Güncelleme Tarihi:
Sadece işe alım mülakatlarında değil, mevcut işini yaparken de çalışanlar hem takımlarıyla uyumlu olmak ve birlikte üretmek hem de terfi edebilmek için iş arkadaşlarını rakipleri olarak görmenin baskısını yaşıyorlar. Hem işini yapmak, bu dinamikleri yönetmek hem de değişen çağa ayak uydurabilmek iyi bir donanım gerektiriyor. Bununla birlikte, eğitim sistemlerimiz kişinin meslek seçimlerini kolaylaştırmıyor. Genç yaşta standart ve zorlu sınavlarla yönlendirilen gençler, puanları doğrultusunda hiç bilmedikleri alanlarda buluyorlar kendilerini…
İşte bu noktada, MBA eğitimi gerek kendi alanında güçlenmeyi ve rakiplerinin önüne geçmeyi isteyenler, gerekse sektör değiştirme planı olanlar için fırsatları birlikte getiriyor.
Çalışma hayatındaki herkes, işinde daha başarılı olmayı, kariyer basamaklarını hızla tırmanmayı, çalışma koşullarını ve kazancını iyileştirmeyi ister. Bazıları bu süreçte patron ve müdürlerinin kendilerini fark etmesini, pozisyonunu, maaşını yükseltmesini bekler ve talep eder, bu olmadığında da söylenir durur. Bazılarıysa kariyerini ele alarak kendini geliştirmeyi, böylece yaptığı işi daha iyi yapmanın ve rakiplerinin önüne geçmenin yollarını arar. Gerek kendi işinde çalışan olsun, gerekse kurumsal bir firmada bir çalışan olsun; bilgisini, eğitimini arttıran bir kişinin fark yaratması daha kolay olacaktır. Pasif bir şekilde terfi etmeyi beklemek yerine, kendini geliştirerek iş sonuçlarına olumlu katkı sağlamanın ve başararak daha fazla sorumluluk almaya uygun hale gelmenin en hızlı yolu MBA eğitimidir. Bugün MBA yapmaya karar verenlere “neden MBA yapıyorsun?” sorusu yöneltilse ağırlıklı cevap “daha yüksek bir maaş ve daha iyi bir kariyer için” olacaktır.
KENDİNİZLE REKABET ETMEYİ SAĞLIYOR
MBA eğitimi, bir işletmenin daha iyi çalışması için nasıl hareket edileceğini, hızla değişen koşullarda pazarın gerekliliklerini, yeni teknoloji ve iş alanlarının hayatımızı nasıl etkilediğini, beklenen trend ve gelişmeleri, karmaşık ekonomik, coğrafi ve politik denklemleri ve bunlar karşısında nasıl konumlanabileceğini program içinde işliyor. Kuramsal akademik yönetim bilgilerine ek olarak, gerçek hayata dair vaka analizleriyle pekiştirmeyi sağlıyor. Bu değişiklik ve gelişmeleri kurumların ve bireylerin kendi deneyimleriyle keşfetmeleri de mümkün, ancak bunun zaman ve sonuç maliyeti çok daha yüksek olacaktır. Girişimcilerin birçoğu MBA yatırımının yüksek olduğu düşüncesiyle pratik yaparak öğrenmeyi, işi yaparken uzmanlaşmayı tercih edebilirler. Start-up’ların yüzde 90’a yakınının başarısız olması, sıklıkla deneme yanılma yönteminin çok daha yüksek maliyeti olduğunu gösteriyor. MBA gibi geniş kapsamlı bir işletme yönetimi eğitimi almak başarmanın anahtarıdır.
Bu eğitim genellikle birkaç yıl tecrübeye sahip genç bir profesyonel tarafından, bazen de meydan okumak için kıdemli çalışanlar tarafından çok spesifik bir durumda tercih ediliyor. Mesleki hayatta bir süre sonra, belirli bir monotonluk yaşamak ve bir rahatlık bölgesinde rehavete girme riski çok yüksek. Bu, öğrenme ve yeni beceri kazanma eğilimini sınırlıyor; en iyi bilinen şeylere sadık kalmak daha kolay, değişime ayak uydurmak daha zor geliyor. Ancak zamanla gelişen yeni trendler, teknolojiler, yıkıcı stratejiler, dijitalleşme, sanal gerçeklikle çalışma gibi yeni şeyler öğrenmek gelişim için şart. Saygın bir MBA programına katılmak, rahatlık bölgenizden çıkmanızı, güncel sorunları ele almayı, en yeni yönetim tekniklerini uygulamanızı ve kendinize, uygulamanız ve yaklaşımlarınıza sürekli meydan okumanızı öğretir. Mezuniyet sonrası da bu meydan okuma devam eder, MBA sizi kendinizle rekabet etmeye, sürekli öğrenmeye ve kendinizi iyileştirmeye mecbur eder.
DÜNYADAKİ MBA ÖĞRENCİLERİYLE TANIŞMA FIRSATI
Koç Üniversitesi MBA programına katılacak adaylarımızda en az 3 yıl iş tecrübesi arıyoruz. Programın yarı zamanlı olması öğrencilerimizin iş hayatına ara vermeden MBA eğitimini almasına fırsat veriyor. MBA eğitimi geleneksel olarak mezunların tüm işletme operasyonlarını sağlam bir anlayışla yönetebilmesi için gerekli becerilere sahip olacağı şekilde güçlü bir temel oluşturmalı. Aynı zamanda, birçok MBA öğrencisi, net bir kariyer hedefine odaklanarak mezuniyet sonrası hedefledikleri kariyeri elde etmelerine yardımcı olabilecek spesifik bir konuda derinlemesine bir eğitim alma ihtiyacı duyuyor. Bu nedenle Koç Üniversitesi MBA öğrencilerine farklı alanlardaki seçmeli derslerle, Tech MBA, Health MBA gibi bir alanda yoğunlaşan derslerle uzmanlaşma ve ihtisaslaşmış bilgi edinme fırsatları sunuyor.
Koç Üniversitesi’nde MBA, üyesi olduğumuz Global Network of Advanced Management (GNAM) öğrencilere, dünyadaki MBA öğrencileriyle tanışma, birlikte ders alma imkanı sağlıyor. Bu networkte Koç Üniversitesi’nin yanı sıra Amerika’da Yale Üniversitesi, University of Berkeley, İngiltere’de London School of Economics ve University of Oxford, Fransa’da INSEAD ve HEC gibi dünyanın önemli işletme okullarından 29’unu bulunuyor. MBA mezunları, üst düzey bir yönetim pozisyonu elde etme şansını arttırıyorlar. Dünya genelindeki MBA mezunlarının yüzde 70’i üst düzey yöneticilerden oluşuyor.