Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (YEĞİTEK) Genel Müdürlüğü, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün ortaklığıyla ‘Siber Güvenlik ve Sosyal Medyanın Doğru Kullanımı Çalıştayı’ düzenleniyor. 18 Şubat’ta sona erecek çalıştaya akademisyenler ve bilişim uzmanları katılıyor. Çalıştayın açılışında konuşan MEB YEĞİTEK Genel Müdürü Bilal Tırnakçı, etkinlikten çıkan sonuçları değerlendireceklerini söyledi. Bakanlıkta yaşadığı bir olayı da anlatan Tırnakçı özetle şunları söyledi:
SALDIRI YÖNTEMLERİNE GÖRE ÇÖZÜM ÜRETİYORUZ
“Öğretmenlere siber güvenlik eğitimleri veriyoruz. 1 milyon öğretmenimiz, 22 milyon öğrencimiz var. Üretilen bilgi ve riskler anlamında Türkiye’nin en büyük risk taşıyan kurumuyuz. Ancak güçlü bir altyapıya sahibiz, iyi bir ekibimiz var. Özellikle öğretmen atamaları döneminde çoğu yurtdışından yüksek hızlarda saldırı düzenleniyor. Bu ülkede pırlanta gibi, öğretmen olarak bu ülkeye hizmet etmek isteyen 400 bin genç var. Devlet büyüklerimiz ‘şu günde 20 bin, 30 bin öğretmen alacağız’ diye duyuruyor. Gençlerimiz o günü bekliyor ve bilgisayarın başına geçtiklerinde -kendilerini nasıl tanımlıyorlar bilemiyorum- bu düşman kitle açılan pencereye gençlerin kimlik numaralarıyla girmelerine mani olmaya çalışıyorlar. Biz bu saldırılara karşı önlemler alıyoruz. Son öğretmen atamasında şöyle bir şey yaptık. Sayın bakanımız ‘9 Mayıs’ta müracaatlar alacağız’ dediği zaman biz bütün tedbirleri aldık ve gece 24.00’te sistemi açtık. Öğretmen adaylarının hepsinin an be an takip ettiğini de biliyoruz. Yani biz sabah 09.00 dediysek bile onlar gece 24.00’ten itibaren takip etmeye başlıyorlar. Gece açılacağını duyurmamamıza rağmen sabaha kadar 40 bin müracaat aldık. O kitlenin heyecanını aldık. Sabah da bir sıkıntı olmadı ama gün içerisinde yüksek hızlarda saldırılar yapıldı. Ancak sistem aldığımız tedbirlerle zorlanmadı. Bizim kıymetli verilerimize ulaşmaya çalışan, kendilerine hacker diyen birtakım insanların ürettiği o çözümler bizi geliştiriyor. Biz onların saldırı yöntemlerine göre teknikler ve çözümler geliştiriyoruz. Bu manada bize ciddi katkıları var.
ÇOCUKLARA ÖNCE BİLGİNİN KIYMETİNİ ÖĞRETMELİYİZ
Teknolojinin bilinçli kullanımı konusunda toplumca yeterli bilgiye sahip değiliz. Çocuklarımıza okulda temel eğitimden itibaren bu bilgiyi vermemiz, onları eğitmemiz gerekiyor. Bunun için de çalışıyoruz. Çocuklarımıza önce bilgiyi, bilginin kıymetini öğretmeliyiz. Bilginin nasıl doğru edinileceğini, internetteki her bilginin doğru olmadığını öğretmeliyiz.”
AKADEMİSYENLER: SİBER GÜVENLİK VE SOSYAL AĞ ZORUNLU DERS OLMALI
Çalıştayda konuşma yapan akademisyenlerin uyarıları ise özetle şöyle: