Öğrenciler 2050’den neler bekliyor?

Güncelleme Tarihi:

Öğrenciler 2050’den neler bekliyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 26, 2022 16:42

Öğrenci ve akademisyenler, 2050 yılında yükseköğretimin kampüsler, eğitim içeriği ve öğretmenler açısından çok farklı olacağını öngörüyor. İklim değişikliğinin şu an müfredatta olmaması ve değişken iş gücü piyasası öğrencileri gelecek için endişelendiriyor.

Haberin Devamı

UNESCO’nun eğitimin geleceğini inceleme önceliği kapsamında hazırladığı rapor, dünyanın dört bir yanından katılan 741 öğrenci ve akademisyenin yükseköğretimin geleceğine dair düşüncelerini ortaya koydu. “İleriyi ve Yükseği Düşünmek: 2050’de Yükseköğretimin Geleceği Üzerine Bakış” adlı raporda, 2050 yılında öğrencilerin yükseköğretimden beklentileri, endişeleri ve umutları sıralandı.

KAMPÜS DENEYİMİ DÖNÜŞECEK
Günümüzde öğrencilerin yükseköğretim deneyimlerinin merkezi olan kampüsler, 2050 yılında teknolojiyi öğretme ve öğrenmeye entegre olacak. Kampüsler fiziki olarak değişecek. Ancak katılımcılar küresel bir dijital uçurumdan korkuyorlar. Diğer yandan teknolojinin kapsayıcılık ve erişilebilirlik üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğini düşünüyorlar. Gelecekte bu durum fırsat eşitliğinin de çözümü olacak. Farklı ve dezavantajlı bölgelerdeki öğrenciler, ülkenin en iyi üniversitelerinden mezun olabilecek. Dünyanın neresinde olursa olsun her öğrenci yüksek öğrenime erişebilecek.

Haberin Devamı

YEREL İHTİYAÇLAR, ULUSLARARASI İŞBİRLİKLERİ
Katılımcılar, “mobil hareketliliğin bağlantıya dönüşeceğini” öngörüyorlar. Gelecekte başka ülkelere seyahat etmenin her zaman gerekli olmayacağını çünkü öğrencilerin küresel topluluklarla farklı şekillerde ilişki kurmayı öğreneceklerini düşünüyor. Öğrenciler, gelecekteki üniversitelerinin uluslararası işbirliklerine duyarlı kalırken her türlü eşitsizlikle mücadele ederek yerel ihtiyaçlarla ilgileneceğine inanıyor. Öğrenciler ve eğitimcilere göre; akademik hareketlilik biçimlerinin yanı sıra müfredat içeriğinde de değişikliklere yol açacak yeniden yapılandırılmış üniversiteler olacak. Ayrıca, sanal hareketlilik biçimlerinin kültürlerarası değişim ve anlayış için eşit derecede fayda sağlayacak.

ÖĞRENME ORTAMLARININ BİRLİKTE OLUŞTURULMASI
Katılımcılar, “öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci arasındaki işbirliğine dayalı yeni bilgi yapılandırma biçimleri” öngörüyor. Öğretmen rolü eğitici, arabulucu, kolaylaştırıcı ve motive edici rolünden daha fazlası için yeniden yapılandırılacak. Gelecekte öğrenciler de ne istedikleri ve neye ihtiyaç duydukları konusunda daha bilinçli olacak.

Haberin Devamı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KORKUTUYOR
Tüm katılımcılar arasında iklim değişikliği, özellikle günümüzün yükseköğretim müfredatında yer almaması açısından önemli bir sorun olarak görülüyor. Katılımcılar, daha disiplinlerarası, erişilebilir öğretme ve öğrenme ihtiyacını dile getirirken iklim değişikliğini de bu noktada örnek gösterdiler.

YÜKSEKÖĞRETİM VE İŞGÜCÜ
Geleceğe bakıldığında, yükseköğretim ve işgücü piyasası arasındaki bağlantılar da öğrenciler için önemli endişeler yaratıyor. İş piyasalarındaki değişiklikler öğrencilerin kafasını karıştırsa da, bir üniversite diplomasının ekonomik ve sosyal statülerini yükseltmeye hizmet ettiğine güveniyorlar. İşsizlik gelecekte büyük bir tehdit olarak görülüyor. Üniversitenin öğrencilere “sahaya hazır” olmayı öğretmedeki rolü önemli olmaya devam edecek. Öğrenciler, istikrarlı bir istihdamı sürdürmek için yeni yeteneklere sahip olunması gerektiğinin farkında.

Haberin Devamı

YAPAY ZEKANIN ETKİSİ
Otomasyon ve robotizasyon, insan etkileşimlerini daha da etkileyecek ve yeni iş kolları ortaya çıkaracak. Ancak katılımcılar, bu değişimin toplumsal etkilerine dair endişelerini de dile getirerek çeşitli kökten değişimleri ve toplumsal bozuklukları öngörüyorlar.

YEREL TOPLULUKLARLA BAĞLANTILI KÜRESEL YAPILAR
Öğrenciler artık yüksek öğrenimde ders içeriklerinin sadece kurumlar tarafından değil, öğrencilerle de birlikte oluşturulması gerektiğini düşünüyor. Ayrıca, küresel oluşumların yerel topluluklarla bağlantıda olmasını önemsiyorlar. Öğrenciler, öğrenmenin tüm yaşamları boyunca sürdüğü, teknolojik olarak birbirine bağlı bir dünyada gelişmek için daha iyi iletişimciler ve işbirlikçiler olmak istiyor. Bireyler, iş gücü piyasalarıyla ilgili ve bağlantılı kalmak için yeteneklerini sürekli olarak geliştirmek durumunda olduğunun farkındalar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!