Güncelleme Tarihi:
Türkiye'nin iş ve markalar dünyasını, yaratıcı endüstrilerini, ilham verici isim ve projeleriyle buluşturan Brand Week Istanbul'da, Bayer Türkiye Tüketici Sağlığı Ülke Müdürü Taygun Günay, Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV) Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere ve Varkey Gems Vakfı tarafından 2018 Dünyanın En İyi 10 Öğretmeninden Biri seçilen Ayvacık Anaokulu Müdürü Nurten Akkuş ‘Hayat Bir Oyundur: 365 Gün Teneffüste Sağlık Hareketi’ projesini anlattı.
Bayer Türkiye Tüketici Sağlığı Ülke Müdürü Taygun Günay, önlenebilir sağlık problemlerine karşı toplumu bilinçlendirmeyi hedeflediklerini ve buna 365 Gün Teneffüste Sağlık Hareketi ile çocuklardan başladıklarını söyledi. Çocukken oynanan oyunların içine, sağlık bilgilerini Nurten Akkuş'un danışmanlığı altında yerleştirdiklerini ve ortaya çok güzel oyunların çıktığını anlatan Günay, bu proje sayesinde çocukların, oyun oynarken hangi yiyecekte hangi vitaminin olduğunu öğrendiğini belirtti. Projeyi, beşi İstanbul olmak Türkiye'nin 15 değişik şehrinde hayata geçireceklerini söyleyen Günay, beş hafta boyunca İstanbul, İzmir ve Ankara'daki alışveriş merkezlerinde projeyi tanıtacaklarını, her yıl 80-90 okula da uygulanır hale getirmeyi amaçladıklarını anlattı.
ÖRAV Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere de çocuklar için hayattaki en önemli iki şeyin sağlığı korumak ve iyi bir eğitim almak olduğunu belirtti. Bayer'in katkısıyla önemli bir projeye imza atıldığını söyleyen Karadere, projede, çocuklara bu oyunları öğretecek eğiticilerin eğitiminden sorumlu olduklarını, bu oyunların veriliş şeklindeki yaklaşımda desteklerinin olduğunu anlattı.
‘TEKNOLOJİYLE ÇOK FAZLA İÇ İÇE NESİLLER YETİŞTİRMEYE BAŞLIYORUZ’ Projeye danışmanlık yapan Nurten Akkuş ise öncelikle Varkey Gems Vakfı tarafından 2018 Dünyanın En İyi 10 Öğretmeninden Biri seçildiği için ülkesi adına çok mutlu ve gururlu olduğunu belirtti. Kendisinin, çocukluktan bu yana öğretmen olduğunu anlatan Akkuş, şöyle konuştu:
"Çocukluğumda başladığım oyunlar sayesinde bu noktaya geldim. Bir çocuk için oyun çok önemli. Benim oyunlarımın içinde hep öğretmencilik vardı. Öğretmencilik oynayalım, öğrencilerimiz, okulumuz olsun... Böyle bir süreçle kendimizi öğretmenlerimizin yerine koymaya başlıyorduk. Bir çocuk için hayallerinin ve oyunlarının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Oyun sayesinde öğrenme alanları, hayalleri, sosyal alanları gelişiyor, çok güzel mutluluklar yaşıyorlar. Hangimiz bu yaşta bile oyun oynadığımızda mutlu olmayız ki? Hepimiz mutlu oluruz. Bir de düşünün çocuklukta oyun oynuyorsunuz. Çocuklukta oyun oynayarak, eğlenerek öğreniyorsunuz. Bunun için hayatın temeli, hayatın provası olarak görüyorum.
Günümüz çocuklarına baktığımda, açıkçası teknolojiyle çok fazla iç içe nesiller yetiştirmeye başlıyoruz. Aslında bu bizim farkındalığımızın da artmasına vesile oluyor. Çocuklarımız için oyunun bir temel olduğunu, teknolojiden biraz uzaklaşıp özlerine dönmelerini, doğal yollarla öğrenmelerini, sağlıklı bir biçimde oyunun içinde yer almasını sağlıyoruz. Çocukluğun temeli oyun, oyunun içinde sağlık olunca daha ne olsun."