Güncelleme Tarihi:
Meslekte 22’nci yılını dolduran Necmettin öğretmeni arkadaşları “çalışkan, dürüst ve iyi bir öğretmen” olarak nitelendiriyordu. Necmeddin öğretmenin ölümünün ardından birbiriyle pek de barışık olmayan sendikalar, STK temsilcileri ve on binlerce kişi cenaze töreninde kol kola yürüdü.
Olay sonrası Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okullarda şiddetin önlenmesi ile ilgili rehberlik servislerinin velilere ve öğretmenlere yönelik psikolojik ve sosyolojik bilgilendirme faaliyetleri yaptığını açıkladı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı işbirliğiyle özel güvenlik personeli istihdam edeceklerini, okul sınırları içindeki şiddet olaylarının adli soruşturma ve kovuşturma aşamalarında Bakanlık olarak müdahil olacaklarını, disiplin cezalarının arttırıldığını açıkladı.
Necmeddin öğretmenin ölümünün ardından başta Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk olmak üzere yetkililere çok büyük sorumluluk düşüyor. Güvenlik tedbirlerinin ve akademik bilgilendirmenin yanı sıra küçük yaştan itibaren çocukları şiddete karşı bilinçlendirmek gerekiyor. Bakan Selçuk, “Çocuklarımızı hoşgörüye, sevgiye ve barışa götürecek bu mayanın kodları bizim içimizdedir” diyor. Hem okul hem aile eğitimi konusunda daha ciddi adımlar atmanın tam da zamanı.
Hem evlerdeki şiddet hem de 16 yaşındaki bir liseliyi öğretmenini öldürmeye kadar götüren nedenler çok iyi şekilde araştırılmalıdır. Bir değer gitti, arkasında gözü yaşlı üç çocuk ve eş bıraktı. Tüm Türkiye, bu ölümün acısını yüreğinde hissetti.
Bu olayların yaşanmaması, şiddet sarmalının okulları içine almaması için Milli Eğitim Bakanlığı’na büyük görevler düşüyor.
EĞİTİMDE gelecek konusunda kafa yoran, 10 yılda büyük değişimlerin olacağını söyleyen MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut, eğitimin bugüne kadarki en hızlı değişim dönemine geçeceğini belirtiyor. Tüm dünyada eğitimin dönüşüm sancıları yaşadığını vurgulayan Prof. Dr. Erkut, çağımızda eğitimde değişimi tetikleyen 6 önemli güç olduğunu belirterek, “Hızla artan bilgi, yükselen maliyetler, eşitsizlikler, eğitime hızla giren teknoloji, eski sistemi reddeden Z kuşağı ve
eğitimde dönüşümü sağlayacağına inandığım girişimciler. Bu 6 önemli gücün etkileşimi sayesinde önümüzdeki 20 yıl içinde eğitimde ciddi bir dönüşüm yaşanacağını düşünüyorum” diyor.
21. yüzyılda artık öğretmenden öğrenciye bilgi aktarım modasının geçtiğini düşünen Prof. Dr. Erkut, eğitim sisteminin öğrencilerin değişen öğrenme biçimleri ve alışkanlıklarına göre yeniden kurgulanacağını söylüyor. Prof. Dr. Erkut, eğitimin geleceğinde şu 10 değişikliği öngörüyor:
1- İçerik (müfredat) yerine yetkinliklere ve becerilere vurgu
2- Gerçek yaşama yakın eğitim (stajlar, projeler, endüstri ile iç içe programlar)
3- Uluslararasılaşmış eğitim (artan öğrenci mobilitesi ve çok ülkeli programlar)
4- Girişimci yetiştirme odağı (profesyonel veya araştırmacı odağının yanında)
5- Bireyselleştirilmiş programlar (disiplinlerarası programlar, bireye özel tasarlanmış programlar)
6- Yapay zekâ ile eğitim (mekanik içeriğin makineler tarafından verilmesi)
7- MOOC (kitlesel çevrimiçi açık kurs), hibrid, ters-yüz, ortak dersler (yoğun teknoloji kullanımı ile sınıfın önemini yitirmesi)
8- Diplomalar yerine rozetler (eğitimin küçük paketlere dönüşmesi)
9- Programların parçalanması (öğrencinin tercihleri doğrultusunda birkaç farklı üniversiteden eğitim alabilmesi)
10- Zamanın akışkanlaşması (öğrencinin asenkron eğitimle akademik yıldan bağımsız öğrenebilmesi)