Güncelleme Tarihi:
İstanbul'da 'okul boykotu'na 8 gözaltı
Boykota destek amacıyla Maltepe'de bir okulda pankart açmak isteyen ve polisin uyarılarına rağmen dağılmayan 8 eylemci gözaltına alındı.
Elazığ’da biber gazlı müdahale
Eğitim-Sen üyeleri, Elazığ'da okulları boykot eylemi yaparak yürüyüş düzenledi. Elazığ’da, valilik kararıyla toplantı ve gösterilere yasaklanan PTT Meydanı’na yürümek isteyen grubapolis biber gazıyla müdahale etti.
Hürriyet Caddesi Eğitim Sen Şubesi önünde toplanan gruba, Fevzi Çakmak Mahallesi’nden gelen çoğunluğu lise öğrencilerinin katılması ile 200-250 kişilik grup, PTT Meydanı’na yürümek istedi. Burada sıkı önlem alan polis yetkilileri ile sendika üyeleri arasında yaşanan tartışmalardan sonra, polisin yolun açılması konusunda yaptığı uyarıya rağmen yürümekte ısrar eden gruba, biber gazı sıkalarak müdahale edildi. Biber gazından fenalaşanlar olurken, grup içerisinde ye ralan bazı göstericiler de ellerindeki flama sopaları ile polise saldırdı. Kısa süren arbede sonrası, biber gazı sıkılarak grup dağıtıldıktan sonra, Eğitim Sen Şube Başkanı Fuat Koç, basın açıklaması yaptı. Yapılan konuşmadan sonra grup sessizce dağıldı.
Artvin’de gözaltına alınan 8 kişi serbest bırakıldı
Artvin'de, Birleşik Haziran Hareketi’nin, 'Laik ve Bilimsel Eğitim İçin Boykot’ çağrısı ilanlarını dağıtmak isterken gözaltına alınan 8 kişi serbest bırakıldı.
Birleşik Haziran Hareketi’ nin Artvin Temsilcisi Sercan Dede ile Serdar Önay, Merve Zehra Öztürk, Emre Sümenoğlu, Kamil Güven, Onur Dede, Çağatay Güngör ve Mehmet Fatih Coşkun, Kızılay İş Merkezi önünde dün öğle saatlerinde 'Laik ve Bilimsel Eğitim için Boykot’ çağrısı için bildiri dağıtmaya başladı. Ancak bu kişiler, polis tarafından gözaltına alındı.
Artvin Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, dağıtımı yapılan basılı materyallerin incelenmesi sonrasında Cumhuriyet Savcılığı bu kişilerin, 'Cumhurbaşkanına hakaret ve eğitim öğretime hukuka aykırı bir şekilde engel olmaya teşebbüs’ suçlamasıyla şüphelilerin ifadelerinin alınmasını ve mevcutlu olarak adliyeye getirilmelerini istedi. İfade vermek için karakola gitmeye karşı çıkan bu kişileri gözaltına alan polis, sağlık kontrolünün ardından da adliyeye sevk etti. Cumhuriyet Savcılığı’nda ifadeleri alınan 8 kişi, dün gece saat 22.30 sıralarında, adli kontrol hükümleri uygulaması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, atılı suçlara öngörülen cezanın alt ve üst sınırı ile teşebbüs hükümleri, şüphelilerin öğrenci ve sabit ikamet sahibi oluşlarını dikkate alarak, 'adli kontrol’ talebini reddetti ve şüphelileri serbest bıraktı.
İzmir'de 68 gözaltı
İzmir'de düzenlenen "okul boykotu" eylemi ile ilgili 68 kişi gözaltına alındı.
"Birleşik Haziran Hareketi" adı altında Basmane Meydanı'nda toplanan gruba, uyarılara rağmen Konak Meydanı'na yürümek istemeleri üzerine polisin müdahale ettiği eylemle ilgili 68 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi'nde ifadelerinin alınacağı öğrenildi.
İzmir’de 'boykot yürüyüşü' gerginliği
TOMA’LARLA SU SIKILDI
İzmir’de Birleşik Haziran Hareketi çatısı altında bir günlük eğitim boykotu için Basmane Meydanı’nda toplanan binlerce kişi, pankartlarla Konak Meydanı’na yürümek istedi. Polisin, dağılmaları yönünde sık sık uyarıda bulunduğu grup yürüyüşe geçince, TOMA’lardan su sıkıldı. Grubun dağılmamakta ısrar etmesi üzerine de çevik kuvvet polisleri, cop ve biber gazı kullanarak göstericileri dağıttı.
25 GÖZALTI
Kültürpark’a doğru kaçan göstericileri takip eden polis, burada da yakaladıklarına müdahale etti. Müdahale sırasında yaklaşık 25 göstericinin gözaltına alındığı öğrenildi. Bazı göstericiler baygınlık geçirdi. Öğretmen olduğu öğrenilen bir kişi ise fenalaştı. Göstericilerin bir bölümü Kültürpark’ın çeşitli noktalarına kaçarken, tarım ve hayvancılık fuarının bulunduğu hole girdi. Ancak polis burada içeriye girmedi.
MİLLETVEKİLİ GÖZALTINA ALINMAK İSTENDİ
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam’ın oğlu Erdal Çam da gözaltına alındı. Ancak, babasının milletvekili olduğunu söyleyince serbest bırakıldı. Bir başka noktada ise bir polis CHP’li Musa Çam’ı gözaltına almak istedi. Çam’ı bırakmak istemeyen polisi, bir başka polis uyardı. Bunun üzerine CHP’li Çam gözaltına alınmadı. Fuar içinde zaman zaman gerginlik sürerken, polisin bölgede aldığı önlemler de devam ediyor.
Polis müdahale etti
Polis İzmir’de Basmane Meydanı’ndan Konak’a yürümek isteyen göstericileri saat 13.15’te su ve gaz sıkarak dağıttı. Bu sırada çıkan arbededen etkilenenler oldu. Kabalalığın bir bölümü Mürselpaşa Bulvarı’na, bir bölümü de Kültürpark içine doğru koşarak su ve gazdan kaçmaya çalıştı.
"Birleşik Haziran Hareketi" adı altında Basmane Meydanı'nda toplanan grup, hükümet ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine sloganlar atıp, polisin uyarısına rağmen Konak Meydanı'na yürümek istedi. Bunun üzerine polis ekipleri, gruba müdahale etti, çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
Bu arada, polis ekipleri ile Konak Belediye Başkanlığına giren eylemciyi polise vermek istemeyen Belediye Başkanı Sema Pekdaş ve gözaltına alınma girişiminde bulunulan eylemciler arasındaki CHP İzmir Milletvekili Musa Çam arasında gerginlik yaşandı.
Manisa, Aydın ve Denizli'de aynı doğrultuda düzenlenen eylemler ise olaysız sona erdi.
Eğitim boykotunda tutuklama
İzmir’de, Valiliğin genelgeyle yasakladığı 13 Şubat eğitim boykotundan bir gün önce polis tarafından gözaltına alınan, eylemi düzenleyen Birleşik Haziran Hareketi İzmir İl Koordinasyon Kurulu’ndan Onur Kılıç, savcı tarafından ifadesi alınmadan tuktuklanma istemiyle doğrudan 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Kılıç mahkeme tarafından tutuklandı. Birleşik Haziran Hareketi’nin, bilimsel laik eğitim için okullara yönelik boykot çağrısına karşı, İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu’nun İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıyla, 'bu eyleme milli eğitim personeli ve öğrencilerin katılması durumunda, haklarında gerekli disiplin işlemlerinin yapılmasını istediği’ yazının ortaya çıkması tartışmaları da beraberinde getirdi. İzmir Valisi Mustafa Toprak, konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Kendilerine gelen bazı duyumlar üzerine böyle bir yazının yazıldığını ve böylelikle, gençlerin, marjinal gruplardan, suçlardan uzak tutulmalarının istendiğini belirten Vali Toprak şöyle dedi: "Devletin görevi, vatandaşlarını suç ve ve suç ortamlarından korumaktır. Okula girişi engelleyici toplumsal olayı gerçekleştireceği duyumları alınmış. Bunlar da zaten planlarını, internet sitelerinden aleni olarak yayınladılar. Bizler de kanunun bize verdiği sorumluluk çerçevesinde, çocuklarımızın, o yavruların her türlü olumsuz fikirlerden, ortamdan, olumsuzluklardan, uzak tutulması için yazışma gerçekleştirdik. Öğretmenlerin görevi, vicdanen ve kanunen bağlı oldukları okul içersinde eğitim vermektir. Öğrencilerin okulda olmalarını sağlamaktır. Bizler burada, önleyici konularda gelen bilgileri değerlendirdik. Çocukları etki alanlarından uzak tutmak için, bu konuda da tedbirler alınmıştır. Problem geliştiği takdirde de önlemler alınmıştır."
Suçlamaları kabul etmedi
Onur Kılıç’ın İzmir 5’inci Sulh Ceza Hakimliği’nde verdiği ifadede, "Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Alsancak ÖSYM binası önünde zorunlu din derslerine ve okulların imam hatipleştirilmesini protestoya yönelik olarak yürüyüş yapılacağını duydum. Özgürlük ve Dayanışma Partisi yöneticisi olduğumdan, katkı sunmak amacıyla yürüyüşe katıldım. Ancak suç unsuru olduğu söylenen herhangi bir slogan atmış değilim. Bu tip sloganların orada buluna diğer şahıslarca atılıp atılmadığını bilmiyorum, hatırlamıyorum. Ancak ben katılmadım. Özetle atılan sloganlar birine yönelik değildir. 17-25 Aralık operasyonunda adı geçen Erdoğanlara yöneliktir" dediği öğrenildi.
Avukatlar bir aylık süreye dikkat çekti
Avukatları, Onur Kılıç’ın 11 Ocak 2015 tarihindeki açıklamanın üzerinden bir ay geçtikten sonra gözaltına alındığına dikkat çekti. Müvekkillerine karşı hukukla siyasetin içiçe geçtiği bir ortamda operasyon yapıldığını öne süren avukatlar, suç unsuru olduğu belirtilen sloganların 17-25 Aralık soruşturmaları sonrasında binlerce kez birçok eylemde dile getirildiğini, sosyal medya üzerinden paylaşıldığını söyledi.
Bu süreçte Recep Tayyip Erdoğan’ın iki ayrı görevde bulunduğuna dikkat çeken avukatlar, cumhurbaşkanına yönelik olduğu çıkarımının yapılamayacağı savunuldu. Siyasi kimliği olanlara demokratik sistemlerde ağır eleştiriler yöneltilebileceğini belirten avukatlar, Onur Kılıç’ın tutuksuz yargılanmasını talep etti.
Hakim, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, delillerin henüz toplanmamış olması, atılı suçun katalog suçlardan olması, suç için belirlenen cezanın miktarını dikkate alıp, kaçma şüphesinin bulunduğunu da vurgulayarak Onur Kılıç’ın tutuklanmasına karar verdi.
Onur Kılıç, Cumhurbaşkanı’na hakareti düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 299’uncu maddesi kapsamında tutuklandı.
TUTUKLAMA KARARINA PROTESTO
Cumhurbaşkanına hakaretle suçlanan Onur Kılıç’ın tutuklanmasının ardından, adliye koridorunda bekleyen bir grup, kararı protesto etti. Kılıç, polis tarafından cezaevine götürülürken, gruptakiler, 'Haziran güneşi AKP’yi yakacak', 'Kahrolsun AKP diktatörlüğü', 'Hepimiz Onur’uz' sloganları attı. Avukat Cemal Doğan, kararın hukuksuz olduğunu öne sürerek itiraz edeceklerini belirtti.
ANNE VE BABADAN DA TEPKİ
Onur Kılıç’ın babası Kemal Kılıç karar sonrası gözyaşlarını tutamazken, oğlunu onurlu bir insan olarak yetiştirdiğini, onurlu insanların cezaevlerine konulduğunu, onursuz olanların ise saraylarda yaşadığını söyledi. Anne Ayşegül Kılıç ise, "Oğlumu değil, bizi, anne- babasını koysunlar cezaevine. Çünkü oğlumuzu böyle onurlu bir insan olsun diye biz yetiştirdik" dedi.
BHH DE AÇIKLAMA YAPTI
Onur Kılıç, adliyeye getirildiğinde ise Birleşik Haziran Hareketi (BHH) üyesi Gizem Keçeci, bir basın açıklaması okudu. Yaklaşık 100 kişinin bulunduğu grup da, 'Bizi kavgaya davet ediyorlar, davetleri kabülümüzdür, Onur Kılıç yalnız değildir’ yazılı pankart taşıdı.
Gizem Keçeci, "İzmir’de birkaç gün önce vali yardımcısının 'boykotu önleme' girişiminin ardından, 'İzmir’de AKP’yi Haziran korkusu sardı' demiştik. AKP’nin Haziran korkusu tüm ülkeye yayılarak büyüyor. İzmir Valiliği’ni uyarıyoruz. Tehditlerinize, baskılarınıza, boykotu yasaklama ve törörize etme girişimlerinize izin vermeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz" dedi. Keçeci’nin açıklaması sık sık sloganlar atılarak kesildi.
İzmir Valisi Toprak: Temel amaç eğitim ve öğretimin okul içinde verilmesidir
İzmir Valisi Mustafa Toprak, bir hareketin okulları boykot edeceği duyumları üzerine çocukları toplumsal olayların dışında tutmak amacıyla bir yazışma gerçekleştirildiğini söyledi. Vali Toprak, vali yardımcısı tarafından "okulu boykotu çağrısı kapsamında eyleme katılacak öğretmen ve öğrenciler hakkında disiplin işlemi yapılmasına ilişkin Milli Eğitim Müdürlüğüne yazı gönderildiği" iddiaları hakkında açıklamada bulundu. Devletin görevinin vatandaşları suç ortamından korumak olduğunu söyleyen Vali Mustafa Toprak, "Bu noktada anılan hareketin okulları boykot edeceği, okullara girişi engelleyeceği, okuldan çıkışlarda bir takım toplumsal olayları gerçekleştireceği duyumları alınmıştır. Bunlar aslında ifade edilen hareketin kendi internet sitelerinde de aleni dile getirilmektedir. Bu konuda kanunun verdiği sorumluluk çerçevesinde eğitim ve öğretimin ve oradaki çocuklarımızın tüm toplumsal olayların dışında tutulması ve öğrencilerimizin, yavrularımızın gençlerimizin her türlü olumsuzluktan uzak tutulması adına bir yazışma gerçekleştirilmiştir" dedi. Temel amacın eğitim ve öğretimin okul içinde verilmesini sağlamak olduğuna dikkati çeken Toprak, şunları söyledi: "Amaç, öğrencilerimizin de okul saatlerinde okulda bulunmalarını temin etmektir. Onun dışında her hangi bir amaç da yoktur. Zaten suç oluştuğunda güvenlik güçlerimiz kanunun öngördüğü sonuçları ilgili adli birimleri ile yürütmektedir. Biz de bu noktada önleyici olarak gelen duyumları değerlendirerek kanuni görevlerimiz kapsamında çocuklarımızı ve tüm gençlerimizi tüm etki alanlarından uzak tutma noktasındayız ve tedbirler kendi içinde alınmıştır. Herhangi bir problem geliştiğinde zaten kanunen yapılması gereken durumlar bellidir. Ben özellikle bu noktada çalışan hareket eden kesimlere şunu ifade etmek istiyorum ki çocuklarımızı okullarda eğitim öğretimi ile baş başa bırakalım. Onlar eğitimlerini görsünler kendilerinin kendilerine yönelik fikirleri varsa farklı alanlarda farklı ortamda dile getirmeleri hukuk devletinin kendilerine tanınan yetkisidir. Özellikle okulların içinde oluşabilecek, dışarıdan müdahale edebilecek, içeriden dışarıya kurulan irtibat ve zorlamalara karşı gençlerin ve çocukların geleceğini korumak amacıyla konulan bir tedbirdir." Boykot kapsamında eğitim ve öğretimde sabah saatlerinde önemli bir problem oluşmadığını ifade eden Toprak, aileleri de okul dışında istismara dahi neden olabilecek eylemler öncesinde önlem almaları konusunda uyardı. Çocukların okulda olması gerektiğini söyleyen İzmir Valisi Mustafa Toprak, "Çocukların geleceğe hazırlayıcı bir ortam içinde olması gerekiyor. Lütfen çocuklarınızı gençlerinizi zararlı düşüncelerden uzak tutalım, o yanlış propagandaların dışında tutalım" diye konuştu. Eğitim sistemi protestosu konusundaki yürüyüş konusundaki soruyu da yanıtlayan Toprak, "Yasal yürüyüş için izin veriliyor ama onun dışında kalanlara izin verilmesi mümkün değil. Okulda öğrencilerin ders başında beklerken bir başka alanda öğretmenlerimizin suç ve suç yaratıcı faaliyetleri çekilmesinin doğru olmadığını ifade ediyoruz. Yasal zeminde vatandaşları rahatsız etmiyorsa demokratik hakkın kullanımı kapsamında değerlendirmek lazım" dedi.