Öğrenciler heyecanlı, veliler tedirgindi

TEOG’da ilk gün oturumları sona erdi

Bugün 1 milyon 282 bin 512 ortaokul 8’inci sınıf öğrencisinin girdiği ikinci dönem TEOG ortak sınavlarının ilk günü tamamlandı. Öğrenciler ilk günde Türkçe, matematik ile din kültürü ve ahlak bilgisi sınavlarına girdiler. TEOG’un ilk gününü Çapa Atatürk Ortaokulu’nda izledik. Öğrenciler ve veliler saat 09.00’da yapılacak ilk oturum için saat 08.00’den itibaren okul bahçesine gelmeye başladı. Öğrenciler 08.30 gibi sınava girecekleri sınıflara alındı. Velilerin ise okul içerisine girmesine izin verilmedi. Bazı öğrenciler heyecanlı, bazıları ise sakin bir şekilde sınıflara girdi. Kalem kutusunu unutan bir öğrenciye ise annesi son anda kalem kutusunu yetiştirdi. Görevliler okul bahçesine bakan sınıfların olduğunu söyleyerek, ses olmasını engellemek amacıyla velileri okul bahçesinin dışına çıkardı.

‘Türkçe çok kolaydı’

TEOG Türkçe sınavıyla saat 09.00’da başladı. 40 dakikalık sınavın 20 dakikasından sonra sınavdan çıkan öğrencilerden bazıları Türkçe sorularını kolay çözdüklerini, soruların ilk dönem TEOG ortak sınavındakilerden daha kolay olduğunu söyledi. Öğrencilerden biri soruları 15 dakikada çözdüğünü ancak 20 dakikadan önce sınavdan çıkmak yasak olduğu için dışarı çıkamadığını anlattı. Bazı öğrenciler ise sınavın kolay olduğunu ancak ‘geçişli geçişsiz fiil’ ile ilgili soruda zorlandıklarını ve paragrafların çok uzun olduğunu belirtti.

Sınavın ardından 30 dakikalık molaya çıkan öğrencilerden bazıları okulun bahçe kapısında bekleyen velilerinin yanına koştu. Kimi öğrenciler ise, soruları aralarında tartıştı. Aileler her ne kadar çocuklarını, sorular hakkında konuşmamaları konusunda uyarsa da, öğrenciler onları dinlemedi. Bazı veliler ise çevredeki kafelerde sınavın bitmesini bekledi. Bir kafede Kur’an okuyan veliler ise çocuklarının sınavının kolay geçmesi için dua etti.

Veliler sınav sürecini anlattı

Çetin Kale: İkiz çocuklarımız giriyor sınava. İki oğlumuz. Dershaneye giderek hazırlandılar. Bir çalışma programı yaptık. O program dahilinde çalıştırdık çocuklarımızı. Ben öğretmenim, ben de destek oldum çalışma programlarına. Bu şekilde hazırlandık. İkiz olmalarına rağmen farklı bir başarı düzeyleri var. İstekler de farklı tabii... Artık puanlara göre tercihleri yapacağız. Başarılı olacaklarına inanıyoruz.

Birgül Barhan: İkinci sınava giriyor. Dershaneye gitti. Güzel hazırlandı. Kendilerini hazır hissediyorlar, memnunlar. Ben pek destek olamadım. Sadece ikna ederek, çalış diyerek manevi destek oldum. Sağlık meslek lisesi istiyoruz. Olmazsa Anadolu meslek lisesine gidecek, İnşallah. Diğer sınav sistemleri daha iyiydi. Çocuklar bu kadar gerginlik yaşamıyordu. Bunda çok stres yaşıyor çocuklar. Benim çocuğum mesela dün geceden itibaren “karnım ağrıyor” demeye başladı.

Seyhan Çalışır: Kızım giriyor sınava. Düzenli çalışarak hazırlandı. Dershaneye gitti. Biz daha çok manevi destek sağladık. En çok ihtiyaçları olan şey de destek. Sınav çok kötü. Sınav sistemi çok yanlış. Burada en güzel tarafı kendi okullarına sınava girmeleri. Bu onları rahatlatıyor. Bir önceki sınavı iyiydi, umarım bu da iyi geçer. İyi bir Anadolu lisesi hedefliyoruz. Hepsini Anadolu lisesi yaptılar artık, pek bir anlamı yok Anadolu liselerinin. O yüzden sadece Anadolu lisesi değil, iyi bir Anadolu lisesi hedefimiz.

Dilek Çibarlı: İkiz kızlarım girecek sınava. Onlara teselli vermeme gerek yok. İyi hazırlandılar. Emeğini verecekler içeride. Yapacak çok fazla bir şey yok. Onlara şunu yap, bunu yap demenin de bir anlamı yok. Çünkü biliyorlar sınavı, sorumluluklarını, yapmaları gereken şeyleri... Yapıp çıkacaklar. Biri fizik tedavi, diğeri pilot olmak istiyor. Hedefleri yüksek olduğu için iyi çalıştılar. Kızlarıma güveniyorum. Onlar da kendilerine güveniyor.