Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2024 10:23
OECD tarafından yayınlanan rapora göre, 2024 yılı itibarıyla eğitim sistemlerinin en büyük önceliği dijitalleşme olacak.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından ‘Eğitim Politikasına Genel Bakış’ raporu yayınladı. Rapor öncesi yapılan araştırmaya Türkiye, ABD, Fransa, Kanada, Avusturya gibi 36 üye ülke katıldı. Raporda, dijitalleşmenin katılımcı eğitim sistemlerinde hem bugün hem de gelecek için en önemli öncelik olduğu öne çıktı. Katılımcı eğitim bakanlıklarının yaklaşık yüzde 71’i dijitalleşmeyi, eğitim öğretim politikası açısından çok yüksek öneme sahip bir ‘mega trend’ olarak tanımladı. Yüzde 77’si ise bunun kısa ve orta vadede, yani 5 ile 15 yıllık süre zarfı içerisinde çok önemli olacağını dile getirdi.
YAPAY ZEKA ORTALAMA BİR ÖĞRENCİYİ GEÇTİRapora göre göre
ChatGPT’nin
OECD ülkeleri genelinde okuma ve bilim alanlarında ortalama bir öğrencinin performansını geçtiği belirlendi. Yani yapay zeka, ortalama bir öğrencinin eğitim performansına kıyasla çok daha hızlı ilerliyor. Bu nedenle ülkeler, yapay zekanın eğitimdeki yarar ve zararlarına odaklanmaya başladı. OECD ise bu konuda, ortaöğretim yoluyla temel dijital becerilerin ve yapay zeka okuryazarlığının güçlendirilmesini, mesleki ve yüksek öğrenimde ise daha uzmanlaşmış yapay zeka becerilerinin ele alınmasını önerdi.
ÇEVRESEL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖNEMLİ
Diğer yandan küresel sıcaklıkların 2023’te rekor seviyelere ulaşması ve aşırı hava olaylarının ‘yeni normal’ haline gelmesiyle birlikte, dünyanın dört bir yanında iklim değişikliğinin etkileri hissediliyor. Bu nedenle raporda, çevresel sürdürülebilirliğin de yılın eğitim politikaları arasında olduğu belirtildi. Ancak araştırmaya katılan bakanlıkların yüzde 46’sı bu durumun bugünden çok gelecek için bir öncelik olduğunu belirtti. Türkiye ise Kolombiya ve İskoçya gibi ülkelerle birlikte bu eğilimin istisnaları arasında yer aldı. Bu ülkeler, çevresel sürdürülebilirlik eğitimlerinin kısa vadede çok önemli olduğuna dikkat çekti.
TÜRKİYE’NİN DİJİTALLEŞME ÇALIŞMALARITürkiye’de yaklaşık 15 yıl önce başlayan Fatih Projesi, eğitim öğretim süreçlerinde teknolojik yenilikleri kullanabilmek üzere kurgulandı. Bu proje ile Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesinde kamuoyunda ‘akıllı tahta’ olarak bilinen ‘etkileşimli tahta’lar sınıflarda yerini aldı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada ülke genelinde 620 bin etkileşimli tahtanın kullanıldığını söyledi. 2011 yılından beri kullanılan Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ise eğitim öğretim süreçlerini destekleyecek yaklaşık 2 bin derse ait 100 bine yakın içerikle öğrencilere ulaşıyor. Diğer yandan öğretmenlerin teknoloji kullanımına ilişkin eğitimler aldığı Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) da yaygın bir şekilde kullanılıyor. Bakanlığın son hamlelerinden biri de öğretmen-veli randevularını dijital ortama taşıyan ‘Okul Randevu Sistemi’ni hayata geçirmek oldu. Lise öğrencilerini araştırma yapmaya teşvik eden ‘Dijital Öğrenme Köprüsü’ ve hem öğretmen hem öğrencilerin kullanabileceği ‘Dijital İçerik Strateji Belgesi’ de son günlerde yapılan dijitalleşme çalışmalarına örnek olma niteliği taşıyor.