Mutlu çocuklar hayatta başarılı olur

Güncelleme Tarihi:

Mutlu çocuklar hayatta başarılı olur
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2020 09:17

Fono Koleji kurucu temsilcisi Didem Erez, 2004’ten itibaren aile işletmesi olan kurumda halkla ilişkilerden, satın almaya kadar birçok bölümde görev yaptı. İki yıl önce eşi Fuat Erez ile birlikte kurumu devralan Erez’e göre okulların çocuklara okulu sevdirmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Erez, “Mutsuz bir çocukta akademik başarı sağlayamazsınız. Her zaman için mutlu çocuklar hayatta başarılı olur. Öğretmenin rol model olması, okula isteyerek ve severek gelmesi çocukları da olumlu etkiliyor” diyor. Didem Erez ile eğitimi konuştuk:

Mutlu çocuklar hayatta başarılı olur
- Finans üzerine çalışırken, eğitime geçiş hikayeniz nedir?
Marmara Üniversitesi İktisat Bölümü'nden mezun olduktan sonra aile işletmemiz olan Fono Koleji’nde çalışmaya başladım. Böylelikle 2004 yılından bu yana eğitim işletmeciliğine işin mutfağından giriş yapmış oldum. Halkla ilişkiler, satın alma ve muhasebe departmanlarında belli sorumluluklar üstlendim. 2017’den itibaren Fono Koleji’nin Kurucu Temsilcisi ve Yönetim Kurulu üyesiyim.

Haberin Devamı

- Fono, 30 yıllık geçmişi olan bir kurum.
Evet. 1989 yılında Şükrü Meriç tarafından kurulmuş. Yaklaşık 15 yıl Fono Koleji olarak Merter’de eğitim hayatlarını devam ettirmişler. Daha sonra biz onlardan 2004’te okulu devraldık. 2017 yılından itibaren de eşimle birlikte kendi vizyonumuzla kendi eğitime bakış açımızla birlikte yönetmeye başladık.

- Hep Merter’de miydiniz?
Evet. Anaokul, ilkokul ve ortaokulumuz bu bölgede.

- Kurslar kapandı mı?
Fono Yayıncılıktan devraldığımız yabancı dilde eğitim mirasını şu an kolej çatısı altında anaokulundan ortaokul son sınıfa kadar etkin bir şekilde devam ettiriyoruz. Bizim için yabancı dil eğitimi önemli.

- İlkokulda da yabancı dil yoğunlukta mı eğitim veriyorsunuz?
Öğrencilerimizin anaokulumuzda almaya başladıkları yabancı dil eğitimini ilkokul ve ortaokulda da devam ettiriyoruz. Her sınıf seviyesinde üzerinde durduğumuz en önemli konu çocukların severek ve isteyerek okula gelmeleri. Çocuğun eğitim hayatına başlangıcındaki ilk rol modeli anaokulu öğretmenidir. Çocuklar günün büyük bir bölümünü öğretmenleriyle, bizlerle geçiriyor. Bu anlamda okulu sevmesi ve isteyerek gelmesi, okulda mutlu olması benim en çok üzerinde durduğum ve isteğim şeyler. Çünkü mutsuz bir çocukta akademik başarı sağlayamazsınız. Her zaman için mutlu çocuklar hayatta başarılı olmuşlardır. Çocuklarla beraber onlara rol model olan öğretmenlerin de okula isteyerek ve severek gelmesi gerekiyor. Bu sentezi anaokulu beş yaştan itibaren sağladığınız zaman ilerleyen okul süreçlerine de doğal olarak yansıyor.

Haberin Devamı

- Siz okul olarak çocukların mutlu olması için ne yapıyorsunuz?
Bu konuda en büyük destekçilerimiz tecrübeleriyle bize yön veren ve akademik süreçlerimize katkı sağlayan değerli öğretmenlerimiz. Öğretmenlerimizin tecrübeleri ve kurumda istikrarlı bir şekilde uzun yıllar çalışmaları bunda rol oynuyor. Örneğin 8’inci sınıftaki öğrencilerimizin bir çoğu altı yaş öğretmenini okulda görmeye devam ediyor hatta kimi 8’inci sınıf mezunlarımız mezuniyet belgelerini anaokulu öğretmenlerinden alabiliyor. Bunlar önemli şeyler. Bildiğiniz gibi birçok özel okulda sürekli öğretmen değişimleri yaşanıyor. Bunlar işini iyi yapmaya çalışan hiçbir özel okulu başarıya götürmez.

Haberin Devamı

- Lise açmayı düşünmüyor musunuz?
Evet. Yakın zamanlı hedeflerimiz arasında var. Bizi bu hedefe iten ortaokul mezunlarımızdan ve velilerimizden gelen talep. Bu talebin karşılanabilmesi için şu anda somut bazı çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmaların da en kısa sürede sonuçlanmasını umut ediyoruz.

OKULLARDA PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BÖLÜMÜ ÖNEMLİ
Anne ve babalar öncelikle çocuklarını iyi tanısın. Her okulla gidip görüşüp, hem fiziki hem akademik koşullarıyla ilgili ayrıntılı bilgi alsınlar. Bunların yanında eğitimin sadece akademik değil aynı zamanda pedagojik bir süreç olduğunu unutmasınlar. Okulda psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümünün etkin ve verimli çalışması çok önemli. Okulla ailenin iletişim içinde olması gerekiyor. Velilerin yaşayabilecekleri muhtemel süreç sıkıntılarında okulun geri dönüş süresi ve çözüm çabaları iyi irdelenmeli. Okullarda bahsettiğimiz süreçlerde iyi ve aktif çalışan kurumlar emin olun çok fazla reklama ihtiyaç duymaz. Bu kurumlarda en iyi reklam veli referansıdır. O yüzden kontenjanlarımızın büyük bir kısmı doluyor. Aday öğrencilerimizin velileri bizi zaten tanıyarak, bilerek ve tavsiye üzerine geliyor.

Haberin Devamı

ÖNCELİĞİMİZ AKADEMİK YATIRIM
Son dönemde yaşanan süreçler tekrar gösteriyor ki eğitim işletmeciliğinde birinci önceliğimiz kurumlarımıza yapacağımız akademik yatırım olmalı. Basit karlılık hedefleri eninde sonunda kaybettirir. Genel ticari bakış açısında ana hedef minimum maliyet maksimum karlılıktır. Bu koşullar eğitime uyarlanmaya çalışılırsa varoluş amacımız olan öğrenciler göz ardı edilecek onların eğitim süreçleri olumsuz etkilenecek. Unutulmamalı ki eğitim bir gönül işi. Sevmek, emek vermek gerekir. Paydaşlarımız olan velilerle ve öğrencilerle her zaman aynı dili konuşabilmeli ve somut hedefler için mücadele verilmeli. Bu mücadelenin rahat verilebilmesi için de bu göreve talip olmuş özel okulların güçlü bir finansal yapıya sahip olması gerekir.

Haberin Devamı

KENDİMİZİ DENETLETİYORUZ
Sekiz uzman psikologdan oluşan bir rehberlik derneği belli aralıklarla bizi denetliyor. Öğretmenlerimizin çalışmalarını takip ediyor, bazen de eleştiriyor. Eleştirilmek güzel, yeter ki yapıcı olsun. Dışarıdan bir göz bizi izliyor ve artılarımızı, eksilerimizi paylaşıyor.

ÖĞRETMENLERİMİZİN ÇALIŞMA SÜRESİ ORTALAMA 5 YIL
Az önce de belirttiğim gibi bizim için öğretmen istikrarı çok önemli. Öğretmen seçimi yapılırken seçim süreçlerinde yönetim kurulu, okul idarecileri, zümre başkanları ve aday öğretmenlerle aynı mesaiyi paylaşacak kurumsal tecrübesi fazla olan bir ekip, işbirliği halinde çalışıyor. Mücbir bir sebep yoksa genel ortalama olarak söyleyeyim 5-6 yıldan önce öğretmenlerle yolları ayırmıyoruz.

KONTROLSÜZ BÜYÜMEK İSTEMİYORUZ
Fono Koleji olarak bulduğumuz her yere şube açalım gibi bir niyetimiz yok. Çünkü biz işimizi iyi yapmak istiyoruz. Aşırı şubeleşmenin ister istemez bazı şeyleri kontrolden çıkaracağını düşünüyorum. Bildiğiniz gibi ancak denetleyebilirseniz geliştirebilirsiniz. Yerimizde saymamak adına her geçen yıl eğitimdeki ve akademik yapıdaki hizmet kalitesini arttırabilmemizin yolu kontrolsüz büyümeyi reddetme tercihinden geçiyor.

KİMDİR?
1982’de İstanbul’da doğdu. İlkokulu Ereğli Demir Çelik Fabrikası’nda mühendis olan babasının işi nedeniyle Ereğli’de okudu. Karadeniz Ereğli Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü'ne girdi. Üniversite son sınıftayken aile işletmesi olan Fono Koleji’nde eğitim işletmeciliğine adım attı. Halkla ilişkiler, satın alma ve muhasebe departmanları da dahil olmak üzere okulun her kademesinde görev yaptı. 2017’den itibaren Fono Koleji kurucu temsilcisi. Aynı zamanda TÖZOK Denetim Kurulu Üyeliği ve mali müşavirlik yapıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!