Özkan, şu bilgileri verdi:
Çocuk okula başladığı zaman evden aldığı izlenimler ve bunların oluşturduğu davranış kalıplarını da beraberinde getirir. Okul öncesi kurum, çocuk için öğrenme ve oyun ortamının olmasının yanı sıra ailesinden sonra girdiği ilk sosyal topluluk olma özelliğini taşır. Kararlı, tutarlı bir aile ortamından gelen çocuklar okula kolaylıkla uyum sağlar. Özellikle evde ve okulda uygulanan kurallar benzer olduğunda çocuk yeni çevresine uyum sağlar. Ayrıca çocuğun kendi kendini disipline etmesi yeterli ve tutarlı deneyimler kazanabilmesi için okulda ve evde uygulanan disiplin anlayışının paralel olması gerekir. Bunu sağlayabilmek için de okul ve aile arasında sağlıklı ve yeterli bir bilgi akışı olmalıdır. Bu sayede okul ve aile, çocuğun kendi iç kontrollerini gerçekleştirmesi için pek çok fırsatı çocuğa birlikte sunmuş olur. Nitelikli bir okul öncesi deneyimi yaşayan çocukların okula devam, okulda başarılı olma ve topluma katkıda bulunma olasılıkları daha yüksektir. Bu dönemde gerçekleştirilen hazırlık ve geliştirici çalışmalar çocukların ilkokula avantajlı başlamalarını sağlar.
Anaokuluna giden çocukların gelişimleri şöyle:
- Öğrenmeye ilgi duyar
- Kendini tanımayı öğrenir
- Farklı bir birey olduğunu öğrenir
- Yaşıtlarıyla ilişki kurar
- İşbirliği yapma alışkanlığı kazanır
- Hakkını korumayı ve başkalarının hakkına saygılı olmayı öğrenir
- Özdenetimi geliştirir
- Özgür davranma olanağı bulur, bağımsızlık duygusu kazanır
- Dil gelişimi hızlanır, sözcük dağarcığı zenginleşir
-Zihin gelişimi hızlanır
- Var olan ilgileri gelişir
- Kendi ihtiyaçlarını karşılamayı öğrenir
- Sorumluluk duygusu ve karar verme becerisi gelişir
- Sosyal kuralları ve paylaşmayı öğrenir
- Vücudunu etkin bir biçimde kullanmayı öğrenir
- Bir üst öğrenim için gerekli olgunluğa ulaşır