Müze gibi lise

Köy enstitüsü statüsü 1954 yılında sona eren okul, daha sonra sırasıyla ilköğretmen okulu, öğretmen lisesi ve Anadolu öğretmen lisesi olarak hizmet verdi. Okul, 2018'den itibaren fen lisesi olarak eğitim öğretime hizmet vermeyi sürdürüyor. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ladik Akpınar Mezunlar Derneği (LADER) iş birliğiyle depo olarak kullanılan yerde, restorasyonla 2011'de 620 materyalin muhafaza edildiği sergi alanı oluşturuldu.

Köy enstitüsü ve öğretmen okulu olduğu dönemde müfredatta yer alan veteriner, tarım, hayvancılık, marangoz ve diğer derslerde kullanılan müzik ve tarım aletleri gibi eşyalar, sergileniyor. Okulda 1942-1948 yıllarında müzik dersi veren Aşık Veysel'in köşesinin bulunduğu alanda sanatçının plakları da yer alıyor.

Okulun garajındaki Chevrolet marka 1962 model pikap ile Land Rover marka 1963 model arazi aracı ise eski günleri yansıtıyor. Tüm öğrencilerin kayıtlarının ve dosyalarının yer aldığı arşiv bölümü de ziyaretçileri adeta zamanda yolculuğa çıkartıyor.

Okul, 10 bini 1980 öncesine ait 18 bin kitap bulunan kütüphaneye sahip. Okul ile Ondokuzmayıs Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi arasında yapılan protokol kapsamında kitaplar, tasnif edilip ciltlenerek dijital ortama aktarılıyor.

Ladik ilçesinde 1943 yılında meydana gelen, yüzlerce can kaybının yaşandığı 7,2 büyüklüğündeki depremde okulda hayatını kaybeden 5 öğrenciden 2'sinin kabri okulun bahçesinde bulunuyor.

Okulun ilk yıllarından kalma hamam, samanlık ve eklentilerini de barındıran Akpınar Fen Lisesindeki 21 tescilli yapı, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunca koruma altına alındı.

SERGİ ALANI SAYESİNDE ÖĞRENCİLER GEÇMİŞLE BAĞLARINI KOPARMIYOR

Ladik İlçe Milli Eğitim Müdürü Erdal Aksoy, 37 öğrenciyle 1940 yılında eğitim hayatına başlayan Akpınar Fen Lisesi'nin geçmişten bugüne ülkeye değer katan isimler yetiştirdiğini söyledi.

Akpınar Fen Lisesinin 316 öğrenciyle eğitim öğretim hayatına devam ettiğini anlatan Aksoy, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni en uygun uygulayabileceğimiz bir okulun arazisi içindeyiz. O günün şartlarında öğrencilerimize verdiğimiz eğitimin her şeyini bugünkü çocuklarımız görebiliyor. Bu sayede geçmişle bağlarını hiçbir zaman koparmıyorlar" dedi.

Teknoloji çağında olduklarını anımsatan Aksoy, "Aslında kastettiğimiz şey, dijital teknolojidir. Oysa gelip burada eğitim teknolojisini gördüğünüz zaman şu fikre rahatlıkla kapılacaksınız; o gün de Türkiye Cumhuriyeti kaliteli eğitim veriyormuş, bugün de çok kaliteli eğitim veriyor. Gelecekte de Türkiye Yüzyılını Maarif Modeli ile bunu sürdürecektir" ifadesini kullandı.

Okul müdürü İlhan Ozan ise sergi salonunda 1940 yılından bugüne kadar eğitim gören öğrencilere hizmet eden atölye ve resim malzemelerinin yer aldığını belirtti.

Sergi alanında müzik aletleri de bulunduğuna dikkati çeken Ozan, şöyle devam etti: "Aşık Veysel ile alakalı bir köşemiz, o dönemde kullanılan matbaa malzemeleri de var. Tarım atölyesinde kullanılan malzemelerimiz mevcut. Tarım, büyükbaş hayvancılık, küçükbaş hayvancılık, kümes hayvancılığı, bunların hepsi o dönem öğrencilere eğitim olarak verildiği için bunlarla alakalı atölye malzemelerimiz mevcut."

İkinci Dünya Savaşı döneminde savaşa gitme ihtimallerinden dolayı öğrencilere askeri eğitim de verildiğini aktaran Ozan, "Buradaki durum, milli güvenlik dersi değil, askeri dersti. Öğrenciler matarası, tüfeğiyle askeri eğitim almıştı" diye konuştu.