Öğretmenlerden gönüllü ‘canlı sınıf’ dersi
Güncelleme Tarihi:
Öğrencilerini özleyen ve merak eden devlet okullarındaki öğretmenler, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yakında başlayacağını duyurduğu canlı sınıf uygulamasını kendi çabalarıyla hayata geçirdi. İnternetteki ücretsiz uygulamalar üzerinden ders anlatan öğretmenler, çocukları da ekrandan birbirleriyle buluşturmuş oldu.
ÖZEL okul öğrencileri eğitimlerini uzaktan canlı derslerle takip etmeye başlamıştı. Devlet okullarında çalışan öğretmenler de hem özledikleri öğrencileri görmek hem de derslerden geri kalmalarının önüne geçmek için canlı sınıf uygulamasını kendi çabalarıyla hayata geçirdi.
TAHTADA ANLATIR GİBİ
Gümüşyaka Ortaokulu Türkçe öğretmeni Taner Kiremitçi öğrencileriyle canlı sınıf uygulaması yapanlardan. Sanki tahtadaymış gibi sınıfına hakim olabildiğini anlatıyor:
“Çocuklarla birlikte nasıl ders yapabiliriz diye düşündük. Zoom programını buldum. Uygulama 40 dakikaya kadar ücretsiz. Bu nedenle iki oturum halinde ders yapıyorum. Konu anlatım notlarını bilgisayardan açıyorum. Öğrenciler beni görmeyip sadece notları da görebiliyorlar. Tahtada anlatır gibi ders anlatabiliyorum. Öğrencilere konuyu önceden söylüyorum. Ona hazırlanıyorlar. Çok sıkılmasınlar ve Eğitim Bilişim Ağı’nı (EBA) da takip etsinler diye her gün yapmıyorum. 8’inci sınıflar sınava hazırlandığı için iki günde bir Türkçe ders saati yapıyorum. Canlı derslere yaklaşık 20 öğrenci katılıyor. Çocuklar bu sayede birbirlerini görüyorlar. Okullar ara vermeden önce çocuk kitabı yazarı Dilek Yardımcı ile okulda söyleşi yapacaktık. Şimdi bu program üzerinden söyleşi yapmayı teklif ettik, o da kabul etti. Onlara okumaları için kitap önerdim. Haftada bir kez de canlı sınıfta kitap incelemesi yapacağız.”
HEM DERS HEM ETKİNLİK
Kemal Türkler İlkokulu’nda çalışan 62 öğretmenin hepsi ‘canlı sınıf’ta ders işliyor. Canlı sınıf uygulamasına katılan eğitimciler arasında ücretli öğretmenler de var. Okulun ücretli öğretmenlerinden Cemile Berk, çocuklar geri kalmasın diye canlı sınıf uygulamasına dört elle sarılmış. Cemile Öğretmen, yaptıklarını şöyle anlattı:
“Zoom programı ve WhatsApp üzerinden iletişim halindeyiz. EBA’dan konuları izliyorlar. ‘Canlı sınıf’ta konuları özet geçiyoruz. Soru çözüyoruz. Ödev veriyoruz. Sosyal etkinlikler de gönderiyoruz. Kahvaltı hazırlayın, rüzgârgülü yapın gibi... Bunların fotoğraflarını ve videolarını bana gönderiyorlar. Yanlarındayız gibi hissettiriyoruz. Ciddi katılım var. 30 kişilik sınıfın 20’si katılıyor.”
Kemal Türkler İlkokulu Müdürü Hafize Danışman, canlı sınıf üzerinden veli toplantısı da yaptıklarını belirterek, “Çocuklar nasıl vakit geçiriyor, korkmalarını engellemek için neler yapılabilir bunları anlatıyoruz. Okul mevcudunun tamamına ulaştık. Yaşlılar Haftası’nı, Orman Haftası’nı resim, şiir, kompozisyonlarla kutladık. Şimdi 23 Nisan’ı uzaktan kutlayacağız” diye konuştu.
SÖZ HAKKI İÇİN BUTONA
Dr. İsmet Birgül İlkokulu sınıf öğretmeni Suna Yava ise canlı sınıf uygulamalarıyla ilgili şunları söyledi: “35 öğrencimin 30’u katılıyor. Sabah ve öğleden sonra iki ayrı dersim var. Her gün sırasıyla matematik, Türkçe, fen, sosyal bilgiler yapıyoruz. Cuma günleri tekrar günü. Canlı sınıfta söz hakkı almak isteyen butona basıp soru soruyor. Çok eğleniyorlar. Birbirini gördükleri için de ayrıca çok memnunlar.”
ÇOCUKLARA PSİKOLOJİK OLARAK İYİ GELİYOR
EĞİTİM-SEN Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan uygulamanın çok faydalı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Öğrenciler belirli saatlerde EBA’ya giriyor ancak birebir etkileşimli olmaması öğrenme sürecini zorlaştırıyor. Zoom ve benzeri uygulamaları kullanan öğretmenler sınıfta ders anlatır gibi çalışma yapıyorlar. Öğrenciler, hem ruh sağlıkları için öğretmenleriyle iletişim kuruyorlar hem de okul ortamından kopmamış oluyorlar. Tabii bazı çocukların uzaktan erişim imkânları yok. Biz de MEB’e bu konuda çağrı yapıyoruz. Tüm çocuklar bu uygulamalardan yararlanabilmeli.”