Güncelleme Tarihi:
Adaylar, üniversitelere yerleştirmelerde Ortaöğretim Başarı Puanı’nın (OBP) etkisinin azaltılmasını istiyor. Özellikle geçmiş yıllarda mezun olup OBP’si düşük gelenler yerleştirmelerde haksızlık olacağını savunuyor. Nedeni ise, Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin de zaman zaman dile getirdiği “şişirilmiş not’ların yerleştirmelerde adaletsizliğe neden olacağı” şeklinde açıklanıyor. Peki OBP nedir, neden bu kadar tartışılıyor, gerekli bir uygulama mı, bunun yerine ne kullanılabilir gibi soruları adaylar için Kültür Eğitim Kurumları Eğitim ve Rehberlik Direktörü Salim Ünsal cevapladı.
OBP NEDİR?
- OBP, lise diploma notu dikkate alınarak hesaplanan ve belli oranda sınav sonucuna eklenerek öğrencinin üniversiteye yerleşme puanının oluşmasına katkı sağlayan 250-500 aralığındaki bir değerdir. Okula olan ilgi canlı kalsın düşüncesiyle sistemin önemli aktörlerinden biri olarak yıllardır hep var oldu. Bazen hesaplama yöntemi, bazen de katkı oranları değiştirildi ama hep varlığını sürdürdü. Kanun ve yönetmeliklerde de hep yer aldı.
OBP GEREKLİ Mİ?
- Bu, yarım asırlık merkezi sınav sisteminin en tartışmalı konularından biri. Aslında yapılan sınavlar da okul performansına dayalı bilgi ve yorumları içerdiğinden ikinci bir okul performansına gerek var mı diye düşünen bir kitle olduğu gibi, merkezi sınavların etkinliğini zayıflatıp, okula devam ve ilginin artırılması için OBP’nin etkinliğinin korunması hatta yükseltilmesi gerektiğini düşünen de bir kitle hep oldu.
OKULLAR ARASINDAKİ DEĞERLENDİRME FARKI
TARTIŞMA NEDEN KAYNAKLANIYOR PEKİ?
- OBP’ye dair tartışmanın ana kaynağı okullar arasında ölçme değerlendirme eşitliğinin ve standardizasyonunun istenen düzeyde olmaması. Ülke genelinde 8 binin üstünde faal lise olduğunu ve bunların hem tür, hem alan, hem öğrenci, hem de öğretmen profili bakımından farklı olduğunu biliyoruz. Özellikle bu dört temel farklılık diploma gibi tek bir başarı notuna evrildiğinde aynı rakamın aslında aynı reel değere işaret etmediğini gösteriyor. Özetlersek iki farklı liseden 80 diploma notuyla mezun olan iki öğrencinin teoride başarı düzeyi eşitken pratikte eşit olmadığı gerçeğiyle karşı karşıya kalıyoruz. Bunu nereden biliyoruz peki? Aynı diploma notuna sahip iki öğrenciden biri merkezi sınavda 400 puan alırken, bir diğeri 180 barajını zor geçebiliyor mesela. İşte tartışmanın odak noktası burası.
YÜZDE 12 ETKİSİ VAR
OBP NASIL HESAPLANIYOR VE ÜNİVERSİTEYE YERLEŞTİRMEDE NASIL BİR ETKİSİ VAR?
- OBP’nin hesaplanması için önceleri çok daha karmaşık istatistik yöntemler kullanılıyorken son birkaç yıldır bu hesaplama yöntemi sadeleştirildi. Öğrencinin diploma notunun 5 ile çarpılması ile elde edilen puana OBP adını verdik. Bu puan hesaplanmadan da aslında uygulanan katsayıyla aynı değere ulaşabilmek mümkün. Burada 5 ile çarpılmasının temel gerekçesi sınav puanlarının 100-500 aralığında olması nedeniyle OBP’yi de aynı puana benzetmeye çalışmak. Başka bir gerekçe yok. Diploma notunun 5 ile çarpılması ile elde edilen bu değer 250’den az 500’den fazla olamıyor. 250-500 aralığındaki bu değerin yüzde 12’lik kısmı da öğrencinin sadece sınav performansı ile hesaplanan puanına ilave ediliyor ve üniversiteye yerleşme işte bu eklenen puanla yapılıyor. Özetle bir öğrencinin alacağı asgari OBP katkısı 30, azami OBP katkısı ise 60 puan olabiliyor. Bunun dışında bir de meslek liseli olmaktan kaynaklanan OBP’den bir miktar daha ek katkı alabilme şansı var ki o da yüzde 12’ye ilave olarak yüzde 6’lık ekstra bir katkı. İşte alanına uygun seçim yapan bir meslek liseli de en az 45 an fazla 90 puan alabiliyor OBP’den.
ÖĞRENCİ ADALET BEKLİYOR
OBP NASIL BİR ADALETSİZLİĞE NEDEN OLUYOR, SEBEBİ NEDİR?
- Tartışma neden kaynaklanıyor sorusuna verdiğimiz cevapta saklı aslında adaletsizliğin kaynağı. Ben çok çalışıp 90 diploma notu elde ettim ama sen not dağıtımında aynı hassasiyeti göstermeyen bir başka okuldan mezun oldun ve senin başarı düzeyin benden düşük olmasına rağmen diploma notun 95 diye düşünüyor çoğu öğrenci. İşte burada bir adalet bekliyor öğrenci. Madem böyle bir durum var o halde ya etki oranı azalsın ki bu farkı kapatayım ya da hesaplama yöntemini değiştirin ve not sübjektifliğini kısmen objektif bir değere dönüştürün ki benim başarım ödüllendirilsin ve adalet duygum zedelenmesin diyor öğrenci. 1-2 puanlık fark bu kadar önemli mi? Evet çok önemli. Zira sisteme 2.5 milyona varan bir öğrenci kalabalığı dahil oluyor ve 2.5 milyon öğrenciyi 400 puanlık bir dağılım içinde sistemin sıralaması gerekiyor.
1 PUAN ARALIĞINA 10 BİN KİŞİ DÜŞEBİLİR
ÖNCEDEN DE BU ŞEKİLDE YAPILIYORDU. BU YIL NE DEĞİŞTİ DE BÖYLE OLDU?
- Bu yıl yürürlükten kaldırılan YGS-LYS sisteminin LYS ayağındaki sınavlara katılım daha az ve sıralama bu az sayıda öğrenci arasında yapıldığından 1 puan aralığına daha az sayıda aday düşüyordu ve 1-2 puanlık OBP farkı bir şekilde öğrenci zihninde tolere edilebiliyordu. Oysa bu yıl değişen sistemde YGS gibi bir ön eleme yapılmayacağından ve herkesin puanı hesaplanacağından 1 puan aralığına düşen öğrenci sayısında önemli artışlar bekleniyor. Geçmişte 1 puan farka 1000-2000 öğrenci düşüyorken bu yıl bu rakamın bazı puan aralıklarında 10 binden daha fazla olacağı bekleniyor. Bu demek oluyor ki, geçen yıl OBP’den kaybettiği 1 puanla sadece 2 bin kişinin arkasında kalan bir aday bu sene belki de 10 bin kişinin arkasına düşecek. İşte rakamın bu şekilde büyüyecek olması kaygıyı yükselten ve bu yılki tepkiyi artıran unsur.
AOBP’YE DÖNÜŞ
OBP YERİNE ÜNİVERSİTEYE YERLEŞTİRMEDE NE GİBİ ALTERNATİFLER KULLANILABİLİR?
- Ben bir eğitimci olarak OBP’nin kaldırılmasını uygun bulmuyorum. Böyle bir karar öğrencinin okula olan ilgisini, algısını, beklentisini tamamen etkiler. Keşke okullarımızda not dağıtımı belli bir standart düzeyinde olsa da hiç merkezi sınav yapmaya gerek duymasak ve sadece diploma notu parametresiyle öğrenciyi yerleştirsek. Ancak bu ne geçmişte olası oldu ne de yakın vadede mümkün gözükmüyor. O halde birinci olarak etkinliği bir miktar düşürülebilir. Örneğin yüzde 12 yerine yüzde 6 ya da yüzde 8 oranında bir ekinlik daha kabul edilebilir bir etkinlik olur. Ancak bunu değiştirmek için kanunda da gerekli revizyonun yapılması gerekiyor çünkü kanunda bu oran net. Eğer kanunda değişikliğe gitmeden bir farklılık istenirse o zaman da hesaplama usulünde bir değişime gidilebilir. Buna bağlı olarak standart puan aralığı yöntemi ya da eskiye dönüşle AOBP yöntemi kullanılabilir ki her ikisi de şu ankinden daha adil, daha makul ve daha kabul edilebilir bir dağılım ortaya çıkarır.
AOBP’NİN BAŞARILIYI AYIRMA BECERİSİ YÜKSEKTİ
Eski sistemde kullanılan AOBP nasıl hesaplanıyordu, sizce doğru bir yöntem miydi? Neden?
- AOBP’nin OBP ayağı okulun not dağılım oranlarına göre ve farklı istatistik yöntemlerle hesaplanırken, ağırlıklandırmada okulun o yılki sınav performansının puana ne kadar olumlu yansıyacağı belirleniyordu. Ağırlıklandırmadan önce okullar arasında yoğun bir nakil trafiği varken ağırlıklandırmanın sisteme entegre edilmesiyle bu trafiğe gerek kalmamış, adaylar okullarında eğitimi sürdürmüşlerdi. Her sistemin eleştirilecek bir öğesi olduğu gibi elbette o sistemin de eleştirelecek yanları vardı. Ancak başarılıyı başarısızdan ayırabilme becerisi çok daha yüksek bir sistemdi AOBP sistemi.
KALDIRILMASI YIĞILMAYA NEDEN OLUR
Deniz Demirtaş (Kayı Okulları Eğitim Danışmanı): OBP’nin kaldırılması değişen sınav sistemiyle birlikte bazı branşlara yönelik soru sayısının azalması, soruları eşit ölçüde doğru cevaplayan öğrenci sayısının artmasına ve puanlarda yığılmalara neden olabilir. Bu noktada ayırt edici unsur, OBP’dir. Ancak bazı eğitim kurumlarının OBP noktasında hakkaniyetsiz yaklaşımı, lise eğitimi boyunca başarılı ve başarısız öğrenci ayrımının sağlıklı yapılamamasına ve adaletsizliğe yol açabiliyor. Bu nedenle üniversiteye giriş sınavında OBP’nin dikkate alınmaması, bu adaletsizliği ortadan kaldırabilir. Ancak başarılı Anadolu fen liselerinden daha kolay not alınabilen liselere geçişe sebep olacağından, bakanlıkça okulların ölçme değerlendirme süreci çok iyi bir denetimle takip edilmeli. Bu noktada OBP’nin kaldırılması yerine mevcut ölçme değerlendirme sisteminde her süreci doğru ve eksiksiz ölçüp değerlendiren bir sistemin geliştirilmesi, akademik kazanımların yanı sıra öğrencilerin lise eğitim hayatları boyunca oluşturdukları, “portfolyo” diyebileceğimiz sosyal ve kişisel kazanımların da ölçüldüğü bir OBP’nin hesaplanması bugüne kadar yaşanmış , bundan sonra da ortaya çıkabilecek sorunların engelleyicisi olabilir.