Öğretmene ‘ısırık’ dayağı davası

Adana’da anaokuluna giden oğlu 5 yaşındaki A.Ü.’yü dövüp ısırdığı iddiasıyla aynı sınıfta bulunan 5 yaşındaki U.K.’yi dövdüğü öne sürülen 34 yaşındaki öğretmen Hayrunnisa Çeçen Ü. hakkında 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Bir lisede öğretmenlik yapan Hayrunnisa Çeçen Ü., Seyhan Anaokulu’nda öğrenim gören oğlu A.Ü.’nün dövülüp, ısırılması üzerine 12 Nisan’da okula gitti. İddiaya göre, Hayrunnisa Çeçen Ü., yemekhanede öğretmenlerin ve küçük öğrencilerin gözleri önünde oğlunu ısırdığı ve dövdüğünü iddia ettiği U.K.’yı azarlayıp, tokatladı. Küçük öğrenciye, arkadaşlarının gözü önünde şiddet uygulandığını gören anaokulu öğretmenleri kızgın öğretmene engel oldu. U.K.’nın dövülme sonucu dudağı patladı, ağzından kan geldi, dizi morardı. U.K.’nın dövülmesi, bir müdür yardımcısı, üç öğretmen, bir yardımcı personel olmak üzere 5 okul görevlisinin imzaladığı tutanağa geçirildi, ancak aileye bilgi verilmedi. Tutanakta küçük çocuğun, öğrenci annesi Ü. tarafından dövülüp ağzı ve burnunun kanatıldığı, gururunu incitici sözler söylendiği belirtildi.

U.’nun dayak yemesinden, annesinin banyo yaptırırken dudağının iç kısmında yara, diz kapağında morarma izini fark etmesi üzerine aile haberdar oldu. 37 yaşındaki baba İ.S.K., okula gidip oğlunun, öğrenci velisi öğretmen tarafından dövüldüğünü öğrenmesi üzerine, okulda tutulan tutanakla birlikte suç duyurusunda bulundu.

Cumhuriyet Savcısı, öğretmen Ü. hakkında ‘Kasten yaralama’ suçundan Adana 2’nci Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası isteğiyle tutuksuz yargılanacak olan öğretmen Ü. karakolda verdiği ifadesinde, U.K.’ye vurmadığını nasihatte bulunduğunu iddia edip, “Oğlumu aynı sınıftaki U.K. devamlı darp edip, ısırıyordu. Okul idaresi ile görüştüm. Çocuğun sorunlu olduğunu ailesinin şiddet uyguladığını kendilerinin aileyle görüşeceklerini söylediler. Okul idaresinden bir sonuç alamayınca ‘çocukla bir de ben görüşeyim’ diyerek okula gittim. Bir anne olarak çocuğu yanıma çağırdım. ‘A.’ya niye sürekli vuruyorsun? O senin kardeşin. Birbirinize vurmayın’ diye çocuğa nasihatte bulundum. Ancak, çocuk bana ‘vuracağım’ diye cevap verdi. Ben kesinlikle çocuğa vurmadım. Okul idaresinin tutmuş olduğu tutanak ise tamamen yalan ve iftiradır. Çocuğun babasından çekindikleri için bu tutanağı tutmuşlar” dedi.
Baba İ.S.K. ise, çocuğunu döven öğretmen veli Ü.’den şikayetçi olduğunu söyledi. Oğlunun dayak yüzünden psikolojisinin bozulduğunu belirten İ.S.K., “Oğlum okula gitmek istemiyor. Bir öğretmen küçücük çocuğu nasıl döver? Öğretmenlerin gözü önünde dövmüş ‘görmedim’ diyerek bir de yalan söylüyor. Cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu.

Küçük U.’nun dövülmesini gören ve bu olayı tutanağa geçiren anaokulu öğretmenlerinden 22 yaşındaki Dilek Özpolat da, polisteki ifadesinde olayı şöyle anlattı:
“U.K.’nin de okula ait yemekhanede bulunduğu sırada tanımadığım, ancak aynı okulda çocuğu bulunan bir bayan direk U.K.’nin yanına giderek eli ile ağzına vurdu. Ağzından kan geldiğini görünce hemen müdahale ederek bayanı çıkarmaya çalıştık. Bu sırada bayan, küçük çocuğa, ‘Seni, anneni, babanı parçalarım. Neden benim çocuğuma karışıyorsun?’ diyerek bağırdı. Daha sonra bayanı uzaklaştırdım.”