Güncelleme Tarihi:
Okulun laboratuvarını bahçeye çevirerek organik tarıma başlayan öğrencilerin ektiği tohumlar, ilk ürünlerini vermeye başladı. Doğal gübre ile karıştırdıkları toprağa salatalık, domates, biber, marul, maydanoz gibi ürünleri eken öğrenciler, sevgiyle ektikleri tohumlardan elde ettikleri ürünlerin büyümesini izliyor. Geleceğin doğa dostlarının, topraktan çıkmayan küçük elleriyle yetiştirdikleri ürünler, büyüklerin de takdirini topluyor.
Toprağı, gübreyi, ektikleri tohumları, yetişen yaprakları ve sebzeleri mikroskopta inceleyen çocuklar, bitkilerin dünyasını ve yaşam sistemini de yakından tanıma fırsatı buluyor.
Okul Müdürü Uğur Gül, projenin gerçekleştirilmesi için okul idaresi ve öğretmenlerin el ele vererek gerekli malzemelerin temin edildiğini söyledi. Farklı bir proje ile öğrencileri uygulamalı bir öğrenme sisteminin içerisine dahil ettiklerini anlatan Gül, şöyle konuştu:
"Elbirliği ile laboratuvarımızda güzel bir bahçe oluşturduk. Çocuklarımız burada tohumdan fide elde ediyor. Daha sonra fideleri kasalara ekerek, tamamen organik yöntemlerle, bizim müdahalemiz olmadan ürünler yetiştiriyor. Bizler sadece rehberlik yapıyoruz. Öğrencilerimiz de yetiştirdikleri ürünlere kendilerinden bir parçaymış gibi bakıyor."
Gül, organik topraksız tarım yöntemini de öğrencilere öğretmek istediklerini sözlerine ekledi.
Organik tarım ile çocukları tanıştıran proje koordinatörü sınıf öğretmeni Yusuf Esin de günümüzde insanların en büyük sorunlarından biri olan hormonlu gıdalara karşı bilinç oluşturma ve giderek bırakılan organik tarım yöntemlerini yaşatma temelinde projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.
Öncelikle organik tarımın ne olduğunu, amaçlarını, insanlara faydalarını çocuklara anlattıklarını kaydeden Esin, bu konuda çocukları bilinçlendirdiklerini, çalışmalara başladıklarını ve çocukların çalışmaya aktif katılımını sağladıklarını belirtti.
Öğrencilerin yaparak, yaşayarak öğrendiğini dile getiren Esin, yetişen bütün sebzelerde çocukların emeğinin bulunduğunu söyledi.
Üretime başlama aşamasında tohumları ekerken sadece toprak ve doğal gübre kullandıklarını anlatan Esin, çalışmada en önemli özelliğinin öğrencilerin bitkilere verdiği sevgi olduğunu, sevgi sayesinde bitkilerin çok güzel geliştiğini dile getirdi.
Çalışma ile çocukların bilinçlendiğini belirten Esin, şöyle devam etti:
“Belki de gelecekte bir botanikçinin, bir biyoloğun temellerini şimdiden atmış olduk. Çocuklarda bilinç gelişti. Biz bu yola çıkarken sadece organik tarım olarak çıktık. Daha sonra buranın farklı amaçlara da ulaştığını gördük. Çocuklarda çevre bilinci oluşmaya başladı. Bitkilere daha sevecen davranmaya başladılar. Bitkilerin canlı olduklarını, onların da sevgiye ihtiyacı olduğunu anlattığımızda daha çok ilgilendiler.”
“Bitkiler bizim duygularımızı hissediyor”
Yetiştirdiği salatalık fidesiyle konuşan 9 yaşındaki öğrenci Esra Cav, “Bitkileri sevdiğimiz zaman onlar da bizim duygumuzu hissediyor ve daha güzel büyümeye başlıyor. Büyüyünce de bize daha güzel meyve ve sebze veriyor” dedi.
Öğrenci Kadir Apaydın (9) ise “Organik tarımda her şey tamamen doğal olacak, ilaç katılmayacak. Toprağın içerisine tohumu atacağız, gübreyi katacağız. İçerisine sevgiyi katınca daha iyi oluyorlar. Bunlardan sebzeler, meyveler oluyor. Biz bunları yiyoruz ve tamamen doğal olduğu için bizim sağlıklı olmamızı sağlıyor. Vücudumuzu mikroplardan koruyorlar” diye konuştu.