Güncelleme Tarihi:
Artvinli bir ailenin çocuğu olarak 1995'te Erzurum'da dünyaya gelen ve babasının mesleği nedeniyle eğitimini Bolu, KKTC ve İstanbul'da tamamlayan Özdemir'in dünyayı gezme hayali, küçük yaşlarda ilgi duyduğu atlaslar sayesinde oluştu.
Lise eğitiminin ardından tam burslu özel bir üniversitenin işletme bölümünü kazanan Özdemir, devletten aldığı öğrenim kredilerini hayalini gerçekleştirmek için biriktirmeye başladı.
Barkın Özdemir, çeşitli işlerde çalışarak günlük masrafını çıkarırken, arta kalan paraları ve öğrenim kredisine dokunmadı.
Dünyayı gezme hayalini gerçekleştirmek için 2014'te trenle Avrupa turuna çıkan 3. sınıf öğrencisi Özdemir, Afrika, Amerika, Asya ve Avustralya'da çeşitli ülkelere gitti.
Ayak basmadığı tek kıta olan Antarktika gezisine hazırlanan Özdemir yaptığı açıklamada, "Küçüklüğümden beri her zaman gezmeyi seven, yeni kültürlere açık bir insandım. Her zaman hayalimde yurt dışında çok meşhur olan yerlere gitmek vardı. Yani okula bir sene ara verip dünyayı gezmek. Bu hayalimi geçen sene gerçekleştirme şansı buldum ve iki hafta önce ülkeye dönüş yaptım" dedi.
Özdemir, dünya seyahatine Avrupa'dan başladığını belirterek, şunları söyledi:
"Yazı bitirdikten sonra 1 aylık Interrail turuna çıktım. Harika bir tecrübeydi. Hayatımın ilk büyük en büyük heyecan verici tatiliydi. Bir ay boyunca bütün Avrupa'yı dolaştım. Hostellerde, tanımadığım insanların evlerinde kaldım. Seyahat sırasında ekonomiyi nasıl kullanacağımı fark ettim. Çünkü orada teksin ve paran bittiği anda yurt dışındasın. Sana para gönderecek kimse yok. Zaten kalacağın yeri, yemek harcamalarını kendin karşılıyorsun. Müzelere ve ulaşıma ayrı para veriyorsun. Bunların hepsi sana bir şeyler öğretiyor aslında. Seyahat bana paramı nasıl harcayacağımı da öğretti diyebilirim ki bu çok önemli bir şey. Asya, Afrika, Amerika, Avustralya'da çeşitli ülkelere gittim, uçak parasını burstan karşılayarak."
Dünyada ayak basmadığı tek kıtanın Antarktika olduğunu belirten Barkın Özdemir, "Kasım ayında Antarktika'ya gidiyorum. Eğer başarırsam bütün kıtalara ayak ayak basmış en genç Türk oluyorum" dedi.
"Afrika'da ormanda kayboldum"
Seyahati sırasında zaman zamanda başına kötü olayların da geldiğini aktaran Özdemir, Güney Afrika'da yaşadığı bir anısını şöyle anlattı:
"Güney Afrika'da hiç tanımadığım bir insanla ormanda kayboldum. Çünkü Antalya'da ormanda kaybolsan yaban domuzu falan çıkar karşına. Afrika'da ne çıkacağını bilmiyorsun. Aslan da çıkabilir, kaplan da timsah da. O bayağı ilginçti. Üç saatlik patika yolu yedi saatlik yürüyüşle dönmüştük ve dönüşte bir kanalizasyonda saklanmak zorunda kalmıştık. Çünkü çok da tekin bir yer değildi. Sonra annem aradı, 'Oğlum ne yapıyorsun? İçime kötü bir his doğdu. Nerdesin?' dedi. Ben de 'İyiyiz, arkadaşım yemek yapıyor. Ben de masayı hazırlıyorum.' dedim. Ama aslında gerçekten kaybolmuşum, zifiri karanlık navigasyon da yok. Telefon çekiyor ama bir işe yaramıyor. Döndükten sonra anneme söylemiştim. Annem beni mahvetmişti. Annelik, 6. his çok doğru bir şey."
Barkın Özdemir, Peru'da yedikleri nedeniyle hastaneye kaldırılmasını da şu sözlerle aktardı:
"Ben sokaklarda çok rahat yemek yiyen bir insanım. Bu hem de ucuz, bütçeme uygun oluyor. Her yerde yerim hiçbir şey olmaz diye düşünürdüm. Peru'da da sokakta yedim, 4 gün hastanede yattım. Tifo benzeri bir hastalık kaptım. İspanyolca bilmiyorum. Ölüm döşeğindeyim ve hemşeriler Türk olduğum için yoğun ilgi gösteriyor. Çünkü Türk dizileri çok popüler. Orada serum yerken fotoğraf çekiyorlardı. Orası hayatımdaki en önemli anlardan biriydi. Çünkü kendimi çok yalnız hissedip ağlamıştım. 'Niye evimde değil de buradayım.' diye. O gün bence çok olgunlaştığım bir gündü."
"Ben yolun kutsal olduğuna inanan bir insanım"
Özdemir, seyahatin kendisine kültürel etkileşim anlamında geniş bir yelpaze sunduğunu ifade ederek, duygularını "Ben yolun kutsal olduğuna inanan bir insanım. Yolda şanssızlıklar da olabiliyor ama çok büyük şanslar da doğabiliyor. Param bittiği anda beni evine misafir eden, benimle yemeğini paylaşan çok insan gördüm. Maddi anlamda çok düşük olduğum zamanlar oldu. Sadece maddi değil manevi açıdan da ailenizi, arkadaşlarınızı özleyebiliyorsunuz. Bu gibi zamanlarda hep benim yardımıma koşan insanlar oldu. Bu çok güzel bir şey." sözleriyle dile getirdi.
"Kendime gerçekten dünya vatandaşı diyebiliyorum"
Dünyanın pek çok yerinden insanlarla sürekli iletişim halinde olduğunu aktaran Özdemir, şunları söyledi:
"Kendime gerçekten dünya vatandaşı diyebiliyorum. Dünyanın birçok yerinde arkadaşlarım var. Hatta bazı bölgelerde ailem var diyebilirim. Aile olmak için kan bağına ihtiyacın yok. Mesela Kolombiya'da bir annem var ve Facebook'taki her duruma yorum yapıyor. 'Seni çok seviyorum. Unutma Kolombiya'da bir annen var.' gibisinden. En son Kolombiya'ya gittiğimde mutluluktan ağlamıştı. Ben de bizim kültürümüzü yansıtan bir şal hediye etmiştim. O şalı hep sakladığını çok kıymet verdiğini söylemişti."
Barkın Özdemir, dünya seyahatinin kendisini daha cesur ve atılgan yaptığını belirterek, "Hayallerimi nasıl gerçekleştireceğimi görmek inanılmaz bir duygu. Umarım bu duyguyu herkes yaşar" dedi.