Güncelleme Tarihi:
Fıkra, güldürücü ve düşündürücü özeliklere sahip olan edebi bir yazı türüdür. Tabi fıkranın daha çok anlatıma dayalı olan yapısı ön planda yer almaktadır. Özellikle güncel konuların birçoğu fıkra içerisinde görülür. En meşhur fıkra anlatıcısı ise efsanevi bir isim olan Nasreddin Hoca'dır. Hoca'ya ait oldukça çok sayıda fıkra görmek mümkündür.
Nasrettin Hoca'nın Düdük Fıkrası Nedir?
Nasreddin Hoca'nın fıkralarından birisi olan parayı veren düdüğü çalar fıkrası oldukça çok sevilmektedir. İnsanlar bu fıkrayı çok sevdiği için yıllardır birbirlerine anlatmaktadırlar. Hatta fıkrayı daha önce duymuş olanlar bile sıkılmadan tekrar dinlerler. Sonuçta Nasreddin Hoca en büyük fıkra kahramanlarından birisidir. Onun içerisinde yer aldığı her fıkra büyük bir zevkle dinlenilmektedir.
Düdüğü çalar fıkrasının temelinde istenilen bir şeyi gerçekleştirmek için yapılması gerekeni ihmal etmemek vardır. Fıkrada anlatılana göre başkası bir şeyi istediğinde para verirken diğerleri bedavaya o şeye sahip olmaya çalışırsa bu imkansızdır. Çünkü düdüğü çalmak için bile karşılığı olan parayı vermeniz gerekir. Aksi halde istediğiniz şeye sahip olamazsınız.
Tabi fıkrada hem güldürücü hem de düşündürücü bir anlatımı görmek mümkündür. Buda fıkranın doğasına tam anlamıyla uymaktadır.
Parayı Veren Düdüğü Çalar Fıkrası Kısa Anlatım, Konusu ve Ana Fikri
Parayı veren düdüğü çalar fıkrasını daha önce duyanlar olduğu gibi duymayanlarda olabilir. Bu fıkrayı duymayan veya yeniden dinlemek isteyen kişiler için meşhur fıkrayı tekrar paylaşalım.
- Nasreddin Hoca bir gün ihtiyacı olanları almak için pazara doğru yola çıkmış. Hoca yolda giderken çok sayıda çocuk onun etrafını sarmış ve Hoca'ya şunu söylemişler:
"Hoca, pazardan bana düdük al!"
Ardından bir başkası "Bana da al, bana da!" demiş.
Diğerleri de teker teker:
- Ben de düdük isterim, bana da al! diye devam etmişler.
Nasreddin Hoca'nın etrafını saran çocuklardan sadece birisi Hoca'ya para vermiş ve 'bana düdük al' demiş. Nasreddin Hoca'nın pazarda işi bitince geri dönmek için yola koyulmuş. Tabi Hoca'yı, gören çocuklar sevinçle hemen koşmuşlar. Hoca'da cebinden bir tane düdük çıkararak parayı veren çocuğa uzatmış. Bunu gören diğer çocuklar ise şöyle demişler:
- Hocam bizim düdüğümüz nerede?
Nasrettin Hoca'da gülerek meşhur sözünü söylemiş:
- Parayı veren düdüğü çalar.
Parayı Veren Düdüğü Çalar Fıkrasının Konusu ve Ana Fikri
Bu fıkra içerisinde insanlara ders niteliğinde bir anlatım vardır. Özellikle Nasreddin Hoca'nın en son söylediği söz fıkrayı özetlemeye yetmektedir. Çünkü Hoca sadece parayı veren çocuğa düdük getirmiş. Bundan dolayı parası olan kişiler isteğine kolayca ulaşır anlamı ortaya çıkmaktadır. Doğal olarak parası olmayan bir kişiye kimse iş yapmaz. Hoca bile parasını vermeyen kimseye düdük getirmemiştir.
Bu fıkra günümüzde bile insanları düşündürmeye ve güldürmeye yaramaktadır. Zaten insanlar fıkrayı duyduklarında gülümserler. Tabi asıl önemli nokta fıkranın en sonunda söylenen cümledir. Bu cümle tüm fıkranın bağlandığı ve ana fikri yansıttığı kısımdır.
Para ve menfaat ilişkisi her zaman olmuştur. Çünkü parasını veren kişi istediği şeye ulaşmakta zorlanmaz ve istediği kişiye her şeyi yaptırır. Nasreddin Hoca'nın dediği gibi 'parayı veren düdüğü çalar'. Bu durum geçmişte olduğu gibi günümüzde de halen devam etmektedir.