Güncelleme Tarihi:
90’lı yılların başından itibaren eğitimciler ‘küçülen’ dünyamızın da gerekliliklerini göz önünde bulundurarak, İngilizce’nin yanısıra ikinci bir yabancı dilin öğrenilmesinin gerekliliğini vurgulamışlardı. Avrupa ülkelerinin dil politikalarını ve dil öğrenme amaçlarını yansıtan ‘Avrupa Ortak Başvuru Metni’, bireylerin anadillerinin yanı sıra en az iki Avrupa dilini yeterli düzeyde bilmesini bir zorunluluk olarak görüyor. Avrupa Birliği ülkeleri içersinde 90 milyondan fazla kişi Almanca’yı anadil olarak konuşuyor. Dünyada ise yaklaşık 15.5 milyon insan Almanca’yı yabancı dil olarak öğreniyor. Almanca, Avrupa Birliği ülkeleri arasında İngilizce’den sonra en çok konuşulan ikinci yabancı dil. Ayıraca Almanca, Avrupa Birliği’nin resmi dili ve AB’nin kullandığı üç ‘çalışma dilinden’ bir tanesi.
ALMANCA İNGİLİZCE’DEN SONRA İKİNCİ DİL
Ülkemizde yabancı dil eğitimi denildiğinde öncelikle İngilizce’nin öğretimi ve İngilizce öğrenmek anlaşılıyor. Almanca’nın Türkiye’deki varlığı ise Almanca ve Türkçe eğitim veren çift dilli özel yabancı okulların 19’uncu yüzyılın sonuna doğru kurulmasına dayanıyor. Günümüzdeyse ekonomik, kültürel ve sosyal alanlarda, Almanya ile sıkı ilişkiler içerisinde olan ülkemizde genelde Almanca İngilizce’den sonra ikinci yabancı dil olarak okutuluyor. Hâlihazırda Almanca dördüncü veya altıncı sınıftan itibaren ikinci yabancı dil olarak müfredatlarda yer alıyor. Dokuzuncu sınıftan itibarense ikinci yabancı dil olarak haftada en az iki saat okutuluyor. Türkiye geneline bakıldığında özel okulların, Anadolu liselerinin ve hatta ana okullarının bir kısmında Almanca, ilk yabancı dil olarak da sunuluyor. Son yıllarda ülkemizde Almanca’ya olan ilgi özellikle aile birleşimleri nedeniyle artıyor. İngilizce bilmek günümüzde artık ayrıcalıklı bir durum olmaktan çıkarak herkesin sahip olduğu sıradan bir özellik haline geldi. İngilizce’den sonra öğrenilen diğer diller ise ek kazanım olarak yer alıyor.
İŞ DÜNYASINDA YENİ KAPILAR AÇIYOR
- Almanca Avrupa’da ve dünya üzerinde en çok konuşulan ilk 10 dil arasında.
- Almanca öğrenmek çok kültürlü toplumların yaşamına, duygularına gibi farklı bakış açıları kazandırıyor.
- Almanca dünyanın en önemli ikinci bilim dili. İngilizce’den sonra en çok bilimsel makale Almanca olarak yazılıyor. Almanya, araştırma alanında dünyada üçüncü.
- İngilizce’den sonra Almanca’yı ikinci yabancı dil olarak öğrenenler, İngilizce öğrenirken edindikleri deneyimlerinden, iki dil arasındaki benzerlik ve farklılıklardan yararlanabilir. Dile karşı bir duyarlılık kazanıldığından Almanca daha çabuk öğrenilir.
- Birçok internet sayfası Almanca. Almanya, kitap basımında 87 ülke arasında, altıncı. Bu nedenle, Almanca bilmek daha fazla bilgiye ulaşmak demek.
- Almanya Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarından biri. Alman ekonomisi AB’nin en büyük ekonomisi.
- Ülkemizde 3 bine yakın Alman firmasının bulunması iş dünyasında yeni kapılar açıyor, Almanca bilmek işe alımlarda avantaj sağlıyor.
- Son yıllarda ülkemizi ziyaret eden turistler arasında Almanların sayısı oldukça yüksek. Bu durum Almanca öğrenmek için bir motivasyon unsuru.
- Almanya, üniversite öğrenimi için cazip bir ülke konumuna geldi. Almanca bilmek ülkenin sunduğu öğrenim fırsatlarından en iyi şekilde faydalanmayı sağlayacaktır.
- Erasmus Programı kapsamında Türk öğrencilerin en çok tercih ettiği ülkeler arasında Almanya yer alıyor.
- Almanca, edebiyatın, sanatın, müziğin ve felsefenin dili. Goethe veya Kafka’yı, Beethoven veya Mozart’ı orijinalinden okumak veya dinlemek nasıl olur?
PROF. DR. SEVİNÇ HATİPOĞLU KİMDİR?
Prof. Dr. Sevinç Hatipoğlu, halen İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü Alman Dili Eğitimi Anabilim Dalı’nda görevine devam ediyor. Almanca öğretmenlerine yönelik düzenlenen hizmetiçi eğitim seminerleri yürütücülüğü, Alman dili eğitimiyle ilgili iki Avrupa Birliği projesinin Türkiye yöneticiliğini yaptı. Alman dili eğitimi alanında çok sayıda çalışması bulunuyor.