Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, Rize’de İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Eğitim-öğretim Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, müfredat değişikliği nedeniyle öğrencilerin aksaklık yaşamaması için yoğun çalışma yürüteceklerini anlattı. Tekin, yaz aylarının yoğun bir gündemi olacağını belirtti.
Müsteşar Tekin, ortaöğretime geçiş sisteminin son bir haftadır çok tartışıldığına vurgu yaparak, şöyle konuştu:
YERLEŞTİRME KILAVUZU HAZİRANDA
“Gazeteler yazıyor. ‘Milli Eğitim Bakanlığı hala açıklamadı. Sınavın içeriği ile ilgili bilgi vermedi. Halbuki kasım ayına geri gidin. ‘Nisan ayı içerisinde sınavla öğrenci alacak okul listesi ve öğrenci kılavuzumuz yayınlanacak.’ demiştik. Hukuki gerekçeleri de var. Aslında ocak ayında hazırlanmış bir kılavuzdan bahsediyoruz ama prosedür ve hukuki açıdan yapmamız gereken buydu. Şimdi de başka bir şeyi eleştiriyorlar. Diyorlar ki, ‘Milli Eğitim Bakanlığı hala yerleştirme ile ilgili kılavuzu açıklamadı.’ Biz bunun için ne söylemiştik? ‘Haziran ayında okullar kapandığında yani yaptığımız sınavın sonuçlarını açıkladığımızda yerleştirmeye ilişkin hem sınavsız hem sınavlı yerleştirmeye ilişkin kılavuzumuzu da haziran ayının ortalarında yayınlayacağız.’ dedik. Bizi başkalarının yönetmesine izin vermeyeceğiz. Biz kendi tarzımızı kendimiz oluşturuyoruz. Bu eskiden de böyleydi. Sınavın sonucu açıklanmadan yerleştirmeyle ilgili usul ve esaslar açıklanmaz. Sınav sonuçlarını deklare ettiğimizde hem sınavla hem sınavsız öğrenci alan okullara ilişkin yerleştirmemizi yapacağız.
ÜÇ MÜDÜRLÜĞE BAĞLI OKULLARI SUNMAK ZORUNDAYIZ
Türkiye genelinde yıllardır faaliyet gösteren bir okul listede olmadığı, yeni açılan bir okul ise listede yer aldığı için eleştirildi. Kaç puanla alan okul yok, şu kadar puanla öğrenci alan meslek lisesi listenin içinde yer almış. Bu ve buna benzer eleştirilerin tamamı hariçten gazel okuyan bakanlığı kendi manipülatif yönlendirmeleri ile yönetmeye çalışan insanların ürettiği şeylerdir. Biz ilkesel olarak kendi ilkelerimizi koyduk. Bu ilkelere göre listelerimizi oluşturduk. Bakanlık bünyesinde ortaöğretim, dini öğretim ile mesleki ve teknik eğitim genel müdürlükleri bulunuyor. Üç genel müdürlüğün üçünden de hem sınavla hem de sınavsız öğrenci alan okul listesi sunacağız, sunmak durumundayız. Okullarımız arasında herhangi bir ayrım gözetmediğimizi deklere edilmesi için bu bizim için önemliydi. Biz bunu yaptık. İlan ettiğimiz okullar arasında hem sınavla hem sınavsız öğrenci alan her türden okulumuz var. Bizde ortaöğretim bu şekilde örgütlenmiş.Dünyada temel eğitimden ortaöğretime geçişte çok farklı modeller var. Tamamen sınavsız geçen ülkeler var. Bütün okulların sınavla yerleştirildiği ülkeler var. Ortalama yüzde 5-15 okulu sınavlı tanımlayıp geriye kalanları sınavsız tanımlayan ülkeler var. 2013 yılından itibaren kademeli olarak bir program gerçekleştirdik. TEOG uygulaması başladı ve birinci aşama sonlandırıldı. Şimdi ikinci aşamadayız. Okullarımızın yaklaşık yüzde 90’ı sınavsız öğrenci alacak, yaklaşık yüzde 10’u sınavla öğrenci alacak. Okul yönetimi ve rehber öğretmenlerimizin yönlendirmesiyle öğrencilerimizin ilgi yetenek ve başarılarına göre liselere geçiş başlamış olacak.
YÜZDE 62 ORTAÖĞRETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE BAĞLI OKULLARI SEÇTİ
Biz şu anda okullarımızın yüzde 10’unu sınavla yüzde 90’ını sınavsız öğrenci alacak bir şekilde tasnif ettik. Bu tasnifi yaparken TEOG dediğimiz süreçte öğrencilerin ilk beş tercihlerine bakarak kendi içinde kategorize ettik. Yaklaşık olarak öğrencilerimizin yüzde 62’si ilk beş tercihinde Ortaöğretim Genel Müdürlüğü bünyesindeki okulları tercih etmiş. Yüzde 22’si Din Öğretim Genel Müdürlüğünü, yüzde 18’i de mesleki teknik eğitimi tercih etmiş. Bu bizim için veri. Biz yüzde 10’u tanımlarken bu veriye göre hareket ettik. Şu anda da yüzde 62’nin üzerinde bir oran Ortaöğretim Genel Müdürlüğü bünyesindeki okullarımıza ayrıldı. Yüzde 20’nin üzerinde din öğretim, kalan kısımda mesleki teknik eğitim kurumlarına ayrıldı. Bunun bir karşılığı ve anlamı var. Öyle rastgele ezberden yaptığımız birşey değil. Milli Eğitim Bakanlığı sanki rastgele bir sürecin içerisindeymiş gibi değerlendiriliyor. Bu böyle değil. Sağlıklı verilere dayanan, saha araştırmalarına dayanan bir bölünme, tasnif.
Anadolu liseleri merkezi sınavla öğrenci alacağı için ve Türkiye’nin her yerinden öğrencilerin tercih edebilmesi nedeniyle öncelikli olarak pansiyonu olan okulları tercih ettik. Okulun pansiyonu yoksa merkezi sınavla öğrenci alan okulların arasında saymamızın hiçbir faydası yok. ‘Türkiye’nin başka tarafından tercih edemeyecekse sistem kendi içinde çelişki üretir.’ dedik. Türkiye’nin her tarafından bir okulun tercih edilmesinin birinci koşulu pansiyonunun olmasıdır. Eğer konaklama imkanı sunamıyorsak o okulun Türkiye’nin her tarafından tercih edilmesinin hiçbir anlamı yok.