Güncelleme Tarihi:
Organize Sanayi Bölgeleri Mesleki Eğitim Merkezleri Açılış Programı'nda konuşan Erdoğan, 15 bin öğretmen atamasıyla ilgili "Ülkemizin içindeki şartları ne olursa olsun eğitimi göz ardı etmeyeceğiz. 2002'de eğitime bütçeden 7,5 milyar lira ayrılmışken, 2022'de yüksek öğretim dahil 274 milyar 384 milyon liraya çıktı. Derslik sayımızı 606 bin seviyesine taşıdık. Okullarımızın öğretmen eksiğini giderdik. İnşallah bu ay sonunda 15 bin öğretmen atamasını daha yapıyoruz" dedi. Mesleki ve teknik eğitim alanındaki tecrübeyi uluslararası alana taşımak amacıyla yeni bir projeyi daha uygulamaya aldıklarını belirten Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
1 MİLYAR LİRADAN FAZLA GELİR ELDE EDİLDİ
“Açacağımız uluslararası Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri ile hem kendi evlatlarımıza yeni ufuklar kazandıracak hem de gönül coğrafyamızdan gelecek gençlere mesleki eğitim imkanı sağlayacağız. Uluslararası Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi projemizin şimdiden hayırlı olmasını diliyor emeği geçenleri tebrik ediyorum. Bu gelişmeyi destekleyecek yeni adımları da atıyoruz. Mesela döner sermaye gelirlerinden alınan yüzde 15’lik hazine kesintisini yüzde 1’e düşürdük. Böylece meslek liselerimizin üretim kapasitelerini artırarak daha fazla öğrencimizin gerçek iş ortamında eğitim almalarının önünü açtık. 2020 yılında yapılan üretimden elde edilen gelir 503 milyon, geçtiğimiz yıl hedeflenen 1 milyarlık üretim kapasitesinin de üzerine çıkılarak meslek liseleri açısından tarihi bir rekor kırdık. Döner sermaye kapsamında yapılan üretimden öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz de önemli miktarda pay aldılar. Bugün itibarıyla 2020 yılına göre gelirlerimiz salgın sürecine rağmen yüzde 131 artarak 1 milyar 162 milyon lira seviyesine ulaştı.
PATENT ÇALIŞMALARI İKİ KATINA ÇIKTI
Mesleki eğitim gören tüm öğrencilerimizin okurken en az asgari ücret kadar gelir elde edebilmelerini sağlamayı da amaçlıyoruz. Hem bizim destek ve teşviklerimizle hem de öğretmenlerimizin gayret ve destekleriyle hedefi yakalayacağımızı düşünüyorum. Milli Eğitim Bakanlığı’mız fikri mülkiyet hakları kapsamında önemli çalışmalara imza atıyor. 2021 yılında hedeflenen patent, faydalı model, tasarım ve marka tescil çalışmaları iki kat fazlayla bin 532‘ye çıkmıştır. Önümüzdeki dönemde hem ürün sayısını artırmaya hem de tescil edilen ürünlerin ticarileştirilmesine yönelik çabalarımızı yoğunlaştıracağız. Eğitim kapasitemizin güçlendirilmesi ile genç işsizliğin azaltılmasına katkı yapan bir diğer çalışmamız da mesleki eğitim merkezlerimizdir. Çırak, kalfa ve usta yetiştiren mesleki eğitim merkezlerimiz ecdadımızın ahilik kültürünün bir mirasıdır. Hükümet olarak özgün, modern ve yenilikçi projelerle bu güzel mirasımızı korumaya ve zenginleştirmeye gayret ediyoruz.
MESLEKİ EĞİTİM ÖĞRENCİSİ SAYISI 250 BİNE ULAŞTI
Çıraklık sisteminin örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alındı, buralarda eğitim gören çırak, kalfa ve ustaların lise mezunu sayılmalarının önündeki engellerin kaldırıldı. 3 ay önce mesleki eğitim merkezlerimizin güçlendirilmesine yönelik bazı düzenlemeleri yapacağımızın müjdesini vermiştim. Mesleki eğitim merkezlerindeki çırak ve öğrencilere asgari ücretin yüzde 30’u kadar bin 276 lira ücret ödenmesini sağlayan kanun değişikliği tamamlandı. Aynı şekilde kalfalık yeterliliği kazanan 12’nci sınıf öğrencilerine ise asgari ücretin yarısı kadar 2 bin 126 lira ödeme yapılacak. İşletmelerle üstlenilecek olan bu ücretlerin tamamı devlet katkısı olarak karşılanacak. Öğrencilerimizin iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı sigortasını yapacağız. Kanun değişikliği üzerinden kısa süre geçmesine rağmen mesleki eğitim merkezlerine olan talepte ciddi bir artış yaşandığını m büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim. Kanun değişikliği öncesinde mesleki eğitim merkezinde yer alan öğrenci sayısı 159 bin iken, şimdi bu sayı 250 bine ulaştı. Yıl sonuna kadar bir milyon gencimizi mesleki eğitim merkezlerimize dahil ederek istihdamlarını sağlamayı hedefliyoruz.
İSTİHDAM ORAN YÜZDE 88
Ülkemiz gelişirken ekonomimiz büyürken sanayide üretim çarkları aralıksız dönerken kalifiye elaman ihtiyacı artmaktadır. Bu talebin teknolojik ihtiyaçlara göre karşılanmasında mesleki ve teknik eğitimin büyük bir katkısı var. Mezun gençlerin kendi alanlarında istihdam oranının yüzde 88 olması bu durumun bir göstergesidir. Meslek ve teknik eğitimde nitelik arayışını devletin kendi imkanı kendi gayretiyle başarması mümkün değildir. Özel sektörün destek vermeden, olması gereken düzeyde sahiplenmediği bir mesleki eğitim projesi hedefe ulaşamaz. Bu durumda sanayici kalifiye personel sıkıntısı çekerken mezunlar da eğitimlerine uygun işler bulmakta zorlanır. Cumhurbaşkanı olarak sanayicimiz ve yatırımcılarımızla bir araya geldiğimiz her zeminde kamu özel iş birliğine dikkat çekiyorum. Mesleki eğitim alanında yürüttüğü hatta maddi bakımdan yük aldığı projelerde özel sektörümüzün de elini taşın altına koyması şarttır.
155 BÖLGEDE MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ FAALİYETE GEÇTİ
Bir buçuk ay gibi kısa bir sürede ülkemizdeki 155 sanayi bölgesi tamamında mesleki eğitim merkezleri faaliyete geçti. Hem gençlerimizi sektörlerin gerektirdiği becerilerle donatacak hem de mezun olduklarında istihdama geçişlerini kolaylaştıracak bu modeli geliştirmekte kararlıyız. Attığımız bu adımlar bir yandan mesleki eğitim merkezleri cazibesini artırırken diğer taraftan genç işsizlik rakamlarının düşürülmesinde önemli rol oynayacaktır. Bu güçlü bağ sayesinde artık aradığımız elamanı bulamıyorum yakınması tarihe karışacaktır. Türkiye’nin İstihdamına ve üretimine katkı sağlayacak önemli projenin ülkemize milletimize ve ekonomimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu önemli projeye verdikleri destek için teşekkür ediyorum.”
MESLEKİ EĞİYİM MERKEZLERİ AHİLİK KÜLTÜRÜNÜN KARŞILIĞIDIR
Organize Sanayi Bölgeleri Mesleki Eğitim Merkezleri Açılış Programı’nda konuşan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Mesleki eğitim merkezleri, Ahilik kültürümüzden gelen çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitiminin bu coğrafyadaki karşılığıdır” dedi.
3308 mesleki eğitim kanunda yapılan değişikliği hatırlatan Bakan Özer şöyle devam etti:
“Artık her ay mesleki eğitim merkezlerine devam eden öğrencilerimizin almış olduğu asgari ücretin yüzde 30’u kadar maaş işveren tarafından değil devlet tarafından karşılanacaktır. Böylece mesleki eğitim merkezi işveren tarafından çok cazip ve bahane üretemez bir model haline gelmiştir.”