Öğrenciler geleceği kodluyor

İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 2016'da, gençlerin bilgisayar kullanım alışkanlıklarının üretime yönlendirilmesi ve yerli yazılımcıların yetiştirilmesini amaçlayan "Düzce Kodluyor" projesi kapsamında, şu ana kadar il genelinde yaklaşık 4 bin öğrenciye eğitim verildi.

Bilgi teknolojileri sınıflarını kodlama sınıfı olarak yeniden isimlendiren öğrenciler, kendilerinin yazdığı kodlarla meydana getirdikleri oyun ve çeşitli programların yanı sıra ilkokul 1. ve ana sınıfları için eğitsel içerikler hazırlıyor.

"3 BİN 800 ÖĞRENCİYE KODLAMA EĞİTİMİ VERİLDİ"
İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit yaptığı açıklamada, projeyi tüm bilişim öğretmenleri ve okul müdürlerinin benimsediğini söyledi.

Türkiye'de her çocuğun telefon ve bilgisayar oyunlarıyla uzun zaman geçirdiğini anımsatan Yiğit, "Günümüz teknolojisini fazla kullanan gençleri, tüketim ve oyun amacından çıkarmak istedik. Gençlerimiz, sadece bilgisayarı, hazır programları kullanan değil, aynı zamanda yeni uygulamalar üretebilen bir nesil olsun diye uğraşıyoruz. 'Düzce Kodluyor', geleceğin yazılımcılarını yetiştirmek anlamında önemli bir proje. Geleceğin Türkiye'sinde yazılım ve kodlama anlamında değerli öğrenciler yetişiyor" diye konuştu.

Öğrencilerin kodlama derslerindeki başarısının, diğer derslere de yansıdığını aktaran Yiğit, "Köy okulunda dahi talep olsa biz hemen öğretmenimize ve öğrencimize gerekli hizmeti götürüyoruz" dedi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Birimi Öğretmeni ve Proje Koordinatörü Ali Canbaz, Türkiye'nin yerli yazılımda çok geride kaldığını ifade ederek, projenin, yerli yazılımı geliştirmek ve 2023 Türkiye'sine katkıda bulunmak için geliştirdiklerini anlattı.

İl genelindeki 42 bilişim öğretmenine 50 saat ileri derecede kodlama eğitimi verdiklerini, ardından da okullarda oluşturulan kodlama sınıflarında öğrencilerle buluştuklarını ve yaklaşık 3 bin 800 öğrenciyi eğittiklerini belirten Canbaz, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Destekleme ve Yetiştirme Kursları kapsamında bin 80 öğrenciye kurs verdiklerini söyledi. Canbaz, "Velilerden, sürekli oyun oynayan çocuklarının, eğitimin ardından kodlama için bilgisayar karşısına geçtiğini öğrendik. Bunlar da bizi çok memnun etti" ifadesini kullandı.

"YERLİ YAZILIMA KATKI SAĞLAYACAĞIZ"
Verilen ilk kodlama eğitiminin ardından ileri seviyede kodlama dersi verildiğini kaydeden Canbaz, "Çocuklarımızın kodlamada gelişim sağlayacağına inancımız tam. Yaptığımız projeler ile yerli yazılıma katkıda bulunacağımızı düşünüyoruz. Ortaokulda kodlama eğitimi alan öğrencilerimizi bırakmıyoruz, lise eğitimlerinde de onlara destek olup onları üniversitede kodlama eğitimi almak için yönlendiriyoruz" şeklinde konuştu.

Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Abdullah Birol da kodlamanın hayatın her alanında olduğunu ve bir problemin çözümü için gerekli tüm işlemlerin belirli bir mantık ile bütünleşme niteliği taşıdığını vurguladı.

Bilgisayarlı kodlama ile öğrencilerin ufkunun açıldığını anlatan Birol, "Öğrencilerimiz burada kendi yazılımlarını yapıyor, eğitsel içeriklerini de kendileri yapıyor. Çeşitli animasyon ve simülasyonların yanı sıra İngilizce, matematik, fen, 1. sınıf ve ana sınıfı öğrenimi için eğitsel içerik hazırlıyorlar. 5. sınıfa gelen öğrenci, bilgisayarı oyun aracı olarak görüyor, biz de bu algıyı kırmak adına özellikle bilgisayar derslerinde kodlama eğitimi veriyoruz. Bu sayede öğrenciler, bilgisayarı tüketim aracı olarak değil, üretim aracı olarak kullanıyor" dedi.

"OYUN OYNAMAKTAN DAHA EĞLENCELİ"
Yazdığı programda sensörler vasıtasıyla vücut değerlerini ölçen 7. sınıf öğrencisi Yusuf Ercan, "Program sayesinde alınan verilerle, insanların kilolarına göre spor yapmaları ve sağlıklı beslenmelerinin gerekliliği ortaya çıkıyor. Laboratuvarımız çok eğlenceli, diğer okullardan çok farklı ve güzel. Yaptığımız programları geliştirerek oyun da tasarlıyoruz. Tüm arkadaşlarıma tavsiye ederim, 2 yıldır kodlama yapıyorum" diye konuştu.

Öğrencilerden Eyyüb Çarıkçı da kodlama dersini çok sevdiğini belirterek, "Kodlama dersleri çok güzel, eğlenceli geçiyor. Oyun oynamaktan daha eğlenceli. Dersler 1 saat değil de 2 saat olsa daha güzel olur. Test çözerken kalem açmakla çok zaman harcıyorduk, ben de o zaman kaybını önlemek için bir proje tasarladım" dedi.