Mutlu çocuklar yetiştirmek istiyoruz

Güncelleme Tarihi:

Mutlu çocuklar yetiştirmek istiyoruz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2019 09:19

Babası Ergül Cihangir tarafından 1996’da Güneşli’de açılan Cihangir Okulları’nın kurucu temsilciğini yapan Nesrin Cihangir, bugün beş kampüse ulaşan okulların yönetimini üstlendi.

Haberin Devamı

Ortaokul 1'inci sınıfa başladığı okullarında kurucu temsiliciliği ve icra kurulu başkanlığı yapan Nesrin Cihgangir, “Okurken rahat bir öğrenci olamadım, çünkü sürekli patron kızı olarak örnek olmak zorundaydım. Patron kızı olmanın keyfini çıkarmadım. İki kızım var, ikisi de bizim okullarımızda. Kızlarım için ne düşlüyor ve düşünüyorsam tüm çocuklarımıza da aynısını istiyorum aslında. Onun için uğraşıyor ve çalışıyorum. Öğrencilerimle birlikte kızlarım da çok iyi İngilizce konuşabilsin, yazabilsin, okuyabilsinler istiyorum. Tüm çocukların özgüvenini ve özsaygısını, akademik ve sanatsal başarılarını önemsiyorum. Mutlu öğretmenlerle çalışalım, mutlu çocuklar yetiştirelim” diyor.

Mutlu çocuklar yetiştirmek istiyoruz
Hedeflerinin üniversite açmak olduğunu söyleyen Nesrin Cihangir, sorularımızı şöyle yanıtladı:

Haberin Devamı

- Üniversiteyi bitirince okulunuzda çalışmaya başlamışsınız.
Evet. 2007’de Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olunca eğitim yönetimi üzerine yüksek lisansımı tamamladım. Üniversiteyi bitirir bitirmez de okullarda çalışmaya başladım. Tabii ilk zamanlar tecrübesizdim. Ama öğrenci ve velilerle iyi ilişkim vardı. Bu da eğitime bakışımı güçlendirdi. Özellikle de anne olduktan sonra geleceğin çok daha önemli olduğunu, çocuklarımız için iyi işler yapmamız gerektiğini anladım. Yaklaşık 13-14 yıldır Cihangir Okulları’nda çalışıyorum. Beş yıl kurucu temsilciliği, son bir yıl da hem kurucu temsilciği hem icra kurulu başkanlığı olarak devam ettiriyorum. Okulun A’dan Z’ye tüm işleriyle ilgileniyorum.

- Babanız da çok zor şartlardan bugüne gelmiş.
Babam Ergül Cihangir, Kars’ın Eskigazi Köyü’nde büyümüş. Liseyi bitireceği zamanlarda babasından bir kitap parası istemiş ve büyükbabam vermemiş. Kitap parasını vermeyince 13-14 yaşında İstanbul’a gelip, inşaatlarda çalışıyor. Sonra köye geliyor, liseyi Sarıkamış’ta okuduktan sonra tekrar İstanbul’a geliyor, muhasebe işi yapıyor çeşitli yerlerde. Doktor olmak istiyor, sınavlara giriyor, ancak ilk sınavı kazanamıyor. İkinci girişinde tıbbı kazanıyor. Fakat talihsizlik o sene sınav soruları çalınıyor, sınav iptal ediliyor. O da Almanya’ya kendi hayatını kurmak çalışmak için gidiyor.

Haberin Devamı

- 20’li yaşlarda mı?
Evet, bu arada ailesini de köyden alıp İstanbul’a yerleştiriyor. Onların tüm ihtiyaçlarını geçimini sağlıyor. Tek başına her şeyi yapıyor. Almanya’da çalışmaya başlıyor. Tabii şansı da yaver gidiyor. İstanbul’a dönünce Almanya’da kurduğu deri işine devam ediyor, bu işi büyütüyor. Güneşli’de ilk okulumuzu kurduğumuz yer bizim deri fabrikamızdı. Daha sonrasında bizler de büyüyünce kendisi babasından bir kitap parası alamamıştı belki, ama birçok çocuğa eğitimleri için yatırım yaptı. Babam her zaman 'En iyi yatırım insana yapılan yatırımdır' der.

- Siz okul açıldığında kaçıncı sınıftaydınız?
Ortaokul 1'inci sınıf. Benimde Cihangir Okulları ile ilgili serüvenim o zamanki Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in yanında okul açılışı için makas tutarak başlıyor. Orta 1'inci sınıftan, lise son sınıfa kadar bütün eğitim hayatım orada geçti. Benim çok değerli öğretmenlerim vardı, iyi anılarım oldu. Ama insanın kendi okullarında okuması kolay değilmiş. Bunu da öğrenmiş oldum. Hiçbir zaman rahat bir öğrenci olamadım. Çünkü, örnek olmak zorundaydım. O zaman ki eğitimcilerimi saygıyla anıyorum, beni zorluyorlardı. Mesela; hiç okulu kıramadım.

Haberin Devamı

- Patron kızı olmanın keyfi olmadı mı?
Benim açımdan olmadı.. Patron kızı olmanın hiçbir zaman keyfini süremedim. Zaten sürmek de istemedim. Okullarda çalışmaya başlayınca eğitim yönetimiyle ilgilenmemin sebeplerinden biri de ‘Ya patronun kızı gelmiş buraya oturmuş iş yapıyor’ denmesindi benim açımdan. Gururlu bir insanım, benim zoruma giderdi bunların konuşuluyor olması. Bu yüzden kendimi yetiştirdim. Sonrasında azmettim. İyi olmak, babamın kurduğu bir düzenin daha iyisini yapmak istedim. Her sabah 07.30-08.00’de okula gidiyorum. Akşam 17.00-17.30’a kadar okullardayım,haftasonu dahil çalışıyorum.

- Kaç okulunuz var?
Beş. Büyükçekmece, Bahçeşehir, Atakent, Kurtköy ve Çekmeköy. Önemli olan az, öz ve nitelikli işler yapmak. Bunun gayreti içindeyim.

Haberin Devamı

Mutlu çocuklar yetiştirmek istiyoruz

TERCÜBELİ ÖĞRETMENLERİMLE OLUNCA HEYECANLANIYORUM
35 yaşındayım. Birlikte çalıştığım insanların birazı benden büyük, birazı küçük. Tecrübeli öğretmen, tecrübeli eğitimcilerle olduğum zaman aslında heyecanlanıyorum. Çünkü benden tecrübeliler,bundan fayda sağlıyorum. Buna saygı duyuyor ve gıpta ediyorum. Bazen beni zorluyorlar fikir alışverişi yaparken. İki kızım var, ikisi de bizim okullarımızda. Sosyal olarak zorlandığım anlar oldu. Veliyim ama diğer velilerle arkadaşlık etmeye zamanım pek olmuyor. Kızlarım Esra ve Zehra’dan diğer çocukların hiçbir farkı yok. Kızlarım için ne düşlüyor ve düşünüyorsam tüm çocuklarımıza da aynısını istiyorum aslında. Onun için uğraşıyor ve çalışıyorum. Çok iyi İngilizce konuşabilsinler, yazabilsinler, okuyabilsinler istiyorum. Tüm çocukların özgüvenini ve özsaygısını, akademik ve sanatsal başarılarını önemsiyorum. Her öğrenci mezun olduğunda mutlaka bir enstrüman  çalabilsin. Çünkü ben kendi çocuklarımdan bunu bekliyorum. Mutlu olmalarını arzuluyorum. Akademik yönden de yapabiliyorlarsa ilgileri ve istekleri varsa tabi ki o yönde gelişsinler. Ama bence daha çok yabancı dil ve sosyal ve kültürel yönden gelişmeleri çok önemli. Hepimizin önceliği çocuklarımızın geleceği olmalı.

Haberin Devamı

MUTLU ÖĞRETMENLERLE BİRLİKTE OLMAYA GAYRET EDİYORUM
öğretmen seçimi günümüzün en önemli konularından biri. Ben mutlu öğretmenlerle birlikte olmaya gayret ediyorum. İlk başta öğretmenler ön yargılarıyla geliyorlar. Bizim güçlü tarafımız 24-25 yıldır bu piyasanın içindeyiz, binlerce mezun verdik. Hepsi iyi iş imkânlarına sahip. Öğretmenlerimiz 25 yıllık geçmişimize güvenerek bizimle beraber devam ediyor. Tüm öğretmenlerimin yeri ve değeri ben de farklı. Hepsinin hayatına dokunmaya çalışıyorum. Çünkü biz bir aileyiz. Birlikte yola çıktık. Tüm yöneticilerime söylediğim tek şey, ‘öğretmenlerinizle doğru iletişimi kurun, onlara değer verin, onları üzmeyin.’Çünkü öğretmen mutsuzsa, öğrenciyi de mutsuz ediyor.

Mutlu çocuklar yetiştirmek istiyoruz

AİLE ŞİRKETİYİZ
Biz bir aile şirketiyiz. Babam ve bir erkek kardeşim var. Erkek kardeşim Ersan Cihangir tekstil iştiraklerimizle ilgileniyor. Ben eğitim alanını seçtim. Babam da inşaat işleriyle ilgileniyor. Biz, Cihangir eğitim ailesiyiz.

ÜNİVERSİTE AÇMAK İSTİYORUZ
Şu an beş okuluz, belki 10 yılda birkaç okul daha belirli şehirlerde açabiliriz. Ama önce beş okulu rayına oturtalım. Kurduğumuz Ergül Cihangir Vakfı aracılığıyla daha sonra üniversite kurmak istiyoruz.

OKUL BİNALARI KENDİMİZİN RAHATIZ
Herkesi aynı anda memnun etmek zor. Velilerin beklentileri çok farklı. Ama veliyle doğru iletişim kurup konuştuğun zaman anlıyor, teşekkür ediyor. Yani iletişim önemli. Öğretmenlerin de tek isteği değer görmek. Babam bu işe ilk başladığımda bana 'Öğretmenin alın teri kurumadan maaşını ödeyeceksin, geciktirmeyeceksin' demişti. Çok büyük bir laf. Şu an bunun için çalışıyoruz. Türkiye’nin içinde bulunduğu zor zamanda bu konuda dikkatliyiz. En büyük şansımız da okul binalarımız kendimizin, kirada bir binamız yok. Babam her zaman bu konuda temkinli olmuştur.

KİMDİR?
1984 Almanya’da doğdu. 2007’de Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Eğitim yönetimi yüksek lisansını tamamladı. 2008’den beri farklı idari bölümlerinde sorumluluklar aldığı Cihangir Okulları’nda, son beş yıldır kurucu temsilcisi ve 2018 yılı itibariyle de İcra Kurulu Başkanlığı yapıyor. Mart 2019’dan beri ise 35’inci dönem TÖZOK yönetiminde. İyi derecede İngilizce ve Almanca biliyor. Spor yapmak ve seyahat etmek en büyük zevki. Evli ve iki çocuk annesi. Cihangir Okulları’nın eski bir öğrencisi, mezunu, her idari seviyede çalışmış 13 yıllık bir emektarı olarak, Ergül Cihangir’in eğitim sevdasıyla yakmış olduğu bu meşaleyi, aydınlık yarınlara taşımak adına, eğitim yönetimi alanında da uzmanlaşarak gelecek nesillere rehber olma misyon ve vizyonunu taşıma hedefinde.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!