Güncelleme Tarihi:
Biz bu sayının; asil idareci kadrosunun tam dolması, özel eğitim ve okul öncesinde okullaşmanın yüzde 100 olması halinde 150 bin olduğunu düşünüyoruz. Bu yıl şubat atamasıyla ilgili henüz bir açıklama yapılmadı ama atama olmayacağı söylentileri öğretmen adaylarına büyük hayal kırıklığı yaşattı. Çünkü son yıllarda yapılan şubat atamaları böyle bir beklentinin doğmasına neden oldu. 2017’de kamuya alınacak toplam personel sayısına bakarak bu yıl atanacak öğretmen sayısının sınırlı sayıda kalacağını söyleyebiliriz.
Karşı karşıya bulunduğumuz işsiz öğretmen sayısı ve bunlara önümüzdeki yıllarda eklenecek olanlar kaygıları büyütüyor. 2016 yılında yapılan KPSS Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) oturumuna 333 bin 532 aday başvuru yapmış, 311 bin 759’u sınava girmişti. Geçmiş yıllarla bir karşılaştırma yapıldığında, umudunu kaybederek başvuru yapmayanlar ile birlikte bu sayının 450 bine ulaştığı anlaşılıyor.
Türkiye’de bugün itibariyle eğitim fakültesi sayısının 96’yı bulduğu söyleniyor. Pedagojik formasyon programlarına devam edenler ile birlikte öğretmen adaylarının sayısının açıklanan rakamların çok üzerinde olduğu biliniyor.
Karşı karşıya olduğumuz tehlike; vaat ve ajitasyonlarla geçiştirilmeyecek kadar büyük. Sorunu yaratmanın bir parçası olanlar o sorunu çözemezler denilse de, buna hep birlikte ortak akıl ile çözüm üretmekten başka şansımız yok. Çözüme katkı olur düşüncesiyle aşağıdaki önerileri kamuoyunun tartışmasına sunuyorum. Kamunun yanında özel sektörün de sorumluluk almasını gerektiren önerilerin dikkate alınacağına dair umudumu koruduğumu ifade etmeliyim.
Emekliliğe teşvik edilebilirler
- Emeklilik yaşını doldurmuş olanlara bir defaya mahsus olmak üzere alacakları bir yıllık maaş tutarlarına karşılık gelecek ‘ek ikramiye’ adı altında emekliliğe teşvik ödeneği verilebilir. Uygulama zorunlu değil, isteğe bağlı gerçekleştirilebilir. Eş zamanlı olarak öğretmenlerin ek göstergesi 3 bin 600’e çıkarılmalı, öğretmenlerin çalışırken aldıkları maaş ile emekli olduklarında alacakları arasındaki makasın kapanmasının yaratacağı olumlu etki ile emekli olacak öğretmen sayısı artabilir. Emeklilik nedeniyle boşalacak 30-40 bin kadroya atama yapılarak birikimin eritilmesine olanak sağlanabilir.
- Bütün eğitim fakültelerini bünyesinde barındıracak, bölge nüfus sayıları gözetilerek ihtiyaca göre planlanacak sayıda, içinde uygulama okulları da olan ‘Öğretmen Üniversiteleri’ kurulabilir. Ardından mevcut eğitim fakülteleri dengeli bir dağılımla bu kurumların bünyesine dahil edilmeli ve planlı bir program çerçevesinde işsiz öğretmen sayısı çok yüksek rakamlara ulaşan branş bölümleri kapatılmalı.
- Öğretmen akademileri yukarıda belirlenen üniversiteler kurulana kadar belli merkezlerde eğitim fakültelerinin bünyesinde açılabilir. ‘Öğretmen üniversiteleri’nin kurulmasının ardından akademiler bu yükseköğretim kurumlarında ayrı bir bölüm olarak oluşturulmalı. Akademiler hem mevcut öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerine, yeterliliklerine ve niteliğine katkıda bulunmalı hem de işsiz öğretmenlere alanlarına dair statüleri esas olmak üzere yan dal statü hakkı tanınmalı. Kendi alanları dışında ihtiyaç duyulan alanlarda öğretmenlere tanınan bu yan dal/alan statüsüne yönelik alan bilgisi temelli sertifika programları düzenlemeli. Bu sertifika programlarının ağırlığını psikoloji ve rehberlik alanı programları oluşturmalı.
100 çalışana bir rehberlik ve psikolojik danışman atanabilir
- 21’inci yüzyıl çalışma koşulları iş yerlerinde çalışanlara yoğun stres, gerilim psikolojik sorunlar yaşatıyor. Bunların çözümüne katkıda bulunmak için alt sınırı 100 olmak üzere, her 100 çalışana karşılık (kamu-özel) engelli ve iş yeri hekimi çalıştırma zorunluluğu örneklerinde olduğu gibi, bir rehberlik ve psikolojik danışman çalıştırma mecburiyeti getirilebilir. Bu yolla 150 bine yakın öğretmen istihdam olanağı bulabilir. Akademilerin rehberlik ve psikolojik danışmanlık sertifika programını bitiren öğretmenler bu iş yerlerinde görevlendirilmeli. Böylece öğretmenler ‘turist rehberliği’ değil, öğretmenlik alanı ile ilgili bir iş yapmış olurlar. İstihdam edilecek bu öğretmenlerin çalışma sözleşmeleri iş güvencesi esasına göre düzenlenmeli. Bu öneri öğretmenlerin toplumsal sorumluluk ve yarar ilkesi ile kendi mesleksel gelişmelerinin ilerlemesi anlamında yapılan bir öneridir. Bu ilke çerçevesinde sağlanan olanaklar ile öğretmenler aynı zamanda toplumsal ve kamusal yaşama katılma olanağı bulabilirler. Bu kapsamda özel sektörde istihdam edilecek öğretmenlerin ekonomik ve sosyal hakları kamudakilerin altında olmaması genel kural olarak yasada yer almalı.
- Mevcut birikimin eritilmesi için 50’ye kadar öğretmeni olan her okula 1; 50-100 arası olanlara 2; 100-150 arası 3; 150-200 arası 4; 200 ve üzeri öğretmen kadrosu bulunan okullara 5 fazla öğretmen atanmalı. Çünkü okullarda her gün bir öğretmen farklı mazeretlerle okulda bulunmayabiliyor. Mazereti olan öğretmenin derslerinin boş geçmemesi için bu öğretmenlerden yararlanılabilir. Bu yolla en az 50 bin öğretmen istihdamı sağlanmış olur.
- 2017 performans hedeflerinde hafta sonu yapılan destekleme ve yetiştirme kurslarında görev alacak öğretmenlere 850 milyon, özel öğretim kurumlarından alınacak hizmete karşılık teşvik amaçlı bu okullara 1 milyar 250 milyon bütçe ayrıldığı bilgisi yer alıyor. Toplamda 2 milyar 100 milyonluk bütçe ile (özel öğretim kurumlarına teşvikten vazgeçilerek) devlete maliyeti 3 bin 700 lira olan 50 bin kadrolu öğretmen atanabilir. Atanan bu öğretmenlerin görev alanı hafta sonu okullarda açılan destekleme ve yetiştirme kurslarında görev yapmak olmalı, kursların olmadığı dönemlerde de maaşları ödenmeli.
Yetişkin eğitimi için istihdam edilebilirler
- Bütün bu alternatif istihdam seçeneklerinin yanında yaygın eğitim kurumlarında yetişkinlerin eğitimi için işsiz öğretmenlere istihdam olanağı sağlanabilir. Yetişkinlerin bu kurumlarda alacakları eğitim yoluyla eğitim yılı ortalaması da yükseltilebilir.
- Özellikle mesleki teknik ortaöğretimde (lise) bazı branşlarda öğretmenlerin iş yükü çok yoğun. Bu branşları rahatlatmak için öğretmenlerin okutmakla zorunlu olduğu ders saatleri ekonomik kayıplara uğratılmaksızın azaltılabilir. Bu yolla doğacak öğretmen ihtiyacını karşılamak için de mevcut işsiz öğretmenler arasından atama yapılabilir. Yapılacak atamaların rakamsal karşılığı çok büyük olmasa da öğretme-öğrenme süreçlerinin niteliğinin yükseltilmesine önemli katkılar sağlayacaktır.
- Bazı şehirlerdeki sınıflarda ikinci öğretmenin bulunması gerekiyor. Bu ihtiyacın karşılanmasına yönelik öğretmenlik programları yerelin özgünlüğü üzerinden değerlendirilerek öğretmen istihdamı yoluna gidilebilir. Böylece ülkenin bazı coğrafi bölgelerinde yaşayan çocukların yoksunlukları giderilip dezavantajlı olma halleri de ortadan kaldırılabilir.
Sonuç olarak her bir öneri ayrı ayrı platformlarda tartışılıp, zenginleştirilerek ayrıntı ve detaylarının yapılacak projeler ve çıkarılacak yasal düzenlemeler ile kısa, uzun ve orta vadeli bir planla yürütülmesi yararlı olacaktır. Yapılacak bütün tartışma toplantıları alanda faaliyet yürüten kurumların katılımına açık olacak şekilde gerçekleştirilmeli. Birikmiş işsiz öğretmen sayısının azaltmanın yanında, öğretmenlik için yürütülen yükseköğretim programlarına getirilecek sınırlamalar sonrasında önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu sorun büyük oranda çözülmüş olur. Çözüme dair üretilecek politikaların gecikmesi ileride daha çok zorlanacağımız bir tablo ile karşı karşıya kalmamıza neden olabilir.