Güncelleme Tarihi:
Peki okul neden önemli? Aşağıda bu soruya çeşitli alt başlıklar çerçevesinde yanıt verilmesi amaçlandı.
EĞİTİM NEDEN GEREKLİ?
Immanuel Kant’a göre ‘İnsan eğitime ihtiyaç duyan tek varlıktır.’ John Stuart Mill ise eğitimi, ‘Her kuşağın kendisini izleyecek olanlara o güne kadar ulaşılmış gelişme aşamasını korumak ve olanaklı ise yükseltmek niteliğini kazandırmak amacıyla verdiği kültür’ olarak tanımlıyor. Eğitim bir yandan yeterince iyi verilmediğinde toplumdaki bütün kötülüklerin suçlusu olarak görülürken, diğer yandan bu kötülükleri düzelten ana kaynak olarak da ödüllendirildi (Monteiro, 2015).
Eğitim, insanoğlunun öğrenme yeteneğinin oluşmaya başlamasıyla ortaya çıkan ve yaşamı boyunca da devam eden bir süreçtir. İnsanın kendi başına kazandığında, çok uzun zaman alacak olan bilgi ve becerileri çok daha kısa sürede insana kazandırmak için eğitim vardır. Bu anlamda eğitim geçmiş kuşakların birikimlerini kısa sürede ve düzenli biçimde insana kazandırmak için gereksinim duyulan bir etkinliktir (Başaran, 1994). Bireyin yaşam boyu süren eğitiminin okulda, planlı ve programlı olarak yürütülen kısmı bireyin ‘öğretimini’ oluşturuyor. Bu durumun birey açısından dile getirilmiş hali ise ‘öğrenim’dir (Varış, 1994).
Okulun ortaya çıkışı:
Yazının gelişimiyle birlikte yaşadıkları ve gördükleri olayları kayıt altına almaya başlayan Sümerler (MÖ. 4000-2000), on binlerce kil tablet ve yazmana sahiplerdi (Kramer, 2017). Böylece insanın aklında tutamayacağı olayların ve düşüncelerin kayıt altına alınmaya başlamasıyla birlikte bilgi birikimi artmış, kuşaklar arası iletişim güçlendi. Zaman içerisinde artıp karmaşıklaşan bu bilgilerin gençlere aktarılması ve onların hayata hazırlanmaları için özel kurumlar olan okullar kuruldu. Yine bu süreç içerisinde görevi sadece öğretmek olan kişilere ihtiyaç duyulmuş ve öğretmenlik bir meslek olarak ortaya çıktı. Böylece, öğretmenlik mesleği ilk defa Sümerler döneminin tablet okullarında kurumsallaştı (Aydın , 2019).
Eğitim için oluşturulan kontrollü mekana okul adı verilmiş; öğretme ve öğrenme için resmi roller belirlenerek öğretmen ve öğrenciler bu rolleri üstlendi. Zamanla öğretim amacıyla resmi programlar hazırlandı. Okul denen bürokratik örgüte toplumlar pek çok görevler yükledi. Bütün devletler eğitim sisteminin okullar aracılığıyla gerçekleştirmesini istedikleri beklentileri eğitim yasalarında belirlemişleridir. Bu amaçlar dikkatle incelendiğinde iyi insan, iyi yurttaş, iyi üretici ve iyi tüketici yetiştirmek olmak üzere dört temel boyutta ele alınabilir.
OKULLAR NEDEN ÖNEMLİ?
Kurumlar, bireylerin tek başına başaramayacakları amaçların örgütlü biçimde başarılması, yani bireyin zayıflıklarının aşılması için kurulur. Okullar da bireyin tek başına edinemeyeceği ve sunamayacağı bilgi, beceri ve tutumları sistemli biçimde kazandırmak ve eğitimle ilgili kurumsal amaçları gerçekleştirmek üzere oluşturulan toplumsal sistemlerdir. Okullar hem birey hem de toplum açısından önem taşıyan ve aşağıda bazıları sıralanan pek çok amacı gerçekleştirme sorumluluğuna sahip (Aydın 2019, s.7-11):
1- Özerklik: Okula gitmek bir çocuk için yaşamının en önemli dönüm noktalarından biri. Okula başlamak bir çocuk için evinden ve ebeveynlerinden ayrılmak, birey olmak, kendi başına kalmak, öğretmenler ve arkadaşları ile bağ kurmak ve kendine özgü bir dünyaya ait olmak anlamına geliyor.
2- Okuryazarlık: Okuryazarlık, bir kişinin okuma ve yazma yeteneğini ifade eder. Okuma yazmayı öğrenen birey için dünyanın kapıları açılmış demektir.
3- Dünyayı ve çevreyi anlama: Okuldaki eğitim, dünyayı anlamamız ve uyum sağlamamız için gereken bilgilenmeyi sağlar. Eğitim sürecinde kazanılan en temel şey bilgidir. Matematikten tarihe, edebiyattan siyaset bilimine kadar çeşitli şeyleri eğitim aracılığıyla öğreniriz. Eğitimden kazandığınız bilgi, gelecekteki yaşamımızda büyük rol oynar ve dünyayı ve olayları daha tutarlı bir şekilde anlamamıza; fikir oluşturmamıza ve bakış açımızı geliştirmemize yardımcı olur.
4- Bilinçlenme: Sistemli eğitim bireyin merak duygusunu alevlendirir ve sorgulama yeteneklerini geliştirerek, akıl yürütmesine yardımcı olur. Eğitim yoluyla ne kadar çok şey öğrenirsek, daha fazla soru sorar ve bunlara cevaplar bulmayı öğreniriz. Bu da bizi daha bilinçli bir insan haline getirir ve aydınlanmaya götürür.
5- Sosyal mobilite: Okul bireylerin kendisini geliştirmesini ve toplumsal olarak mobiliteyi sağlar.
6- İyi vatandaşlar yetiştirmek: Yasalara uyan, aynı zamanda ülkenin, sosyal, politik ve/veya ekonomik büyümesine katkıda bulunan, hak ve ödevlerini bilen ve kullanan vatandaşlar yetiştirmek okulun önemli görevlerinden biri.
7- Dünya vatandaşlığı: Okul, bir yandan kendi değer ve özelliklerini savunur ve sürdürürken, diğer yandan tüm insanları kardeş olarak gören, onlara karşı fanatik ya da aşağılayıcı olmayan hoşgörülü ve bilge vatandaşlar yetiştirme sorumluluğuna sahip.
8- İnsanlığı yüceltecek, büyük katkılar sağlayacak kişilerin yetiştirilmesi: İnsanlığı yüceltecek büyük yazarları, bilim insanlarını, filozofları, bilginleri yetiştirmek okulun en önemli görevidir. Çünkü bu eğitimli insanlar, insanlığın gelişimine ve insan oluşuna hizmet edecek kişilerdir.
9- Toplumun beklentilerinin karşılanması: Toplum, bütün bireylerinden okula gitmesini, iyi bir eğitim almasını, bir iş bulup çalışmasını, kendisine ve topluma yük olmamasını bekler. Bu açıdan okul, bireylerin toplumun faydalı bir üyesi olmasına yardımcı olur.
10- Ülkenin ekonomik kalkınmasının sağlanması: Bir ulusun ilerlemesi ve genel olarak toplumun zenginleşmesi için eğitim önemli. Eğitim, bir milletin sosyal gelişimi ve ekonomik büyümesi için en önemli araçtır. Okullar, ekonominin gereksinim duyduğu insangücünün yetiştirir.
11- Sosyal uyum ve barış: Eğitimli bireyler, haklarının, yasaların ve topluma karşı sorumluluklarının daha fazla farkında olacağından sosyal uyum ve barışa katkıda bulunma şansları daha da yüksektir.
12- Ulusal kültürü aktarmak: Eğitim, ulusal kültürü öğrencilere aktarmak için önemli bir araçtır. Kültürün aktarılması eğitim sisteminin sosyal görevleri arasında. Bursalıoğlu’na göre (1998) okul çocuklara kültür aşılarken kültürü hem korur hem de değiştirir. Böylece toplumsal kültürün hem yenileşmesi hem de değişmesi sağlanmış olur.
13- Etik değerlerin geliştirilmesi: Eğitimin amacı, bireylere sadece bilgiyi yaymak değil, aynı zamanda iyi/kötü, doğru/ yanlış açısından günlük yaşamını ve davranışlarını sorgulama ruhunu canlandırmaktır. Okullar, öğrencilerde temel erdemlerin ve başlıca karakter özelliklerinin geliştirilmesine aracılık eden önemli kurumlardır.
14- Entelektüel insan yetiştirme: Demokratik ülkelerde eğitim kurumları, bireylerin entelektüel merakını uyandırmaya, daha fazla bilgilenme arzusunu tatmin etmeye ve eleştirel bir tutum geliştirmeye çabalarlar. Bunun sonucu olarak bireylerde geliştirilecek entelektüel disiplin de ülkeler için çok önemli bir kazanım.
15- Lider yetiştirme: Eğitim sisteminin politik görevlerinden biri liderlik yetenekleri olan öğrencilerin seçilmesi ve eğitilmesini sağlamaktır (Bursalıoğlu, 1998). ‘Doğuştan lider’ olunabileceği düşüncesi artık geride kaldı. Liderlik nitelikleri kişilerde eğitimle ve zaman içerisinde geliştirilir. Eğitim sistemi ve okulun görevlerinden biri de ülkenin ihtiyaç duyacağı liderlerin yetiştirilmesidir.
16- Çevre eğitimi: Okullar, insanın çevreye karşı olan yükümlülüklerini fark ettiren kurumlar olmalıdırlar. Okullar öğrencilere su ve hava kirliliği, doğal kaynakların tükenmesi, biyolojik çeşitlilik kaybı, ekosistemlerin tahribi ve küresel iklim değişikliği gibi çevresel konularda duyarlılık kazandırmalı.
17- Meslek kazandırma: Eğitim bireylerin kariyer hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı olmak için ihtiyaç duyduğu uzmanlığı kazandırır. Uzmanlık, belirli bir alan hakkında derinlemesine bir bilgi birikimidir ve bireyler için çeşitli kariyer fırsatlarına kapı açar. Bu açıdan eğitim ve okullar bireylere güvenli bir gelecek ve düzenli bir yaşam sağlar.
18- Bedensel gelişim ve sağlıklı bireyler: Okullarda sunulan beden eğitimi ve sportif aktivitelere katılım, çocukların temel hareket becerilerinin ve fiziksel yeterliliklerinin gelişimine katkıda bulunuyor. Ayrıca sportif aktiviteler, çocukların sosyal beceri ve sosyal davranışlarına, özsaygılarına önemli bir destek sağlıyor (Bailey, 2006).
19- Sanatsal ve kültürel gelişim: Okulların önemli görevlerinden biri de sanat eğitimi yolu ile çocuk ve gençlerde estetik duyarlık oluşturmak, onların yaratıcı düşünme kapasitesini geliştirmek, dünyayı anlamalarını sağlamak, kendilerini ifade edebilmelerine ortam hazırlamak, birey olarak gelişmelerine yardımcı olmak, öğrencilere sanat yapıtlarını anlama ve değerlendirebilme imkânı sağlamaktır. Bir çocuğun eğitimi, sanat eğitimi olmadan tamamlanmış sayılamaz.
20- Eşitlik: Dünyayı herkese eşit fırsatların verildiği adil bir yer haline getirmek ve farklı sosyal sınıflar ve cinsiyetler arasındaki mevcut farklılıkları ortadan kaldırmak için eğitim şarttır. Yoksulluk kısırdöngüsünün kırılması için eğitim kurumlarında alınacak kaliteli eğitim, yeni bir dünyanın kapılarını aralama fırsatı yaratmaktadır. Diğer yandan kadınların özgürleşmelerinin en önemli öncülü eğitim.
21- Birey olmak ve kendini gerçekleştirmek: Eğitim yoluyla birey kendini tanır, yeteneklerini keşfeder ve kendi kararlarını verebilecek donanıma erişir. Başkalarına değil, kendi iradesine bağlı bir yaşam sürdürebilir. Okullarda sağlanan eğitim yolu ile bireyler evrende, kendi misyonlarının ne olduğunu, yaşam amaçlarını, ne istediklerini fark ederek, potansiyellerini buna uygun olarak geliştirme şansı bulurlar. Eğitim bu anlamda bireyin kendini tanıma ve gerçekleştirmesinde önemli bir araçtır.
22- Arkadaşlık ve sosyal bağ kurma: Okul, bireyleri diğer insanlarla etkileşimde bulunmaya ve birbirleriyle çeşitli biçimlerde iletişim kurmaya zorlar. Böylece eğitim insanları bir araya getirir ve arkadaş edinmelerine yardımcı olur.
23- Yaratıcılığı geliştirme: Eğitim sadece kalıplaşmış bilgileri aktarmayı değil insanların kalıplar dışında düşünmesini de sağlayan bir süreçtir. Eğitim, bir kişinin farklı bakış açılarını bilmesini ve ufkunu genişletmesini sağlayarak konfor alanının dışına çıkmasına yardım eder. Okullar, sanat, bilim, edebiyat ve kültürel çalışmalar aracılığı ile öğrencilerin yaratıcılığını geliştirmelidir. Okulda çocukların yaratıcılığını geliştiren bir eğitim, onların yaşamları boyunca üretken ve değer yaratan bireyler olmalarına katkıda bulunuyor.
SONUÇ: Okulun alternatifi, daha iyi bir okuldur. Daha iyi bir okul için aşağıdaki sorulara cevap bulmak önemli.
- Öğrenciler, her gün nasıl bir okula gitmek isterdiniz?
- Öğretmenler, hergün nasıl bir okulda çalışmak isterdiniz?
- Veliler, çocuğunuzu nasıl bir okula göndermek isterdiniz?
KAYNAKLAR
Aydın, İ. (2015). Alternatif Okullar. Ankara: PEGEM-A.
Aydın, İ. (2019).Eğitim ve Öğretimde Etik. 10. Baskı. Ankara: PEGEM-A.
Bursalıoğlu’na göre (1998) Okul Yönetiminde Yeni Yapı ve Davranış.Ankara: PEGEM.
Başaran,İ.Ethem. (1994) Eğitime Giriş.Ankara: Kadıoğlu Matbaası.
Bailey, R. (2006). Physical education and sport in schools: a review of benefits and outcomes. J Sch Health. 2006 Oct;76(8):397-401.
Monteiro, A.R. (2015). The Teaching Profession. Briefs in Education. New York: Springer.
Varış, Fatma (1994) (Editör). Eğitim Bilimine Giriş. Ankara: A.Ü.Eğitim Bilimleri Fakültesi, Yayın No: 176.
Kramer, N.S.(2017). Tarih Sümer’de Başlar. Çev: Hamide Koyunkan. İstanbul: Kabalcı Yayınları.
PROF. DR. İNAYET AYDIN KİMDİR?
Prof. Dr. İnayet Aydın, 1985 yılında Ankara Üniversitesi (AÜ) Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Yönetimi ve Planlaması Bölümü’nden mezun oldu. 1988’de aynı üniversiteye ait Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı, Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Yönetimi ve Planlaması Bölümü’ne araştırma görevlisi olarak atandı. 1993 yılında ‘Eğitim Yönetiminde Stres Kaynakları’ konulu tezi ile ‘doktor’ unvanı kazandı ve aynı bölüme ‘yardımcı doçent’ olarak atandı. 1996 yılında sekiz ay ‘Yükseköğretim Kurulu (YÖK)/ Dünya Bankası Milli Eğitimi Geliştirme Projesi’ kapsamında kazandığı bursla Amerika Birleşik Devletleri- OHIO ‘University of Cincinnati’de doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştı. 1997’de doçent, 2003’te profesör olarak atandı. 2012 yılından bu yana Ankara Üniversitesi Hizmet İçi Eğitim Koordinatörü olarak görev yapıyor. Birçok kamu ve özel sektör kurumunda hizmet içi eğitim ve yönetim seminerlerinde programcı, koordinatör ve öğretici olarak görev aldı; ihtiyaç saptama ve değerlendirme çalışmalarını gerçekleştirdi. ‘Etik eğitimi’ ve ‘yönetici eğitimi’ seminerleri veriyor. Prof. Dr. İnayet Aydın şimdiye kadar toplam 11 kitap yazdı, Türkçe ve yabancı dergilerde yayımlanmış çok sayıda makalesi bulunuyor.