Güncelleme Tarihi:
Bugün ailede, okulda ve toplumda karşılaştığımız problemlerin büyük bir kısmı bireylerde sorumluluk duygusunun istendiği gibi şekillendirilememiş olmasından kaynaklanır. Genç yaşta sorumluluk sahibi olamayan bireyler, ileriki dönemlerde hem kendilerine hem de topluma olumsuz yansıyan davranışlar sergileyebilir. Sorumsuz davranışlar bireyin kendisine, ailesine, iş hayatında çalışma arkadaşlarına, iş yerlerine, yaşadıkları topluma ve sonuçta ülkelerine istemeden de olsa zarar verebilir. Oysaki yaşadığımız toplumda birey olarak hepimizin yerine getirmesi gereken pek çok bireysel ve toplumsal sorumluluk bulunur.
SORUMLULUK, 10 KÖK DEĞERDEN BİRİ OLARAK BELİRLENDİ
Sorumluluk duygusunun kazandırılmasında okula önemli görevler düşer. Okul, bireyin kişilik ve karakterinin oluşması ve gelişmesinde belirleyici bir etkiye sahip. Okulun görevlerinden biri de sorumlu vatandaşlar yetiştirmek. Dolayısıyla çocuk ve gençlerin sorumlu bireyler olarak yetişmesinde okul kritik bir rol oynar. Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarının programları incelendiğinde sorumluluk kavramının değerler eğitimi kapsamında programlarda yer aldığı görülür. Sorumluluk, Bakanlığın 2017 yılında yaptığı müfredat güncellemeleri ile 10 Kök Değerden biri olarak belirlendi. Müfredatta sorumluluk değeri “bireyin kendisine, çevresine, ailesine, vatanına karşı sorumlu olması, sözünde durması, tutarlı ve güvenilir olması, davranışlarının sonuçlarını üstlenmesi” şeklinde ele alınır. Bu kapsamda sorumluluk değeri, disiplinler arası yaklaşımla her kademede ve tüm derslerde kazandırılmaya çalışılan bir değer olarak karşımıza çıkar.
Okulda sorumluluk eğitiminde kullanılabilecek çok sayıda yöntem, teknik ve bunlar aracılığıyla yapılabilecek etkinlikler bulunur. Bunlar öğretim kademesine, çocuğun gelişim özelliklerine ve kapasitesine dayalı olarak uygulanabilir. Burada dikkat edilmesi gereken şey, her çocuğun kendine özgü ve bireysel farklılıklara sahip olduğudur. Süreçte bunlar mutlaka dikkate alınmalı. Bunlardan bazıları aşağıda sunuldu.
AŞARA KORUYUCULUK ENGEL ÇOCUĞA ENGEL
Günümüz toplumunda çocuk ve gençler özellikle ailede aşırı koruyucu bir yaklaşımla yetiştirilmekte, bu durum onların sorumluluklarını yerine getirmesine engel olmakta. Çocuğun ev içerisinde kendisinin yapması gereken pek çok görev (odasını düzenli tutma, küçük ev işlerine yardım, kişisel eşyalarını düzenleme gibi) çeşitli nedenler gösterilerek ebeveynler tarafından yapılıyor. Ev dışında yapması gerekenler ise şehirleşmenin getirdiği güvensiz çevre ortamı gibi kaygılar nedeniyle yeterince yerine getirilemiyor. Sorumluluk yüklenmeyen çocuk, sonrasında da sorumluluk almak istememekte hatta sorumluluktan kaçmakta ve korkmakta. Sorumluluk duygusundan yoksun olan bireyler buna bağlı olarak özgüven eksikliği de yaşamakta. Doğal olarak bu durum okula ve çocuğun okuldaki davranışlarına yansıyor. Bu nedenle ebeveynler bu tür davranışlardan kaçınmalı.
Okulda sorumluk eğitiminde öncelikli görev öğretmenlerimize düşüyor. Sorumluluk eğitiminde öğretmenin yapabileceği etkinlikler öğretim kademesine göre farklılıklar gösterebilir. Ancak genel olarak sorumluluk eğitiminde öğretmen her şeyden önce rol model olmalıdır. Özellikle ilköğretim kademesinde öğrenciler öğretmenin tüm davranışlarını dikkatli bir şekilde gözler ve hafızasına kaydeder. Bununla birlikte sorumluluk eğitiminde yapılabilecek en etkili uygulamalardan biri takım çalışmasıdır. Takım çalışmaları dikkatli bir şekilde planlanmalı, tüm üyelerin takımdaki sorumluluklarını yerine getirmeleri teşvik edilmelidir. Takım içerisinde sorumluluklarını yerine getiren öğrencilerin aynı zamanda özgüven duyguları da gelişecektir. Özgüveni yerinde öğrenciler sorumluluk almaya daha istekli olur.
ÖĞRENCİYE SORUMLULUK VERİLMELİ
Sorumluluk eğitiminde başvurulacak bir diğer uygulama işlevsel sınıf ve okul kurallarının oluşturulması. Öğrencilerle birlikte oluşturulan kurallar aynı zamanda öğrencilere kurallara uyma sorumluluğunu da yükleyecektir. Bunun yanında okulda eğitsel kol faaliyetleri ve sosyal sorumluluk projelerinin gerçekleştirilmesi, bu faaliyetlere öğrencilerin gönüllü olarak katılımının sağlanması da sorumluluk eğitiminde etkili bir yol. Bu tür projeler öğrencilerin bilgi, beceri ve tecrübe kazanmasına fırsat sağlarken hem bireysel hem de toplumsal düzeyde sorumluluk almaya istekli olmasını sağlar.
Sorumluluk eğitiminde kullanılabilecek bir diğer uygulama ise ödevlerdir. Ancak ödevler amaca uygun bir şekilde kullanılmazsa olumsuz sonuçlara da sebep olabilir. Bu nedenle ödev verilirken öğretmenlerin çok dikkatli bir planlama yapması ve kontrol sürecini etkili bir şekilde yürütmesi gerekir. Bunun yanında okulda Beden Eğitimi ve Oyun-Spor derslerinde takım oyunlarının kullanımı da sorumluluğa katkıda bulunacaktır. Tüm bunlara ilaveten sorumluluk eğitiminde mutlaka aile ile iş birliği yapılmalıdır. Okulda öğrenilen sorumlulukların kalıcı olması ve öğrencilerin davranışlarına yansımasında aile desteği oldukça önemli.
Kaynaklar
TDK (2023). Güncel Türkçe Sözlük. https://sozluk.gov.tr/
MEB (2017). Müfredatta Yenilik ve Değişiklik Çalışmalarımız Üzerine. Ankara. https://uskudar.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2017_08/24010456_mYfredat_tanYtYm_kitapYY.pdf
PROF. DR. BEKİR BULUÇ KİMDİR?
Gazi Üniversitesi, Kırşehir Eğitim Yüksekokulunda Sınıf Öğretmenliği ve Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Programları ve Öğretimi Anabilim Dalında 1987 yılında Lisans eğitimini tamamladı. Yüksek Lisans (1992) ve Doktora (1997) eğitimini ise Eğitim Yönetimi Teftişi Planlaması ve Ekonomisi alanında gerçekleştirdi. Aynı alanda 2010 yılında Doçent ünvanını aldı. 2017 yılında ise Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Temel Eğitim Bölümü, Sınıf Eğitimi Anabilim Dalına Profesör olarak atandı ve halen aynı birimde görev yapmaktadır. Dr. Buluç Ocak-Nisan 2004 tarihleri arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Michigan State University’de misafir araştırmacı olarak bulundu. 2015-2020 yılları arasında Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Devlet Üniversitesinde uzaktan eğitimle ilgili birimde yönetici olarak çalıştı. 2020-2022 yılları arasında ise Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı olarak görev yaptı. Dr. Buluç’un çalışmaları genelde Eğitim Yönetimi, özelde ise Sınıf Yönetimi, Okul Yönetimi ve Liderlik alanlarında yoğunlaşmakta olup bu alanlarda çok sayıda ulusal ve uluslararası çalışmaları bulunmaktadır.